Sevgili Okurlar, bu bölge insanının çoğunluğu fındıkla büyüdü. Sezon öncesinde fındık bahçelerinin tozunu vurur, çayırını biçer, gübrelemesini mutlaka yapar sezonu beklerdik.

İkinci aşamada fındığı toplar harmanda güneşe serer sonrasında akşam nemi indiğinde çubuklar ve koçanını alırdık.

Rüzgarı bekler fındığın denini savurur, sonrasında ise seçer, güneşe bırakırdık.

Güneş vurdukça fındığın rengi değişir ve kuruyup kurumadığını da kabuğundan anlayabilir ve çuvallardık.

Fındığın en keyifli anı onu pazara indirmekti.

Kim ne kadar erken getirirse, FİSKOBİRLİK’te sıraya yazılır ve sırası gelenin fındığının bir yandan  randıman alınır ve mevsimlik çalışmaya gelen işçiler ise fındığı kantara getirirdi.

Stresli an, randıman süreci geldi çattı!

Genelde Trabzon’un doğusu, Hos (Konaklar, Çimenli, Pelitli) ve biraz da Şana olmak üzere 50 randıman ve üzerine çıkardı.

Yomra ve ötesinden Sürmene’ye kadar fındığın randımanı 47 ile 49 arasında değişirdi. Bizim için en ideali ise randımanın 49’a kadar çıkmasıydı.

Bir süre bekler ve arkasından FKB’nin ödemeleri başladığı haberi gelirdi. Birçok aile bir yıllık sürede bakkaldan aldığı gıdanın, komşudan aldığın borç paranın düğün olmuşsa kuyumcunun altın borcunu öderdi. Elde de para kalırdı.

Dün Karadeniz Teknik Üniversitesi Osman Turan Kültür merkezinde Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Tonyalı hemşerimiz Mustafa Gültepe’yi dinlerken fındığın nereden, nereye geldiğini anlayabildik. Yıllar öncesine gittik.

Dünyadaki tüm fındık ihracatının yüzde 65’ini yapar iken yüzde 58’e gerilediğimizi üzülerek ifade etti.

Şili ve Gürcistan’ın ciddi fındık üretmeye başladığını söyleyerek dikkat çekti.

Karadeniz’in batı bölgelerinde fındık dikilmeye başlayınca fiyat politikası değişti. Ordu, Giresun ve Trabzon’dan alınan fındık ihracatçı için yetmiyordu ve talep arzdan fazla olunca üretici kazanıyordu.

Samsun, Düzce, Sakarya ve Kocaeli’nin bir bölümü üretime eklenince maliyeti daha az olan bu bölgelere yönelme oldu.

Mustafa Gültepe, buluşmada bir noktaya daha dikkat çekti.

Üreticilerin fındık bahçelere bakmadığını, kaliteli fındık üretmek ve dönüm başı üretimin artırmak gerektiğini anlattı.

Sözlerini tembel üreticilere söylüyordu.

TİM Başkanı ve yönetimi, Trabzon’un ve ihracattan önemli kalemi olan fındığı derinlemesine incelemiş.

Bugün Ferrore ve diğer büyük ihracatçıların özel bahçeleri var.

O bahçelerden dönüm başına 150 Kg’a kadar fındık alırken Trabzon’da bu rakam 50-60 kilograma kadar düştü.

Neden, bakımsızlıktan,

Geçmişte fındığa bakardık o da aileleri bakardı.

Şimdi ise köylere çiftçi olarak değil herkes turist olarak çıkmaya başladı.

Fındık için değil!

Tatil için çıkılıyor ve arada fındık da toplanıyor!

Araziler solmaya başladı bile. Böyle giderse yeşil altın da solacak.

Bütün bu gerçeklere rağmen Trabzon’daki buluşma çok yararlı oldu.

Abdulkadir Uraloğlu Bakanımız hizmetlerle ilgili çok güzel sunum yaptı. ‘Birkaç haftaya kadar Kanuni Bulvarının Değirmendere-Vardallar akıllı kavşağa bağlantısı sağlanacak ve yol açılacak’ dedi. Yine Samsun-Sarp tren yoluyla ilgili olarak da net konuştu; ‘Yapılacak.’

TİM Başkanı Mustafa Gültepe, Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ı aldı Trabzon’a getirdi. Bolat gelmişken yakın dostları olan Albayrak’lara ait Limana uğrayarak öyle döndü. Siyasette ve ticarette vefayı unutmayanlar kazanır.