Gerçi bu umudu sayın başkan kulübü yönetmeye talip olduğu zaman fazlasıyla camiaya vermişti. İşin içine girdiğinde yaptığı ilk beş-altı transferle var olan sorunlar daha da karmaşık hale gelince bu kez şampiyonluktan çok şampiyonluğa oynayacak kadro oluşumundan söz etmeğe başladı. Üçüncü transfer dönemini geri bırakmak üzere olduğu şu günlerde kurduğu kadronun şampiyonluğa oynar bir kadro olup olmadığı konusunda şimdiden ön yargılı olmayı doğru bulmam. Ancak yeni yapılan transferlere bakıldığında Burak dışında şimdilik katkı yapan yok gibi. Geçen yıldan kalan kadronun kalitesine de bakarsak bu işin zor olacağı kendiliğinden ortaya çıkar.
               
Pazar günü ligin iyi futbol oynayan takımlarından kupa şampiyonu Konya ile yapılan maçta alınan üç puan başlangıç için çok önemli bir galibiyetti. Henüz sezon başı çalışmalardan çıkan takımlar için şimdiden oynanan futbolu değerlendirme doğru olmaz. Hatta haksızlık bile olur denilebilir. Ne var ki geçen yılki kadrodan, çok değişiklik olmayan takımımızdan daha derli toplu bir oyun beklememiz elbette hakkımızdı. Ancak doksan dakikanın sonunda alınan üç puana rağmen geçen yıldan kalma zaaflarımız aynen devam ediyor olması geçen sürenin transferlerle birlikte takımın lehine iyi kullanılmadığı anlamına gelmektedir.
               
Söz gelimi final paslarında zaaflarımız devam ederken rakibe verilen pozisyonlarda cömertliğimize bir önlem alamamışız. Milan’dan büyük umutlarla alınan futbolcu hiçbir varlık gösteremezken (sadece ağırlığı ile dikkat çekti) birçok spor adamına Selçuk çok daha yararlı olurdu dedirtti. Final pası genel bir sorunumuz iken(başta Castillo olmak üzere) ona çözüm üretmek yerine bir yenisini ekledik. Üstelik ağır idmanlardan olsa gerek fizik olarak da henüz hazır da değil.
               
Bu kısa tespitlerden sonra sezonun ilk maçı ve alınan üç puan gelecek için umutlu olmak için harika bir başlangıç. Oyun kalitesi için de bütün takımlar gibi bizim takımımıza da makul bir süre tanımalıyız. Zira henüz transfer dönemi de kapanmış değil. Bu sorun olan mevkiler için hala telafi imkânı var demektir. Bu şansı, yönetim ve de teknik kadroya vermemiz gerekir. Her ne kadar rakiplerimiz ciddi transferlerle kadrolarını güçlendirmiş olsalar da bu durum bizi asla umutsuz etmemelidir. Zira umudu içinde barındırıp takımına güvenirsen, vereceğin destekle başarının gelmemesi düşünülemez.  Umut ederim Ersun hocanın iyi başlayıp kötü biten lig serüveni bu kez başladığı gibi iyi bitsin.