Sevgili okurlar, dünyayı hemen hemen esir alan Koronavirüs, ülkemize geldikten sonra Sağlık Bakanlığı ve diğer ilgili bakanlıkların aldığı tedbirlerin içerisinde maçların seyircisiz oynanması da öngörülünmüş.
İnsan sağlığının her şeyin üstünde olduğunu düşünerek bu tedbire karşı çıkmanın akıllıca olacağını düşünmüyorum.
Ancak alınacak tedbirlerin bu faaliyetle mütenasip olmasını düşünmek ya da önermek aklın yoludur.
Sevgili okurlar, futbol başta seyirci olmak kaydıyla yönetici, teknik adam ve futbolculardan oluşan bir temaşa olayıdır.
Buna maç anında hakemleri, top toplayıcılarınn, sağlık personellerini, yangın ekibini, güvenlik ve basın mensuplarını da ilave etmek gerekir.
Her ne kadar ağırlık seyircide olsa da, olaya insan sağlığı açısından bakıldığında alınan bu tedbir eksik kalmıştır.
Özellikle sporcuları profesyonel oldukları için oynatmak zorunda bırakmak hiç insani değildir.
Kaldı ki bu tedbirin gelecek günlerde daha nelere gebe kalabileceğini bugünden kestirme olanağı da hiç yoktur.
Seyircisiz oynayan takımlar, oynadıklarıyla kalabildikleri gibi amaçlarına ulaşmada haksızlığa uğramış olacaklar.
Umut ederim tüm bu sorunları dikkate alan ve diğer büyük liglerle birlikte UEFA’nın alacağı kararları da gözeten yeni bir adil karar verilir.
Maça gelince;
Seyircisiz stadyum adeta cenaze evi gibi oluyor.
Böyle bir maçta neler yazılabilir diye düşünürken imdada Fırat Aydınus yetişiyor! 
Hükümeti arkasına aldığı söylenen Trabzonspor’un bir hafta arayla hakem eliyle 4 puanının çalınmış olması kimin umurunda?
Trabzonspor Yönetim Kurulu’nun ve Trabzonspor Divan Başkanı’nın, MHK Başkanı Zekeriya Alp’e gösterdiği tepkiler, hafta geçmeden hakem eliyle intikamının misli olarak alınmıştır.
Acaba diyorum tüm spor programcıları, başta Ahmet Çakar ve Erman Toroğlu olmak üzere Trabzonspor’a yapılan haksızlık karşısında fikir birliği etmesiyle yetinsek mi?
Yoksa Erman Toroğlu’nun üzerinde ısrarla durduğu Trabzonspor’a yapılan tezgahın üzerine gidip nereye mal olursa olsun onu ortaya çıkarmak mı doğru?
Yaşananlara bakılınca adaletin olmadığı bu ortamda karar vermek inanın hiç de kolay değil.
Bana göre yapılacak tek şey, eğer şampiyon olmak istiyorsak geçmişimizde olduğu gibi takım olarak sadece rakipleri değil tüm şer odakları yenmektir.
Bu da seyirci olmayınca ne derecede başarılır yaşayarak göreceğiz.
İyi haftalar.