Sotka Mahallesindeki YAPISUN mağazasından içeri girdiğimde 18 yaşımda idim. Anadolu Ajansında Ofisboy olarak çalışırken(1982) Ankara’dan gelen Ekonomik Bültenleri(Bugünkü Dünya Gazetesi gibi) abonemiz olan Yapısun, Transgür ve Adnan Müftüoğlu’nun Bakırcılar dibindeki Trabzon Ecza deposuna bırakırdım.
Faruk abi ve İskender abiyi ilk YAPISUN’da gördüm. O yıllarda hem Faruk Özak hem de İskender Önal Trabzonspor ve Türk futbolu denince akla ilk gelen isimlerdi. Trabzonspor için yaptıkları çok değerli idi.
‘Ali Kemali yoldan çevirdim’

Zeki Sancak, Zihni Ağırman ve Servet Özkara ile Özak’ı ziyaret ettik. Devlet eski Bakanı, Trabzonspor’un eski Başkanı ve Kaptanı Faruk abi ile Trabzonspor’un geçmişini konuş sabahlara kadar yorulmaz.
Servet hoca, Trabzonspor’un ilk yabancısı Koska’nın şehre gelişini yazmıştı, bir kez daha anlatınca Faruk Özak, ‘Ya Servet Trabzonspor’un tarihisin’ dedi. Servet Özkara’nın KTÜ futbol takımında oynarken Faruk Özak’ın ona antrenörlük yaptığını da orada öğrendim.
Özak, ‘Trabzonspor’daki abilerimiz bir dönem bizim futbolumuzu görmezden geldiler. Sebat ve Rizespor’a gidişlerim bu yüzdendi. Sebat’tayım, Karayolları’nın altında Trabzon Gençlerbirliği ile hazırlık maçı yapıyoruz. Orta saha oynuyorum. Peşimde biri var, geçiyorum, dönüp yine beni karşılıyor, bırakmıyor. Maç bitti sordum kimdir? Dediler ki, ‘Dozer Cemil abi, 60 bin liraya Ankara Gençlerbirliği ile anlaşmış. Ankara’ya gidecek.’ Emperyal gazinosunda Trabzonspor yönetimine yalvardım, Trabzonspor’a alın dedim, öyle aldılar. Ali Kemal Denizci de Kayseri ile anlaşmıştı onu da benzer şekilde yoldan çevirdim.
Özak nasıl futbolcu idi?

Trabzonspor almayınca Sebat’tan Rizespor’a gittim. Orada ağırlık çalıştım. güçlendim ve muhteşem bir futbol oynadım, takım da şampiyon oldu. Trabzonspor beni Rizespor’dan almak için bonservis ve 3 oyuncu birden verdi. Rizespor beni göndermemek için her yolu denedi. Trabzonspor’un 1971’de PTT’ye yenilerek süper lige çıkamaması hayırlı olmuştur. Yerlinin yerlisi orada başladı.”
Önal’dan Abdullah Ercan’ın hikayesi
İskender abi aradı ve geçen hafta Abdullah Ercan’ın Trabzonspor’a gelişi ile ilgili yazdığım yazı için bazı düzeltmeler yaptı:
‘Mehmet Ali bey Başkan ben de Asbaşkanım. Süheyl Önen de TFF’de yönetici. Genç milli takımı izlerken Abdullah Ercan dikkatini çekmiş. Bana ‘alınmasının faydalı olacağını’ iletti ve Fener’le idmanlara çıkıyor, acele etmemiz lazım’ bilgisini de verdi. Abdullah’ı izlemeleri için Turgay Semercioğlu ile Giray Bulak hocayı Genç Milli Takımın maçı için Mersin’e gönderdik. Olumlu rapor verdiler. İstanbul Taksim’de Abdullah’ın babacığının bakkal dükkanı vardı. Çok iyi bir insandı. Ziyaret ettik. Bize şunu söyledi: ‘Fener’le idmana çıkıyor, Fener olmazsa söz Trabzon’a vereceğim.’ Sonra Abdullah’ı aldı geldi. Sebebini de şöyle anlattı: ‘Fenerli bir yönetici bakkala gidiyor ve Abdullah’ın babasına, ‘Oğlun bize imzayı atsın biraz şereflensin!’ Bunun üzerine Fener’den vazgeçiyorlar. Yüklü bir bonservis verdik ve Yeni Çarşı’dan Abdullah’ı aldık. Özkan hoca teknik direktördü. Önce kısa süreler verdi ve sonrasında da 1997’ye kadar Trabzonspor’a hizmet etti. Abdullah oldu.”
GÖREV SENİN CAN!

Trabzonspor kulübünün formasını terleten ve terletirken para hırsı gütmeyen futbolcu ve teknik adamları severim. Fatih Tekke o isimlerdendir ve 2000 ile 2010’lu yıllarının yıldızıdır.
Duruşu, Trabzonsporluluğu bambaşkadır. Hem futbolculuğunda hem de teknik adamlığında bizi sevindirdi ve sevindirmeye de devam ediyor.
Genç kadro ile ‘Galatasaray’ı yen gel’ diye ona baskı yapmamız doğru bir yorum olamaz.
Uyarım şu: Trabzonspor, Galatasaray maçında asla eksik kalmamalı. Kırmızı kart, sarıdan kırmızı görmemeli.
Trabzonspor İstanbul’da yenilebilir, berabere kalabilir, Galatasaray’da bazı oyuncular formda olmayabilir, kazanabiliriz de. Bunlar tamam.
Trabzonspor’un yapması gereken birinci iş, asla ve asla 10 kişi kalmamak. Göztepe GS ile başa baş oynuyordu. 10 kişi kaldı maç orada bitti! Kırmızı görme, Galatasaray’ın yıldızlarına karşı çok daha fazla mücadele et ve maçı dengele. Yendin, yenildin, yine bizim evladımızsın..
Evet sevgili Can Karyağdı. Fatih hoca kolay kolay yorum okumaz. Dahası çok seçici. O bunun farkındadır ama bu uyarımı da bir okusun.
SADECE TÜRKİYE DEĞİL!

Hüseyin Karahmetoğlu Rize’de avukatlık ve Baro başkanlığı görevlerinde bulundu. Çocuklar büyüdüğünde ise İstanbul’a taşındı. Orada da Adalete hizmete devam etti. Karaahmetoğlu bir dönem Türkiye Futbol Federasyonu Profesyonel Disiplin Kurulunun başkanı oldu.
Bu hafta başında Futbol hakemlerinin 152’sinin aktif Bahis hesabı olduğunu öğrenince bir açıklama yaptı. Açıklamasında, ‘Acilen liglere en az 2 hafta ara verilmeli ve hem Başsavcılık hem de TFF’nin disiplin kurulları çok iyi bir ayıklama yapmalı. Sistem de hiçbir bahisçi hakem ve spor adamı kalmamalı’ dedi.
Hüseyin Karaahmetoğlu’nun açıklamalarının bir kısmındaki iddiası ise dehşete düşürücü: ‘Yasal ve yasadışı bahisle ilgili olarak dünya genelinde yıllık 1 trilyon dolar para dönüyor”
Sadece TFF değil. TFF gibi FIFA ve UEFA’da gereğini yapmalı.
UEFA’DAN AL, TRABZON’A VER!

Spor Müdürümüz Yahya Karabina Çarşamba sabahı yanıma geldi, ‘Yusuf bey tam bir skandal’ dedi. Ne oldu müdür dedik, anlattı:
‘Türkiye Futbol Federasyonu Zorbay Küçük’ün Bahis oynadığını öğreniyor, UEFA’ya haber verilip Avrupa maçından alınıyor ama Trabzonspor’un maçına gönderiliyor!’
Anormal değil. Bu gözler Avni Aker’de Metin Tokat’ı, Saracoğlu’ndan Cem Papila’yı, Antep maçında Çağatay Şahan’ı, 2011’de Eskişehir’de iki golümüzü vermeyen Bülent Yıldırım’ı, Konya maçında ceza sahsının dışında penaltı veren Süleyman Abay’ı Galatasaray maçında Deniz Ateş Bitnel’i, Arda Kardeşler’i, Mete Kalkavan’ı gördü. Zorbay Küçük Şampiyonluğumuzu gasp etmedi!
EN RENKLİ TARAFTAR

TAKA Gazetesinin iki Foto muhabiri de Vakfıkebirli. Trabzonspor’u adım adım izleyen Nurgül Günaydın ve Büyükliman Vadisinin en başarılı gazetecilerinden Tuncay Hacıfettahoğlu Eyüpspor maçında tribünlere objektiften bakmışlar. Geride kalan haftanın en güzel karelerini bizler de sizin için oy verdik.
İSTANBUL’UN SÜRPRİZ İSMİ

Hasan Kandaz. ANAP Gençlik kolları başkanlığı yapmış ve ardından siyasete uzun süre ara vermişti. Mahalleden arkadaşı, Ekrem İmamoğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilince 2019’dan itibaren CHP’den aktif siyasete katıldı. 2024 seçiminde de Ortahisar Meclis üyesi oldu. Hasan Kandaz, Köşkten Vali Aziz Yıldırım’ın kapı komşusudur ve sıkça görüşür. Bu Cumhuriyet Bayramı’nda Kandaz, Trabzon’u bıraktı ve İstanbul Resepsiyonuna katıldı. Vali Davut Gül ve CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile resim paylaştı. Kandaz, Ekrem İmamoğlu’nu da cezaevinde ziyaret etmeyi planlıyor.
BİRAZDA NOSTALJİ

Yeni Ortahisar Kaymakamlığı’nın bulunduğu alan. Ortahisar’a çıkan yol. Her yer arapsaçı. Trabzon’un eskisi çok güzeldi diyenlere sunulur!