Sevgilisi varlığından rahatsız oluyor diye, kendi çocuğunu çöpe atan kadının dizisini izledik televizyonda.
Kocası geri dönsün diye,çocuğuna zehirli meyve suyu içirip hastanelik eden annenin dizisini de izledik televizyonlarda.
Kızlarını ona buna peşkeş çektiren pez.evenk kılıklı babaları da izledik.
Elinde sanki kalem varmış gibi, boy boy silahlarla ona buna ateş eden adamları, eniştelerine aşık olup her türlü dalavereyi çeviren kızkardeşleri, amcalarından gizli yengelerini götüren yeğenleri, misafir gittikleri evlerde yedikleri yemeğe tükürme aşamasına gelmiş yemek proğramlarını, bir etek boyu uğruna birbirlerine etmediği hakaretler kalmayan genç kızları, dedikodunun,entrikanın, kötülüğün dibine vurmuş yarışmaları, çocuklarının kimden olduğunu bilmedikleri için ekran karşısında baba adaylarının arandığı proğramları izledik yıllarca.
Hatta en son Eşkiya dizisi finalinde intikam uğruna yerde yatan adamı testereyle kesmek üzere hazırlanan Hızır Resi’i seyrettik keyifle...
Tüm bunlar çok normal!
Normal çünkü, bu çarpıklıkları yayınladı diye henüz bir televizyon proğramının kapatma cezası aldığını duymadım...
Ama, bir ilahiyatçı diyaneti eleştirdi diye o televizyon kanalına 5 gün kapatma cezası!
Hakikaten pes!
 
***************
Bu gün pencereden karşı binaya baktığımda, komşu evin boşalmış olduğunu gördüm.
Kimdiler, necidirler bilmiyordum.
Merhabalaşmadık bile.
Sabaha kadar açık bıraktıkları ışıklarını görürdüm. Mutlu olurdum.
5 ay önce karı-koca kavga seslerini duyduk.
Fenaydı kavga. Adam eve gelmemeye başlamıştı.
Sonra pandemi süreci oldu. Karı-koca  balkonda oturmaya başladılar.
“Barıştılar demek ki” dedim kendi kendime.
Sevindim uzaktan uzağa.
Bilmediler elbette bu sevincimi.
Baktım dün gece yine kavga ediyorlar.
“Hay aksi” dedim yine kendi kendime.
Bu gün, kadın evi topladı ve çekti gitti buralardan.
İçim buruldu. Garip bir hüzün kapladı benliğimi.
Anladım ki, insan olmak hiç tanımadığın insanların dağılan yuvasına da üzülmekmiş.
 
*****************
 
Bu hafta aklıma takılan bir kaç soru var.
Mesela; Şarkıcı Mabel Matiz eşcinsel diye yerden yere vurulurken, Bülent Ersoy’a neden diva deniliyor?
Oyuncu Ozan Güven eşine şiddet uygulayınca tü kaka kötü oluyorken, eşlerini sevgililerini döven hatta kurşunlayan İbrahim Tatlıses neden imparator oluyor?
Muhafazakar kesim çocuk doğurmak için neden Mekke, Medine yerine Amerika’ya gidiyor?
Yine aynı kesim, büyüğü küçüğü öğrenim görmek ya da mastır yapmak için neden Mısır’a, Arabistan’a  değil de İngiltere’ye, Amerika’ya gidiyor?
Amerikan karşıtı olduğunu söyleyen sol kesim öğrenim görmek için neden Rusya’ya değil de Amerika’ya gidiyor?
1700 tl emekli maaşı alan bir insan, 3-4 maaş alanları eleştirdiğinde neden vatan haini olarak ilan ediliyor?
TRT Müzik kanalında İsmail Türüt türkü söylüyor... İnsanlarda da eğlence, alkış kıyamet.
Bir kız verin yanıma
Bir kız verin arkama
Bir dul karı da verin
Getireyim babama...
Kadın neden bu kadar değersizleştiriliyor?
Neden?
 
***************
 
Platon’un bir sözüyle bitirmek istiyorum bu haftayı.
Bir çocuğun karanlıktan korkması çok anlaşılabilir bir durumdur.
Ancak gerçek trajedi, yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır.