Yazıma başlamadan önce şunu belirteyim, ben ne Salih Cora’nın avukatayım ne de onu aklama gayreti içerisindeyim.

Zaten kendisinin de böyle bir şeye ihtiyacı yok. Fakat özellikle sosyal medyada kendisi hakkında yapılan, bana göre de haksız eleştirileri kesinlikle hak etmiyor.

Sevgili Okurlar, MHP’nin fındık sorunlarının araştırılması hakkında verdiği ve kendi milletvekillerinin dahi arkasında durmadığı önergesi AK Parti milletvekillerini ret oylarıyla kabul edilmemişti.
Ardından da AK Parti Trabzon Milletvekili Salih Cora, meclisteki ret oyu kullanırken çekilen fotoğrafı ile adeta günah keçisi ilan edilmişti. Sanki bütün suç ve günah kendisine aitmiş gibi hedef yapıldı.

Şimdi elimizi vicdanımıza koyup düşünelim. AK Parti, hepimizin bildiği gibi parti disiplininin en fazla olduğu parti. Alınan parti kararına kimsenin uymaması pek görülmüş bir şey değil.
AK Parti’nın önerge için aldığı ret kararının doğruluğu yanlışlığı tartışılır elbette. Fakat Salih Cora tek başına Don Kişot’luk yapıp yel değirmenlerine mi saldırmalıydı? Ret yerine evet verip, seçmene şirin görünüp partisi ile ters mi düşmeliydi?

Baştan dedim ya ben Cora’nın avukatı değilim. Zaten asli mesleği avukatlık, suçlu olsa kendisini en iyi yine kendisi savunur. Gelin hep birlikte Salih Cora’yı mercek altına alalım.

Ben size Ankara’da yaşayan Karadenizlilerin Cora hakkında ki düşüncelerini aktarayım. Kiminle konuşsam herkes Cora’dan övgü ile bahsediyor. Telefon açanın telefonuna çıkar, kapısını kim çalarsa çalsın derdini dinler, derdi olanın derdi ile zoraki değil istekli olarak ilgilenir, işadamlarının iş takipçiliğini değil vatandaşın işini takip eder.

Bence bu tür insanları siyasi görüşlerimize aykırı diye haksız yere yıpratmaya çalışıp karalamayalım. İnanın bu tür insanlar bir elin parmakları kadar az! Tıpkı Cora gibi, yakından tanıyıp çok sevdiğim İYİ Parti Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs ve hiç tanımadığım ve henüz tanışmadığım CHP Milletvekili Ahmet Kaya’da haklarında hep olumlu konuşulan ve herkesin övgüyle bahsettiği isimler.

Huyumuz kurusun, Trabzonlu olarak zor yetişen değerlerimize sahip çıkmayıp karalamakta üstümüze kimse yoktur.
 
Şunu da söyleyip yazıma son vereyim.

Övgüyle bahsettiğim vekillerimizin olumsuz yanlış yönlerini de görüp duyarsam hiç merak etmeyin, sizlerden önce ben duyururum.
Zaten siyaset sahnesine çıkan insanlarımızda buna hazırlıklı olmalı. Övülecek yönleri övülmeli, eleştirilecek yönleri eleştirilmeli. Ama bunu yaparken şahsi kinimizi ve siyasi karşıtlığımızı değil, gerçekleri söylemeliyiz.

Gerçekler bizi Cora’ya sahip çıkmaya götürüyor.