Daha öncesinde yazdım. ABD’nin Ankara Büyükelçisi, (eski elçilerden)  çok farklı. En azından ben öyle düşünüyorum. Kendisi ile hiç karşılaşmadım. Ülkeler arasında dostluk yoktur, çıkarlar vardır. Büyükelçi de ülkesinin çıkarlarını korumakla görevli old

Daha öncesinde yazdım. ABD’nin Ankara Büyükelçisi, (eski elçilerden)  çok farklı. En azından ben öyle düşünüyorum. Kendisi ile hiç karşılaşmadım. Ülkeler arasında dostluk yoktur, çıkarlar vardır. Büyükelçi de ülkesinin çıkarlarını korumakla görevli olduğunu unutmamamız gerekiyor. ABD elçisini savunmak ne bana düşer, nede gücüm yeter. Ama gerçekleri de bilmemizde fayda vardır. Kasıtlı iftiralarla, ne bu yolsuzluk olaylarını kapatabilirsiniz, nede ABD-Türkiye ilişkilerini bozabilirsiniz. Türkçeyi iyi kullanıyor, sempati topluyor, diploması dil kullanıyor, nezaket çizgisini hiç aşmıyor. Düşüncelerini de rahat bir şekilde söylüyor. Ülkesini, Türkiye’de temsil ediyor. Ülkemizde bulunmasının varlık sebebi zaten bu. Paraya tapanlar, haramı helal yapanlar karnında rüşvet olup namaza duranlar varsa, Yetimin hakkını yiyenler, her türlü erdemi yıkanlar ahlaksızlığa göz yumanlar varsa, Bunun sorumlusu ABD Ankara elçisi değildir. *** Türkçe olarak,”İfade özgürlüğü olmasa olmaz” diyor. ABD elçisi,4 Temmuz resepsiyonunda, bilerek Mustafa Kemal Atatürk’ün özgürlük üzerindeki sözleriyle başlaması da ayrı bir önem arz etmektedir. Büyükelçi, ODTÜ’de yaşanan olaylar ve gösterilere polis müdahalesi konusunda da ”ABD  her zaman ifade özgürlüğünü ve barışçı gösteri hakkını desteklenmektedir. Bunlar hem ABD, hem de Türkiye için önemli değerlerdir” diyor. “Adalet sisteminde şeffaflık ve mahkeme kararlarının kısa zamanda alınması önemlidir ”uyarısını yapıyor. Yanlış mı söylüyor. Hayır. *** Son yolsuzluk,rüşvet operasyonu nedeniyle,ABD  elçisi yine hedefe konuldu.Rüşvet var mı,yok mu?Bakanlar  içinde mi,dışında mı?.Ayakkabı  kutularında çıkan paralar,evlerdeki kasalar,para sayma makineleri havada uçuşurken,bazı medya grupları,ABD  elçisini hedef gösteriyor,gündemi çarpıtıyor. İstenmeyen adam ilan ediliyor. Ne yanı, hırsızlık, yolsuzluk varsa, ABD elçisi susacak, ülkesine rapor etmeyecek mi? Operasyon neden yapıldı, Bakanlar neden istifa etmek zorunda kaldı, kabine neden değişti? Kendi ülkesinin çıkarlarını kollamak, onun en baştaki görevidir. Küreselleşen ve globalleşen dünyada farklı dengeler vardır. Her ülke kendi çıkarını korumakla görevlidir. ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francıs Ricclardone, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte bir akşam yemeği yedi, sonrada buluştular. AKP  heyeti,iktidara gelmeden önce ABD’de kimlerle görüştü,hangi tavizler verildi?. Konusunu, basın sürekli yazdı, yazıyor. AKP, bütün varlığını ABD’ye bağlı değil değil mi? Şimdi aynı medya saldırıya geçti.Neden  görüştü,niçin yemek yedi?.Bende diyorum ki, neden görüşmesin?.Niçin yemek yemesin. Çiller,Başbakan iken,ABD Başkanı ile birlikte ikili görüşme yapmadı mı?,Başbakan Erdoğan,daha başbakan olmadan önce buna benzer ikili görüşmeler yapılmadı mı? Bu yemek resmi bir görüşme veya protokol görüşmesi değil, fikir alış-verişin yapıldığı,nezaket ziyareti ve buluşmadır Her demokratik ülkede olduğu gibi, büyük ülkenin  bir Büyükelçisi ile,bir ülkenin Ana muhalefet lideri  arasındaki dostluklar normal değimlidir? Kemal beyin, büyükelçinin yemek davetine ”Evet” demesi, yemek yemesi çok normal bir hadisedir. Büyükelçi, CHP Genel Merkezi’ne giderek, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etmemiş miydi? CHP heyetini ABD’ de ağırlanmadı mı? Fazla kıskanmayın..Kendi  yolsuzluklarınızı örtmek için ABD  elçisini suçlamayın,hedef göstermeyin. Ankara’dan sevgiler.