İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bir süredir organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in sosyal medya üzerinden gerçekleştirdiği çirkin saldırılara maruz kalıyor.

Türkiye’nin gündemini meşgul eden seviyesiz videolar, artık insanlarda rahatsızlık yaratmaya başladı. Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanına sarf edilen yakışıksız ithamların yer aldığı videolara sosyal medyada Roj Nüce, Bold Medya gibi PKK ve Fetöcü hesaplar, mal bulmuş mağribi gibi atlayarak, paylaşımlarda bulunarak ülkemizi karalama gayreti içerisine girdiler.

Her ne kadar yayınladığı videolarda inkar etse de, yabancı istihbarat örgütlerinin emrine girdiği açık açık belli olan Peker, vatan sevdalısıyım derken, vatanına en büyük zararı vermeye devam ediyor. Türkiye hakkında buldukları en ufak olumsuzluğun üstüne balıklama atlayan ülkemize düşman olan ülkelerin ekmeğine yağ sürerek, ülkemizin imajına düşmanlarımızdan daha fazla zarar veriyor.

İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu, terör örgütleri ile verdiği mücadele ile Türk Milletinin kalbinde taht kuran bir isim. Siyaset sahnesindeki başarısı terör örgütleri kadar siyaset arenasında ki rakiplerinde de büyük rahatsızlık yaratıyor.

Soylu’ yu siyaset sahnesini dışına atmak için sahnelendiği açıkça belli olan komplo, ne kadar zorlanırsa zorlansın ülke halkında karşılık bulmuyor.

Türk halkı devletine, devlet adamlarına karşı her zaman saygılı olmuştur. Organize suç örgütü liderinin ağza alınmayacak şekilde bir devlet adamına hakaretlerde bulunması, beklediğinin aksine ters tepki yaratmaya başladı. İnsanımız aptal değil, neyin ne olduğunu çok iyi görüp anlıyor. Yazın bir kenara. İçişleri Bakanı Soylu, çirkin komplodan yara alarak değil aksine daha da güçlenerek çıkacak.

Bu yazıyı okuyanlar sayın bakanımızın gözüne girmek için yazdığımı düşünebilirler. Hatta muhaliflerin tepkisini de çekebilirim. Hiç önemli değil. Ben Sayın Soylu ile üç yada dört kez bir araya geldim. Birisi DYP Genel Başkanı iken yaptığım röportaj, gazete yönetimi ile birlikte yaptığımız ziyaret, dernek başkanlarına verdiği iftar yemeği ve dernek başkanı olarak ilçemde meydana gelen yangın için topladığımız yardım paralarının kaymakamlığa iletilmesi için yaptığım ziyaret.

Bazı gazeteci bozuntuları gibi yakınlık kurup, menfaat elde etme çabam olmadı. Her Türk vatandaşı gibi ciğerlerimiz yakan terör örgütlerine karşı gösterdiği olağanüstü çabası bende kendisine karşı sevgi ve sempati yarattı. Bu yazıyı yazmamdaki neden sadece ve sadece budur.

Diyeceğim şu, Türk milleti yanıda sayın bakanım..

Sevgili Okurlarım,

Yazımda bir isme daha değinmek istiyorum, Bakan Soylu’ nun danışmanı Mazhar Yıldırımhan da bir şekilde olayın içine çekilmek istendi.

Cumhuriyet Gazetesi Yıldırımhan’ın 2012 yılında attığı iki twit nedeniyle Fetöcü damgası vurmaya çalıştı. Twiti okuyanlar Fetöye övgü değil ironi içeren gönderme olduğunu açık şekilde görebilirler. Mazhar Yıldırımhan Fetö damgası vurulabilecek en son insan. Sayın Yıldırımhan’da çok içli dışlı olduğum bir insan değildir, Kendisine olan sevgim nazik ve saygılı bir insan olmasından kaynaklanıyor. Ne oldum delisi olan bir takım danışmanlar ve bürokratlar gibi kendisini kaf dağında görmeyip, herkesin telefonuna çıkıp, elinden gelen desteği veren Yıldırımhan’da basit ve asılsız iddialar ile yıpratılacak kişi değil.

Sayın Yıldırımhan fedakar. Sayın Soylu’ya sadık.

Yıllar önce Üniversite yıllarında başlayan abi ve kardeşlik sonrasında da Bakan-Danışman olarak devam ediyor.

Ankara’da birçok milletvekili ve Genel Müdür tanıdım.

Ama Yıldırımhan’ın bilgi, birikimi, kararlılığı ve cesareti ile çok sayıda Genel Müdürü cebinden çıkarabilir diyorum.