Sevgili okurlar kırk yılı aşkındır Trabzonspor’un içindeyim, böyle bereketli bir haftayı bir arada pek hatırlamıyorum.
Takımımızın tarihinde çok büyük başarılara atılmış imzası vardır.
Böylesi aynı haftaya sıkışmış olanı en azından şimdilik ben hatırlamadım.
Düşünün pandemi dolayısıyla liglere ara verilmiyor hafta sonunda Beşiktaş ile İstanbul da derbi maçı olduğu bilinerek araya Süper Kupa maçı sıkıştırılıyor.
Bu takvimi yapan federasyonun ne niyet taşıdığını söylemeye gerek yok sanırım.
Kâğıt üzerinde İstanbul’da oynayacağımız bu iki maçın favorileri de rakiplerimiz olduğu çok açıktı. Ancak evde yaptıkları hesaplar sahaya uymadı ve Trabzonspor önce Başakşehir’i Süper Kupa’da yenerek kupayı müzesine taşıdı.
Ardından hafta sonunda da ligin en formda ve de lider takımı Beşiktaş’ı kendi evinde yenerek hem üç puanı hanesine yazdırdı hem de şampiyonlukta ben de varım dedi.
İlave olarak bu sezon ilk derbi maçımızı kazanmış olduk.
Bu iki güzelliği üç dört gün içine sıkıştıran takımı kutluyorum.
Sayelerinde camia büyük mutluluk yaşadı.
İnanın kimse çekini senedini düşünmeden bir hafta geçirdi.
Böyle kısa bir sürede takımı toparlayıp başarılara imza atan bir teknik adama ilk kez şahit oluyorum desem abartmış olmam.
Elbette futbolda istenmeyen neticeler her zaman vardır ve de olacaktır.
Ancak en azından şu an itibari ile hocanın başarısına şapka çıkararak takdir etmesini bilmemiz lazım.
Bu arada yönetim de boş durmamış hoca ile dayanışma içinde yaptığı üç nokta transfer de ara transferde yapılabilecek en güzel transferler olduğunu söylemeliyim.
Bakasetas’ı aldıktan sonra Yunus Mallı yerine acaba tek vuruşu ile duvar olabilecek bir santrfor alınabilir mi idi diye aklımdan geçirmiyor değilim.
Gerçi ilerisi için bir milli Türk çocuğunun transferini de takdirle karşılıyorum.
Eminim onun da takıma bir hayli katkısı olacaktır.
Sonuç olarak bu denli önemli iki başarıyı bir haftaya sıkıştıran Abdullah Avcı ve talebelerini kutlarken seyircisiz oynanan maçlardan dolayı geliri bir hayli düşen kulübümüzün Başkan ve yöneticilerinin yaptığı nokta transferler de az işler değildir.
Umarım kulüp bütçesi çok yük altına kalmamıştır.
Yapılan transferler gelecek yılın takımında rol alacak nitelikte olmaları ekonomik anlamda yükü de hafifletecektir.
Nitekim doğru transfer hiçbir zaman kulübe yük olmaz.
Arada yapılan transferlerin bana göre üçü de doğru transferlerdir.
Bolca benzer haftalar geçirmenizi dilerim.
