Antakya müzesini mutlaka görmenizi isterim..

Oradaki bir  lahitten akıntı paylaşmak istedim sizlerle..

Duvarda yazan söz Milattan sonra  65 yılında vefat eden "Seneca" isimli bir düşünüre ait.

Para iIe satın aIınan sadakat, daha fazIa para ile de satılır.

Başlayan her şey biter.

Büyük bir servet, büyük bir köIeIiktir.

Ölüm, bazen ceza, bazen bir armağan, çoğu zaman da bir Lütuftur.

Yeryüzünde gün ışığına Iayık olmayan nice insanIar vardır ama güneş her gün yeniden doğar.

Hayatı komedi sananlar, son espriyi iyi düşünsünler!

Yaşıyorsak, haIa umut var demektir.

Aza sahip olan değil, çok isteyen fakirdir.

Hayatı kaybetmekten daha acı bir şey vardır, yaşamın anlamını kaybetmek.

Unutmazsan senin, affetmezsen onun canı acıyacaktır. Unutma, affetmek ve unutmak sadece iyi insanların intikamıdır.

Ey hayat senin bu kadar önemli tutulman öIüm sayesindedir.

Unutma ki, birIikte oIduğun insanın geçmişini kurcaIamak, onunIa kurmayı düşündüğün geIeceği yok etmekten başka bir şeye yaramaz.

İnsanIarı tanımak için onIarı sınamaktan korkmayın; çünkü kaybediImesi gerekenIer, en önce kaybediImeIidirIer.

GençIiğinde biIgi ağacını dikmeyen, yaşIıIığında rahatIayacağı bir göIge buIamaz.

Hafif acıIar konuşabiIir ama, derin  acılar dilsizdir.

Bu sözlerin her biri o kadar derin ki..

Şu üçgünlük dünyada neyi paylaşamıyoruz bir türlü anlamış değilim..

Dünyada öleceğini bilen tek canlı insan ama o insan yine de  kötülük yapıyor .

Doğayı korumuyor.

Sevgiyi paylaşmıyor.

Vicdanlı ve merhametli yaşamıyor..

Düzgün dürüst ve doğru bir yaşamı değil ihaneti ve cehaleti tercih ediyor..

Oysa insanlık gerçekten dünya üzerine hakim olsaydı ne acılar yaşanırdı ne yokluk çekilirdi..

Savaşlarda insanlar ölmez..

Açlıktan çocuklar yok olmazdı..

Kadınlar şiddete maruz kalmaz gençler hayat dolu olurdu..

Çaresizlik olmaz herkes mutlu ve mesut olurdu..

İnsan olmak ve insanca yaşamak çok kıymetli..

Ama biz bunu başaramıyoruz..

Kimse kendini kandırmasın..

İnsanlık tarihinin en kötü sınavını veriyor..

En acımasız ve iğrenç bir süreci yaşıyoruz..

Ne ekmeği ne aşı ne de sevgiyi paylaşmak gibi bir derdimiz var..

Olup bitenlere karşı üç maymunu oynuyoruz..

Her kes gücü yettigine horozlaniyor.

Ötesi yok..

Klavye başında aslan kesilen milyonlar gerçek alemde tavuk gibi yaşıyor..

Sanalda herkes asiyor kesiyor ..

Çünkü gerçeklerden korkuyor aynaya bakamıyoruz..