Salih Çamoğlu sohbetleri kapsamında Kamu Başdenetçisi Av. Şeref Malkoç’u konuk ettik.
 
Malkoç, siyasetin imbiğinden geçmiş bir isim. Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığından sonra TBMM’den Kamu Başdenetçisi yetkisini aldı.
 
Kamu Başdenetçiliği’ni ne vatandaş ne de kamu kurumları hakettiği ölçüde tanıyamadı.
 
Malkoç koltuğa oturur oturmaz tanıtım seferberliği başlattı. Konumu gereği en muhalif organlarda dahi çağrıları yer aldı.
 
Malkoç’un açıklamalarından kısa birkaç özet verelim:
 
‘Vatandaş ile devlet arasında bir kurum. Köprü görevi görüyor
Başvuruların hiçbirinden harç parası alınmıyor. Mahkemeye gidiyorsun.
6 ay içinde karar veriliyor. Müracaat şart. Bizim kurum çok sempatik dostane çözüm aranıyor. Hemen kayıt ilgili denetçi uzman arıyor ey belediye ey üniversitesi vatandaşın böyle bir derdi var niye çözmedin. Çöz bunu.’
 
2014 yılında kamu denetçiliği kurumunun kararlarına uyma oranı yüzde 22 idi.
 
2016 yılında bu yüzde 44 oldu. Hedef bunu 2017 yüzde 60-70 arasına çekmek. Avrupa ortalaması da yüzde 80.
 
Malkoç’a Trabzonspor’un 2010-2011 sezonuyla ilgili bir müracaatta bulunulması yönüyle ilgili bir soru da soruldu.
 
Şöyle diyor, “Bununla ilgili böyle olarak bir müracaat gelirse bakarız. Süre açısından uygun mu? Bir olayın üzerinden 1 yıldan fazla zaman geçtiyse ya da mahkemeye intikal etmişse görev alanımızın dışında kalıyor. Ancak olayın üzerinden 6 yıl geçmiş mağduriyet devam ediyorsa o zaman bakarız. Yargıya intikal etmiş mi etmemiş mi. Yargıya intikal etmişse bizim görev alanımız dışında kalıyor”
 
Malkoç Trabzon’da, “2023 Hedeflerinde Yeni Türkiye Vizyonu” konulu konferansa da katıldı.
 
AB ve Hollanda eksenli yaşananlarla ilgili altı çizilmesi gereken değerlendirmeler yaptı.
 
Kendi ifadesiyle; ‘28 Şubat’ın merkezinde’ olan Malkoç için bu yaşananlar hiç şaşırtıcı olmasa gerek.
 
‘Bu millet 15 Temmuz’da onların Türkiye’de uzantılarının uçaklarından attığı bombadan, helikopterlerin attığı mermilerden korkmadı ki, onların atlarından, itlerinden korksunlar” diyerek beyhude çabaların hedefe ulaşmayacağı mesajını verdi.
 
Bir gerçek var Küresel Güçler, Türkiye’yi kendi yörüngesine oturtmak istiyor.
 
Türkiye ise kendi yol haritasını bağımsız politikalarla belirleyip kendine alan açmaya çalışıyor.
 
Mesele bu.
 
Malkoç’un bu noktadaki değerlendirmesi: ‘1960 yılından beri kurulan bütün hükümetlerde ister sağcı, ister solcu olsun.
 
Her hükümetin programında nükleer teknoloji, santraller vardır.
 
Bu hükümetler ne zaman nükleer santraller konusunda adım atmışlarsa yıkılmışlardır.
 
Ne zamana kadar?
 
Cumhurbaşkanımızın, Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı dönemine kadar.
 
Şimdi Mersin ve Sinop’ta nükleer santral, üçüncüsünü de Türk mühendisleriyle kuracağız inşallah. Adamların zorluğu, sıkıntısı bu.”
 
Trabzon’la ilgili hislerini aktaran Malkoç, özellikle tarih şuuru edinilmesi konusunda mesaj verdi.
 
Trabzon Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ni hatırlattı.
 
Son olarak şunu da ekledi: Trabzon'da her alanda bir müddet sonra açılım olmayınca kırgınlıklar dargınlıklar oluyor.
 
Ben tüm arkadaşlara diyorum mutlaka Trabzon'un dışına açılın.
 
Malkoç göreve geldiğinden beri kurumuna değer kattı.