Sevgili okurlar, dönüp dönüp Beşiktaş maçından söz ediyoruz. O maçta oynanan futbol takımın fizik kondisyonu seyreden herkesin geleceğe umutla bakmasına neden olmuştu.

Ne olduysa, ondan sonra oynanan maçlar büyük hayal kırıklığı yarattı.

Oynanan oyun ise Trabzonspor’a hiç yakışmadı.

Rakibimiz Pendikspor ligin dibinde ve 3. dakikada attığımız golle biz maça adeta 1-0 önde başladık. İlerleyen dakikalarda goller beklerken rakibin baskısı altında geçen ilk yarıyı tamamlamış olduk.

Bu yarıda rakip %64 gibi yüksek bir oranla topa sahip olurken biz ancak %36 ile oynayabildik.

Önceki yazımda bu hocaya birisinin Trabzonspor’un tarihini iyice anlatması gerektiğini yazmıştım. Ülkenin 4 büyüğünden biri olan takımımız hiçbir maçta topu rakibe bırakarak oynamaz.

Hele hele kendi evinde ligin dibindeki bir takıma karşı böyle hiç oynamaz.

Eğer gelinen noktada bu duruma düşülmüş ise başta hoca olmak üzere takım ele alınarak ortaya çıkan sorunların bir an önce üzerine gidilip çözümü sağlanmalıdır.

Sevgili okurlar, bana göre bu hoca oluru ile alınan sporcular takımı başa oynatacak özellikte olmaları şöyle dursun daha takıma girip zaman bile alamıyorlar.

Bu nedenledir ki başkan transferin son günlerinde yeni sporcular transfer etti.

Başkanın bu fedakarlığı yanında takımdan bir karşılık görmemiş olması onu da seyirci gibi bir hayli moral olarak yıkmıştır.

Sevgili okurlar, 7. haftayı geride bıraktığımız bugün, geçen sezonun sonunu da ilave edersek hoca ile beraberliğimiz azımsanamayacak bir süre oldu.

Henüz hocanın takıma nasıl elinin değdiğini anlamış değiliz.

Bazı sakatlardan ötürü şansızlık olsa da hocanın oyun anlayışı budur diyebileceğimiz bir anlayışa tanık olamadık.

Her ne kadar yenilere (buna yönetim de dahildir) zaman tanımak gerektiğine inanan biri olarak, ilk transferler hariç yönetim görevini büyük bir özveri ile yerine getirmiş olduğunu söyleyebilsem de,  hoca konusunda aynı şeyi söylemem bir hayli zordur.

Biz takıma gönülden bağlı Trabzonsporlular olarak bizi yönetenler görevde oldukları sürece onları desteklemek boynumuzun borcudur.

Ancak onlar da biraz kendilerine bakarak var olan sorunlara eğilip çözüm noktasında çareler aramalıdırlar.

Bu gidiş hakemlerin davranışları da dahil kısa sürede düzelmez ise ilk dörde girmek hayal olur.

Yine de, son yirmi dakikasını 10 kişi oynadığımız maçta aldığımız üç puan için emeği geçenleri tebrik ederim.

İyi haftalar.