Trabzon’un olmazsa olmaz marka değerlerinden biri Trabzonspor’dur.

Trabzonspor, Trabzon’un karakteridir

Trabzonspor bir şehrin duruşudur

Trabzonspor Trabzon’un onurudur

Trabzonspor, Anadolu devrimidir, ihtilalidir.

Trabzonspor, güce ve İstanbul'daki kulüplerin güçlerine karşı bir duruştur, bir itirazdır.

Trabzonspor, imkânın bittiği yerde inadın başlangıcıdır

Trabzonspor bir kulüpten daha fazlasıdır.

Trabzonspor dünyanın en büyük şehir takımıdır.

Trabzonspor’un bu şehir için ne anlam taşıdığını da çok iyi bilenlerdeniz.

Trabzonspor, sadece bir futbol kulübü değildir.

Trabzonspor bu şehir için bir sevdadır, bir kimliktir, hatta bir yaşam biçimidir.

Yıllardır bu kulübün ayakta kalması için çabalayan, hem saha içinde hem saha dışında mücadele veren milyonlarca taraftarın gönlünde ayrı bir yer edinmiş olan Trabzonspor’un en önemli destekçilerden biri, hiç şüphesiz ki Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’tir.

Şunu çok iyi biliyoruz;

Trabzon’un geçmişteki belediye başkanlarının ve Trabzonspor’un eski başkanlarının kulübe verdikleri değer toplumun ortak hafızasında yer edinmiştir.

Ancak bugünün gerçeklerini yaşarken, mevcut belediye başkanı Ahmet Metin Genç’in kulübe olan ilgisi, desteği ve hassasiyeti, geçmişten çok daha öte ve somut bir şekilde hissedilmektedir.

Şehirde yaşayan her bir vatandaşın ve milyonlarca taraftarın tanıklık ettiği üzere, Başkan Genç, Trabzonspor’un asla yalnız kalmasına izin vermemiştir.

İçeride dışarıda her maçta tribünlerde yer alması, maddi ve manevi her platformda desteğini esirgememesi, yalnızca bir görev bilinci değil, bir Trabzonsporlu ruhunun tezahürüdür.

Hal böyleyken, önceki gün yaşanan ve kamuoyunun da dikkatinden kaçmayan bir detay, bende de çok büyük bir şaşkınlık yarattı.

Papara Park’ın altındaki dükkânların Trabzonspor’a devredilmesiyle ilgili protokol imza töreninde bu işin baş mimarı olan Ahmet Metin Genç’in o fotoğraf karesinde yer almaması beni fazlasıyla üzdü.

Neden mi?

Tüm kamuoyu çok iyi biliyor ki; bu kritik konuda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çıkarak Trabzonspor’un menfaatini savunan, stadın altındaki ticari alanların kulübe gelir sağlaması amacıyla Trabzonspor’a tahsisini öneren, talep eden kişi bizzat Ahmet Metin Genç’tir.

Bu öneri Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul görmüş, Trabzonspor adına büyük bir kazanım olmuştur.

Ancak gelin görün ki, bu büyük başarıyı sağlayan kişi, bu işin asıl sahibi protokol imza töreninde yer almamış.

İşte bu noktada, hem bir Trabzonsporlu hem de bir vatandaş olarak “Başkan nerede. Bu işte bir yanlışlık var” dedi herkes birbirine.

Protokol töreni, bu işin mimarına rağmen mi düzenlendi?

Veya neden düzenlendi.

Programa Başkan Genç’in katılamaması bir planlama eksikliğinden mi kaynaklandı yoksa davet edilmesi mi unutuldu?

Bu işi mimarı orada olması gerekirken neden fotoğrafta yok, neden törende yok.

Kasıt aramak istemiyorum ama sorular çoğalıyor, cevaplar ise havada kalıyor.

Ancak şu bir gerçek;

Bu tören, Başkan Ahmet Metin Genç’in programına göre organize edilmeliydi.

Çünkü bu şehrin sahibi odur

Çünkü bu şehrin şehr-ül emini odur.

Çünkü mesele sadece bir imza töreni değil, bir hakkın teslimidir.

Ve o hakkı teslim ettiren kişi, hak ettiği şekilde orada olmalıydı.

O fotoğrafta yer almayan ama bu şehrin gönlünde her daim yer bulan Ahmet Metin Genç, gerçekleri bilen milyonlarca Trabzonspor taraftarının gönlünde bu sürecin mimarı olarak çoktan yerini aldı bu da çok iyi biline.

Kim hangi karede yer alırsa alsın, asıl yer alınması gereken yer kalplerdir.

Ve o kalplerde Ahmet Metin Genç, Trabzonspor’a sahip çıkan, mücadele eden, alın teriyle hizmet eden gerçek bir lider olarak çoktan yerini almıştır.

İşi kotaranın fotoğrafta yer almaması elbette ki garip, elbette ki düşündürücüdür.

Ama daha önemlisi şudur;

Tarih, karelerde değil, gerçekte kim ne yaptıysa onunla yazılır.

Ahmet Metin Genç bu işin mimarıdır.

O törende yer almasa da Trabzonspor tarihinin önemli bir sayfasına adını yazdırmıştır.