Uzun zaman oldu yazmayalı. Doğrusu bu seçim ortamı, siyaseti seven biri olarak beni bile gerdi. Yalan yok, tarafların kullanmış olduğu dil, çok keskin ve kırıcı oldu. Öyle kırıcı ve zehirli bir dil kullanıldı ki, insanlar artık kendi komşusuna, akrabasına, neredeyse kardeşine apaçık bir cephe alır oldu. Hâlbuki siyaset bizi birleştirmeli, ayrıştırmamalı, kutuplaştırmamalı. Fakat bu seçimde özellikle öyle olmadı işte.

Siyaset öyle bir zemine çekildi ki tarafsız kalmak, taraf tutmamak, sanki suçmuş gibi gösterildi. İnsanlar birbirine tehlikeli ithamlarda bulunur oldu. Zihnen, fikren, vicdanen ve ideolojik olarak da toplum bölünmüş durumda. Bizler içimizde birbirimize “düşman” yaftalamaları yaparken sınırlarımız kan gölüne çevrildi.

Türkiye’yi de içen içe birbirine kırdırmak isteyen bir algı ortada gün gibi dururken, bizler maalesef komşularımızdan bile ibret alamadık. Ne Irak’tan, ne Suriye’den, ne Libya’dan, ne de Mısır’dan bir nebze olsun ders çıkarmış değiliz bence. Böldükçe bölüyor, bölündükçe de kutuplaşıyoruz. Öyle bir kutuplaşma var ki toplumda tam bir sosyoloji tezi niteliğinde.

19 Mayıs kutlamalarında Samsun’da verilen o birlik fotoğrafını görünce doğrusu hem heyecanlandım hem de sevinmiştim. Fakat İstanbul seçimlerinin öncesine denk gelmesi, o birlik mesajı verilen fotoğrafa zarar verdi. Çünkü öylesi birlik söylemleri seçimde akla en son gelen söylem oluyor.

Aslında bu ittifaklar kurulurken, başta isimlerde bence en büyük yanlış yapıldı. Bir tarafta Cumhur bir tarafta Millet. Seçim sonuçlarında demokrasi kazansa da mutlaka bir taraf kaybeden oluyor. Birlik ve beraberlik isteniyorsa ne Cumhur ne de Millet ismi asla kaybetmemeli.   

Etrafımızda bunca ateş çemberi varken, önümüzde birçok sıkıntı dururken ve bütün gözler üzerimizdeyken, Türkiye İttifakı ne pahasına olursa olsun kurulmalı. Gerek iktidarın gerek muhalefetin bundan böyle söylem ve eylemleri asla kutuplaştırıcı olmamalı. Yeterince gerilen Türkiye daha da gerilmemeli.

Artık seçimler bitti, kızgın demir soğutulmalı. Kırılan gönüller nasıl alınır bilmem ama muhakkak gönüller yapılmalı. Gönlü alınmayanın bundan böyle oyuna da kimse talip olmamalı. Bir seçim uğruna yaşananlar, yapılanlar, herkese ders olmalı. Sonuçlardan eminim bütün partiler gerekli dersi çıkarmaya çalışacaktır.

Siyasi görüşümüz ne olursa olsun ama ortak sevgimiz de kaygımız da Vatan olsun. Daha güçlü bir Türkiye için, sorunların üstesinden daha iyi gelmemiz için birlik ve beraberlik içerisinde olmamız şart. İnşallah her şey güzel olur, daha güzel olur. Her şey gönlünüzce olsun.