Trabzonspor’da sezon sonu planlaması çoktan başladı. Görünen o ki liste yine bir hayli kabarık. Zira en az 8 oyuncu transfer edilebileceği söyleniyor.

Bu anlamda da hücum hattına yapılacak transferler başı çekiyor.

Elbette ihtiyaç olan bölgeler için transfer şart. Ancak Trabzonspor’un önceliği elbette sürekli dile getirilen özellikle maaş yükü yüksek oyunculardan kurtulmak. Bu konuda da Teknik Direktör Bjelica’nın vereceği rapor büyük önem taşıyor.

Bunun için de biran evvel bu planlamanın tamamlanarak ona göre ihtiyaç olan mevkilere transfer yapılması gerekiyor.

Bu yönüyle baktığımızda da yönetimin özellikle de Başkan Ertuğrul Doğan’ın işi bir hayli zor.

Hani bir söz vardır, “Hangi birisiyle uğraşsın?”

Her açıdan zor bir tabloda devraldığı Trabzonspor.

Siz ekonomik konularla ne kadar mücadele ederseniz edin!

İçerideki işleyişi sürdürülebilir kılabilmek adına ne kadar çaba sarf ederseniz edin!

Bütün bunlar için ne kadar fedakarlık yaparsanız yapın!

Sahadaki sonuçlar iyi olmadıktan sonra işiniz gerçekten zor.

Ancak burada camianın dinamiklerinin ve taraftarın da kendisini biraz sorgulaması gerekiyor. Zira son yıllarda mali açıdan gerçekten zor bir süreç geçiren Trabzonspor var.

Taraftarlar zaman zaman takımın lisanslı ürünlerini alırken dahi fiyatların yüksekliğinden şikayet ettiği zaman hepimiz hak vermiyor muyuz?

Bir forma ya da farklı bir ürün için belki bütçemizden kısarak almak durumunda kaldığımız zamanlar oluyor.

Bir de devasa bir kulübü düşünün ki o devasa kulübün giderleri de yine aynı şekilde devasa…

Bütün bu giderleri karşılayabilmek için kaynak bulmak zorundasınız ve içinde bulunduğumuz dönem bu anlamda belki de en zor dönemlerden birisi.

Kısa zamanda kaynak bulamadığınızda da kendi cebinizden bunu karşılamak zorundasınız.

İşte sadece bunun için bile kulübü yönetenlere saygı duymak ve destek olmak çok yeterli bir sebep. Çünkü günü kurtarmak adına gerçekten önemli fedakarlıklar yapılıyor. Bizlerin, sizlerin ve belki de kimsenin bilmediği sıkıntılarla…

Dedik ya… Zor bir süreç hem kulüp açısından hem takım açısından. Ancak bu zor süreci takımı yalnız bırakarak, yönetime ağır eleştireler yaparak geçiştirmek kolaycılıktır.

Zor olanı yaparsanız o takımın sahibi siz olursunuz.

Aksi halde ‘Bu takımın sahibi biziz’ demenin hiçbir gerçekçi yanı yoktur.

Geçtiğimiz sezonun Galatasaray’ı bu sezonki Trabzonspor’dan daha da kötü iken bile 25-30 binden aşağıya taraftara oynamadılar.

Takımı sahiplenmek ve takımı sevmenin tanımı bana göre oydu.

Bjelica’nın tek ihtiyacı…

Trabzonspor’un yeni teknik direktörü Nenad Bjelica’nın ismi ilk geçtiği anlarda aslında hemen herkesin kafasında bir soru işareti oluşmuştu. Çünkü ismi çokça bilinmeyen bir teknik adamdı. Hırvat ekolünden bir hoca olması ise bir anlamda umut penceresini açmıştı. Elbette ilk etapta neler söyleyeceğim, ilk mesajları, takıma nasıl bir dokunuş yapacağı çok merak edilmişti. Zira Bjelica’nın ilk basın toplantısında da bazı sorular cevabını bulmuştu. Oldukça şeffaf ve de açık bir dille merak edilenleri dile getirmişti. Hatta Trabzonspor’la görüşmesinin dahi çok uzun bir geçmişe dayanmadığını çok kısa bir sürede karar verdiğini anlatarak ne kadar açık olduğunu göstermiş oldu. Gerçi bu konuda Trabzonspor’un da çok vakti yoktu ve olması gereken de en kısa sürede takımın başına getirilebilecek en iyi hocayı bulmaktı.

Geçen süreçte Bjelica’nın karnesine baktığımızda çok iç açıcı bir tablo yok belki. Ancak bu tablo gelecek adına karar vermek için de bir kriter olmamalı. Bu yapılırsa da haksızlık olur kanaatindeyim.

Bugüne kadarki süreçte spesifik olarak getireceğimiz tek eleştiri Fenerbahçe maçında sahaya sürdüğü kadro olmuştu. Zira ‘Bu maçın öneminin de Bjelica’ya anlatılmalıydı’ eleştiriş zaten çokça yapıldı. Bu anlamda da Bjelica’nın daha önce her ne kadar ‘Türkiye ligleri hakkında biraz bilgi sahibiyim’ demiş olsa da Trabzonspor-Fenerbahçe maçlarının önemine bir taraftar ya da camia gözünden bakması için erken olmuş olabilir kanaatindeyiz.

Şu anda Teknik Direktör Bjelica’nın ihtiyacı nedir, diye düşündüğümüzde de kanımızca sadece zaman…

Zira takımı, oyuncularını ve şehrin dinamiklerini tanıması için Bjelica’nın en çok zamana ihtiyacı var.

Trezeguet keşke…

Trabzonspor’un Nwakaeme’nin yerine sezon başında transfer ettiği Mısırlı oyuncusu Trezeguet Karagümrük maçıyla adeta patlama yaptı!

Gazete manşetlerinin bazıları da bu ifadeyi kullandı.

Ya da maçın yıldızı Trezeguet!

Daha dün gibi hatırlıyoruz, bordo-mavililerin Slovenya’daki kampına birkaç gün gecikmeli katılan Trezeguet’nin takıma çok önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyorduk. Çünkü kariyerine baktığımızda gerçekten başarılı bir futbol yaşantısı olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz. Belki de en önemlisi Türkiye liginde Kasımpaşa ve Başakşehir’de forma giyinmiş olmasıydı, zira bu onun Türkiye ligini de iyi tanıyor olması açısından önemli bir avantajdı.

Ancak gelinen süreçte ne yazık ki o beklenen istenen performansını bir türlü ortaya koyamadı. Bu belki takımın genel performansı ve gidişatı ile de alakalı olabilir ancak Trezeguet de bir türlü istediği formu yakalayamadı.

Zaman zaman sakatlıklar da yaşadı, zaman zaman ateş böceği gibi bir parlayıp bir yok oldu.

Belki takımda teknik direktör değişimleri, formasyon değişiklikleri de mutlaka performansında etkili oldu ancak biz gerçek Trezeguet’nin oynanan son Karagümrük maçındaki Trezeguet olduğunu düşünüyoruz.

Keşke… Keşke bu performansını biraz daha erken yakalayabilseydi.

Bu arada, bu sezon forma giyindiği 39 maçta 2925 dakika süre alan Mısırlı oyuncu 12 gol ve 8 asist üretti.

Zirvedekiler!

Trabzonspor’da bu sezon gol katkısı en yüksek oyunculara baktığımızda Bakasetas’ın en üstte yer aldığını görmek çok şey anlatıyor.

İki forvet oyuncusu Maxi Gomez ile Umut Bozok ise 3 ve 4.sırada yer alırken aslında sezonun da özeti niteliğinde diyebiliriz.

Listeye baktığımızda;

Bakasetas 39 maç 22 gol

Trezeguet 39 maç 20 gol

M.Gomez 34 maç 8 gol

Umut Bozok 34 maç 7 gol

Abdülkadir Ömür 40 maç 7 gol

Uzaklarda arama

Hani bir şarkı vardır… Nakaratı ‘Uzaklarda arama’ diye geçen…

Tıpkı o şarkıda olduğu gibi…

Trabzonspor’un yeni sezonda en öncelikli transferi hücum hattına olacak. Bu anlamda da gerçekten çok iyi bir golcüye ihtiyacı var. Tıpkı Sörloth gibi Cornelius gibi forvet oyuncusu ile de bu sorunu çözmek isteyecek.

Geçtiğimiz hafta Trabzonspor’un sahasında 4-1 mağlup ettiği Karagümrük’ün başarılı oyuncusu Fabio Borini bu sezon gerçekten iyi bir performans ortaya koydu. 2022-23 sezonunda 30 maçta 21 gollük bir performans ortaya koyan Borini 9 asistle de toplamda 30 gole katkı sağladı.

Dememiz o ki…

32 yaşında ve oldukça deneyimli bir golcü… Üstelik Türkiye ligini de artık iyi tanıyor. Bu yüzden de golcü oyuncu için çok da uzaklara gitmeye gerek yok.

(Borini’nin Karagümrük ile sözleşmesi bu sezon sonu da sona eriyor.)

Bir genç yetenek Arif Boşluk

Trabzonspor’un genç oyuncusu Arif Boşluk Bjelica ile her geçen gün üzerine koyarak devam ediyor.

Antalya’daki devre arası kampında Abdullah Avcı yönetimindeki Trabzonspor’un Hull City ile oynadığı hazırlık maçında ilk kez forma şansı bulan Arif Boşluk’un o günkü performansı ile umut vaat ettiğini ifade etmiştik.

O günü izlediğimiz Arif isabetli pasları ve ikili mücadelelerde gösterdiği başarılı performansı ile dikkat çekmişti. Hava toplarında da oldukça iyi bir görüntü veren Arif o günkü maçta takımın en iyileri arasına ismini yazdırmayı başarmıştı.

Gelinen süreçte Bjelica ile de şans bulmaya devam eden Arif en son oynanan Karagümrük maçında da bu şansını iyi değerlendirdi.

Genç oyuncu bu maçta hücuma verdiği destekle de ofansif anlamda gelecek vaat eden iyi bir sol bek oyuncusu olduğunu gösterdi.

Maç sonu verdiği röportajda da kendisine Real Madrid’in kariyerinin büyük bölümünü sol bek oynayan ancak şu anda stoper olarak görev yapan başarılı oyuncusu David Alaba’yı örnek aldığını söyledi. Arif tıpkı gelecekten tıpkı Alaba gibi sol bekten stoper mevkiine geçiş yapabileceğinin işaretini verdi.

Camianın ve taraftarın yapması gereken tek şey, Arif Boşluk gibi genç yeteneklere sadece destek vermek.

Zaman zaman elbette çok iyi performans ortaya koymayabilir.

Geçtiğimiz sezonlarda Abdülkadir Ömür ve Yusuf Yazıcı’ya zaman zaman yapılan ağır ve kanaatimizce haksız eleştiriler yeni gençlere yapılmasın.

Sabredilmeli ve sadece destek verilmeli.

Başka türlü bu genç oyuncularımız kazanılmaz.

Umarız ve dileriz ki Arif hayal ettiği gibi bir futbol yaşantısı sürdürür ve örnek aldığı oyuncuların kariyerlerine ulaşır.