Kış mevsimi kendini iyiden iyiye hissettirmeye başladı. Kış aylarının beyaz gelinliği, dağların tepelerinden geçen hafta Trabzon’un yüksek mahallelerine indi.

TRABZON’DAKİ ÇIĞ AFETLERİ


Toklu sahil parkında çığ afeti için yapılan anıt

Trabzon aslında bir kış memleketi değildir. Kış aylarında şehir merkezi sadece birkaç gün karla kaplanır. Az yağıp çabuk ortadan kaybolduğu için de Trabzonlular kara bayılır. Fakat nadirde olsa bazı yıllar karın Trabzon’da felakete döndüğü zamanlar yok değildir. Nitekim 25 Ocak 2009 senesinde Zigana Dağında yürüyüşe çıkan 17 doğa sevdalısı düşen çığ nedeniyle darı bekaya hicret etmiş, bu olay Trabzon’da büyük üzüntüye neden olmuştur. Hatta bu acı olay sahil parkında bir anıtın yapılmasına da vesile olmuştur.

BU GÜNE KADAR 60 KİŞİ ÖLDÜ

Bu soğuk kış gününde merakımız bizi geçmişte Trabzon’da hangi çığ felaketleri olduğunu araştırmaya itmiştir çünkü doğal afetlere bir kere olmuş bitmiş olaylar olarak bakmamak lazımdır. Bir yerde geçmişte bir sefer sel, deprem, heyelan ve çığ gibi can ve mal kaybına neden olmuş bir doğa olayı meydana gelmişse bu aynı bölgede ileride benzer afetlerin ortaya çıkabileceğinin en büyük göstergesidir. Bu yüzden afet envanterleri belediyelere, diğer kamu idarelerine ve vatandaşlara önemli uyarılar içerir.

Bugüne kadar Trabzon’da 60 kişi çığ altında kalarak yaşamını yitirdiği çığ afetlerinde bu satırların yazarı bu konuyu dert edinmiş ve bir yıldan fazladır arşiv taraması yaparak Trabzon’da meydana gelen can ve mal kaybına neden olan afetleri araştırıp bir kitap haline getirmiştir.

 Bir eser meydana getirmenin çeşitli güçlükleri vardır. Bir kere sabır ve emek ister, yöntem bilmek ister ancak eser tamamlandığında basılabilmesi için de sermaye ister, destek ister. Nitekim 1930 ile 1980 yılları arasında Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin meclis arşivine dayanılarak hazırlanan ve şehrin kentsel gelişimini inceleyen ilk kitabımız olan “Arşivdeki Trabzon” adlı eser, Trabzon’da kültür ve sanatın en büyük destekçisi olan Ortahisar Belediye Başkanımız Ahmet Metin Genç tarafından şehrimizin kültür hayatına kazandırılabilmiştir.

Gelelim çalışmamıza: Trabzon’da ulaşabildiğimiz en eski çığ olayı, can kaybına neden olan 1860 senesinde yaşanan hadisedir.

1860 Akçaabat Çığı

İlimizde tespit edebildiğimiz ilk çığ afeti Osmanlı Devlet Arşivinde yer alan bilgiden çıkarım yapılarak elde edilmiştir. Akçaabat ilçesinde gerçekleşen olayda Osman ve Mustafa isimli 2 vatandaşın çığ düşmesi ile hayatlarını kaybettiği bildirilen kayıtta olayın detayları verilmemiştir.

1862 Akçaabat Çığı

08.01.1862 yılında meydana gelen olay kayıtlara, şiddetli fırtına ve yıldırımların etkisiyle dağlardan kopan çığların Akçaabat’ın Kalfera ve Cera köylerinde evleri yıkmasına yol açtığı ve birkaç köyde çoban çadırlarını altına aldığı şeklinde geçmiştir. Olaylar sonucunda 12 kişi hayatını kaybetmiştir.

1924 Akçaabat/ Sertkaya Çığı

1924 senesinde Sertkaya (Metinkaniya) köyünde meydana gelen çığ afeti dolayısı ile biri bebek olmak üzere 10 kişi çığ altında kalarak ölmüş olup, afetzedelerden sadece bebek (beşiğin içerisinde korunaklı kalması sebebiyle) kurtulmuştur.

Sertkaya Köyü Muhtarı Osman Çavuş, 1924 çığ felaketinden ortalama elli sene sonra aynı bölgede tekrar büyük bir çığın kopup Kuruçam yoluna kadar indiğini belirterek daha önce çığ düşen bölgede iskân yapılmamasının can kaybını önlediğini belirtmiştir.

2-97

Akçaabat/Sertkaya Mahallesi (Köyü) Muhtarı Osman Çavuş

1932 Maçka Çığı

15.02.1932 tarihinde Bekçiler ve Çifte köprüler mevkii arasında birden fazla noktada çığ düşmesinden dolayı yollar kapanmıştır. Barutçu mevkiinde, çığdan dolayı yıkılan handa kazı yapılarak aşağıda kimlikleri tespit edilen biri kadın, ikisi çocuk olmak üzere 13 kişi ölü olarak çıkarılmış, hancıya ait iki sığırla 1 at telef olmuştur. 

Tutulan kayıtlara göre ölen insanlar şunlardır: Ömer Çavuş, Ömer Çavuş’un on dört yaşında ve sekiz yaşında olmak üzere iki oğlu ve karısı. Torul’un Zigana köyünden Ahmet oğlu Halil. Köstere köyünden Yusuf Oğlu Veysel. Akçaabat’ın Varsa Köyünden Mustafa oğlu Mehmet. Pilümürden Salih İsmail ve Hasanoğlu Hüseyin. Nazimiye’nin Haks köyünden Hüseyin oğlu Ahmet. Pülümür’den Seyit oğlu Hasan ve Hızır oğlu Hasan. Bir de kimliği tespit edilemeyen 65 yaşlarında bir erkek.

1947-1948 Maçka Çığı

Bölgenin yerlisi olan Mustafa Pervanlar’ın verdiği bilgilere göre kendisi 15 yaşlarında iken Zigana ve Balıkçı dolaylarından kopan çığ nedeniyle Köstere Köyü’nden 2 kişi çığ altında kalarak vefat etmiştir.

1957 Akçaabat/Acısu Çığı

1957 senesinin Kalandar ayında yani Ocak ayının 14’de Hıdırnebi-Balıklı Mevkii Maloz tepesinden düşen çığ, Acısu köyünden 6 kişinin ölümüne neden olmuştur. Çığ altında kalanlardan 5’i üç gün sonra, 1’i ise 10 gün sonra bulunabilmiştir.

1957 senesinde çığın geldiği Maloz tepesi

KORYANA ÇIĞ DESTANI

O günlerin tanıklarından Akçaabat Acısu Köyü sakinlerinden (1936 doğumlu)  Salih Uzun o yıllarda çığ altında kalanlar için bir destan yazmıştır. Bu destanın senelerce köyde okunduğunu söyleyen Salih amca, destanın hatırlayabildiği kısımlarını bize şu şekilde nakletmiştir:

Akçaabat Acısu Köyünden Salih Uzun 1957 senesinde meydana gelen çığ afeti için yazdığı destanı okuyor

“Bir saatta çıktık o yaylacığa

Selam verdik geçtik o çöl obacığa

Geri döndüm baktım aklım dağıldı

Altı arkadaşı ecel çağırdı

Felakete uyandık altı arkadaş

İkişer ikişer dördü kardaş

İki kişi daha bize arkadaş

Yetişin komşular imdadımıza

Saata baktılar gündüzün sonu

Görünür orda Cemal’in kolu

Dediler babası görmesin onu

On gün on gece yattım o çöl derede

Annem bağırıyor Osman nerede?

Annem kur siniyi Osman’a bağır

Nazlı yarım ikbalın dağlardan ağır

Kanlı gömleğimi odama takma

Odamın kapısını çekip te çıkma

Ben yetim eğledim, sen öksüz etme

 

(SALİH AMCA BU ARADAKİ BÖLÜMÜ MAALESEF HATIRLAYAMADI)…

Ağlama annem beni,

Oğlun Osman (Özkurt) nerede?

On gün on gece yattım o çöl derede

Ben nerede kaldım, annem nerede?

Ağla annem ağla sen beni donat

Annem sen yatarken yorgan altında

Oğlun yatıyordu karlar altında

Ben dedim ki ah annem oğlun nerede?

Meğer oğlun yatıyor karlar altında derede

İsmail (Şahin)’i bulduk yanında Cemal (Şahin)

Başından kanlar akıyor, eğliyor aman,

Atkısı boynunda her şeyi tamam

Yaklaşın komşular alalım bunları

Hacı Mehmet (Özkurt) yatar, kardaşı Helim

Yalvarıyorlar imdada gelin…

 

1987 Çaykara Çığı

Çaykara ilçesine bağlı Yaylaönü köyünde meydana gelen çığ olayından 52 konut etkilenmiştir. Afetzedeler için yapılan yer seçimi çalışmaları sonucunda köy sınırları içerisinde jeolojik açıdan yerleşime uygun yer bulunamamış, Bakanlar kurulu kararı ile Trabzon il merkezinde 2 nolu Çömlekçi mahallesi yerleşim yeri olarak belirlenmiştir.

Yine 1987 yılında Çaykara ilçesi Karaçam köyü Seyrantepe mahallesinde çığ felaketi olmuş ve bundan 29 konut etkilenmiştir. Afetzedeler için yapılan yer seçimi çalışmalarında köy içerisinde uygun yer bulunamamış, afetzedelerin Trabzon merkez Pelitli köyü Aşağı mahalle mevkii yeni yerleşim yeri olarak belirlenmiştir.

2009 Zigana Çığı

Zigana Dağı'nın Köstere Yaylası yakınlarında düşen çığ altında kalan 10 kişi hayatını kaybetmiştir. Trabzon Dağcılık Kulübünden 17 kişinin yürüyüş yaptıkları sırada düşen çığ 10 kişinin ölümüne neden olmuştur. Hayatını kaybeden dağcıların isimleri şu şekildedir: Özlem Timurcanoğlu, Hüsniye Sarıbıyık, Gülhanım Piyale, Burçak Sevim, Yasemin Aktaş, Hüseyin Karaosmanoğlu, Hasan Ali İsaoğlu, Erhan Terzi, Dr. Davut Akdeniz, Dursun İnan.

Zigana Çığının olduğu yer

2015 Çaykara Kavlatan Çığı

Çaykara'nın Karaçam Mahallesi Kavlatan mevkiinde yapımı devam eden HES tüneli inşaatı sırasında çığ düşmesi sonucu 5 işçi çığ altında kalmıştır. Saat 13.30 sıralarında Çaykara ilçesi Kavlatan mevkiinde yapımı süren HES tüneli inşaatında tünel dışında arızalanan jenaratörü tamir etmeye çalışan 5 işçi yukarıdan gelen çığın altında kalarak hayatını kaybetmiştir.

 Kavlatan Çığı