LİGİN EN DEĞERLİSİ DE  EN İYİSİ DE UĞURCAN!

Trabzonspor’un genç file bekçisi, çok sıkıntılı buhranlı günler haftalar geçirdi. Trabzonspor’da eski kaleci ve futbolu bırakan Onur Kıvrak arkasında beklerken Ersun Yanal tarafından o zaman 1461 futbol takımına kiralık gönderildi. İki maçta kötü performans sergilediği için hakkında o zamanki yönetime, ‘Trabzonspor kalesini koruyamaz’ diye hakkında bir rapor verilir. Ne zaman Sadi Tekelioğlu ve kaleci Antrenörü Ahmet Başkır Trabzonspor’u çalıştırmaya başladı. Uğurcan o zamanki kaleci Antrenörü Ahmet Başkır ile yeniden külleri ile doğdu.

Bugün Süper Lig’in en değerlisi de, en iyisi de Uğurcan. Bilen de bilmeyen de yazıyor ve konuşuyor. Uğurcan’ın sağ tarafı zayıfmış. Sol tarafa hamle yapamıyormuş. Altı pasa hâkim değilmiş. En komik olanı ise penaltı kurtaramıyormuş. Kaleci penaltıda bir köşeye atlar, tutarsa ‘Kahraman’ tutamazsa ‘Tu kaka olmamalı’. Kalecilik futbol sektöründe en kritik mevkidir. Forvet veya orta saha oyuncusu yüzde yüz golleri atamaz, kaleci bir gol yerse fatura ona kesilir.

Uğurcan da böyle zor bir bölgenin en iyisidir Türkiye’de. Ülkemizde parmakla sayılacak kalecilerin zirvesinde yer alan isim olan Uğurcan, iyi bir file bekçisidir. Her zaman üstüne koyan bir yapıya sahiptir. Bazı kaleciler gibi fiyakalı plonjon yapmaz. İyi yer tutar. Maçın skorlarını etkileyen hamleler yaparak takımın kurtaran bir kaleci olan Uğurcan’ı yürekten kutlamak gerekir. Uğurcan’ı Avrupa’dan üç büyük takımlar yakın takibe aldı. Bazı kendini bilmezler sosyal medya üzerinde adeta yıkım ekibi gibi çalışıyorlar. Bu kin ve kıskançlıktan kendi kendilerini yesinler. Uğurcan kafanı bu çirkinliklere yorma sen dünya çapında bir kaleci olmaya devam et. Milli takımında değişmez kalecisi olacaksın…

SIKI DOSTLARIN SOHBETİ  İŞ VE TRABZONSPOR

Trabzonlu, Karadeniz gibi hoyrat, yıldırım gibi gür, şimşek gibi öfkeli ve gelgeç, servi gibi şefkatlidir. Gözünü budaktan sakınmaz. Bir dağı sırtında taşır da bana mısın demez.

Trabzon insanı. Zülfikar dillidir ama karnından konuşmaz, lafı evelemeden gevelemeden mertçe yüzüne söyler. İşte da bu niteliklere sahip bir insanlar iş insanları Mustafa, Coşkun Öztürk kardeşlerle birlikte köylüsü ve can arkadaşlarından iş insanı İbrahim Bayburtlu, Yenimahalle’de ki Öztürk Yapı Denetimin Ofisinde bir araya gelen Öztürk kardeşler ve Bayburt uzun yıllardan beri sıkı dostlar. Trabzon’un güzide inşaatçılarından Mustafa Öztürk, Coşkun Öztürk ve İbrahim Bayburt haftanın hemen hemen üç günü bir araya gelirler. Bayburt Akçaabat Kirazlık Köyünden, Öztürkler ise Akpınar Köyün’den. Akpınar ve Kirazlık köyleri komşu köyler.

Bayburt ve Öztürkler bir araya geldi mi öncelikli konu Trabzonspor olur. Trabzonspor uzun uzadıya konuşulur sohbet uzayıp gider. Daha sonra iş ve inşaat konularına geçilir, görüş alışverişinde bulunulur. Bu sıkı dostlar birbirlerine her zaman destek verir. Bu isimler yöneticileri oldukları 1461 Soğuksuspor’un geliştirilmesine çok önemli katkılar sağlıyorlar. Bu üçlü ile birlikte Trabzon’un önemli mimarlarından Serkan Öztürk özellikle pandemiden önce Trabzonspor’un maçlarımı hiç kaçırmaz; statta mutlaka yerlerini alırlardı. Zaman zaman da Trabzonspor’un deplasman maçlarına giderlerdi. En çok da bu günleri özlüyorlar. “İnşallah normale döneriz de yine Trabzonspor’u canlı canlı Akyazı Stadı’nda izlemek bizlere daha çok zevk veriyordu. Bir an önce Covid 19 salgının bir an önce hafiflemesini bekliyoruz. Akyazı Stadı’na hasret kaldık”. İşte Trabzon böyle insanları bağrında yaşatıp büyüttüğü sürece dimdik, sapasağlam kalır. Trabzon’umuzun bu güzel iş insanlarının dostlukları İnşallah daim olur. Allah bozmasın.

MÜDÜR METİN ALPER’İN ZİYARETÇİLERİ EKSİK OLMUYOR

Trabzon Emniyet Müdürü Metin Alper şehrimizde sevilen bir yönetici. Alper’in Trabzonlulara kanı kaynamış, Trabzonluların da Alper’e. Çalışkan, mert, yiğit, vatan sevdalısı ve alçak gönüllü bir insan. İsmi gibi ‘Metin’ bir şahsiyet. Emniyet Müdürümüz milliyetçi muhafazakâr bir bürokrat. Hal böyle olunca Trabzonlular müdürümüzü çok sevdi. Vatandaşlarla iç içe olan, çocuklarla çocuk, vatandaşın sevincine ve üzüntüsüne ortak olan gerçek bir Anadolu delikanlısı Metin Alper’i 1461 Soğuksuspor Kulüp Başkanı Coşkun Öztürk, Öztürk Yapı Denetim Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Öztürk ve abileri Muhammet Öztürk’le birlikte makamında ziyaret ettik.

Ziyarette Başkan Coşkun Öztürk, yaptığı hizmetlerden ötürü Müdür Alper’e teşekkür ederek, “Her zaman halkın içinde olan bir müdürümüzün olması bizleri gururlandırıyor. Kısa zamanda Trabzonlu hemşerilerimizle güzel bağlar kurdunuz. Bu nedenle Trabzonlular da sizleri çok seviyor. Daha uzun yıllar Trabzon’umuza güzel hizmetler yapacağınıza inanıyorum. Tüm emniyet mensuplarımıza görevlerinde başarılar diliyorum” dedi.

Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren İl Emniyet Müdürü Metin Alper, “Trabzon’a ve Trabzonlulara hizmet etmekten gurur duyuyorum. Dünyanın en güzel ülkesi olan Türkiye’de mert ve yiğit insanların yaşadığı Trabzon, benim için çok önemli bir ildir. Trabzonlular her zaman kendi gibi olanları bağrına basar, dolayısıyla bizleri de bağrına basmıştır. Bu tarihi kente hizmet etmekte ötürü son derece mutluyum” ifadelerini kullandı. Ziyarette elbette spordan özellikle de futboldan konuşmamak olmazdı.

Metin Alper Trabzonspor’un çok büyük bir camia olduğunu ifade ederek, “Trabzonspor daha önce Ünal Karaman ile çok güzel bir çıkış yakalamıştı. Şimdi de Abdullah Avcı ile önemli başarılara imza atıyor. Camia olarak kenetlenip Trabzonspor’u daha yukarılara çıkarmak için herkes üzerine düşen görevi yapmalıdır” dedi. Ziyaretin anısına Başkan Öztürk, Müdür Alper’e telkâri işlemeli Türk Bayrağı hediye ederek, görevinde başarılar diledi.

DOKUNMAYIN SAHİLİME

Adına türküler yazılan Trabzon son yıllarda yapılan ve vatandaşa vizyon proje diye lanse edilen çalışmalara kurban oluyor. Büyüklüğüne tezat görüntü oluşturan çalışmalardan biri de deniz dolgusu. Bir zamanlar martıların tepelerden kanat çırpıp çığlık çığlığa buluştukları deniz şu sıralar şehre adeta küs. Mesafe koymuş arasına şehirle. Hamsi ta ötelerden ah eder gibi son demlerini yaşarken Trabzon sahilinin garabet hali göz yaşartıyor. Sahil boyunca yapılan dolgu çalışması şehrin kalbine saplanan bir hançer gibi.

Bir önceki Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu'nun rappadak tıraşlayıp taş toprak doldurduğu Trabzon'da yıllar önce insanlar berrak ötesi sularda ve bakir denizde yüzmenin hazzını yaşıyordu oysa. Çoluğunu çocuğunu alıp burada piknik yapan aileler vardı. Romantizm rüzgarları esiyordu bu sahilde. Sevgililerin kesişme adresiydi bu kıyı. Oysa şimdi? Toprak mı lazım, vur kepçeyi denize taş doldur, üzerine toprak dök ve al sana kara! Bu mu doğa sevgisi? Hizmet bu mu Allah aşkına?

Trabzon büyüklükle taltif edilmiş ama inanın hala küçük. İçim cız ediyor şehre kuş bakışı bakarken. Her gece ateş böceği misali yakamozların hemhal oldukları deniz gözyaşı döküyor şu sıralar. Artık ne taka sesleriyle yankılanıyor Trabzon ne de balıkçıların çıramozlarıyla o cezbeden kokusuyla büyülüyor. Beşirli ‘den Ayasofya'nın altında kendiliğinden bir sahil oluşmuş. Gayet de nezih ve güzel bir yer oldu burası. Güneşli havada insanlarımız oluşan o kumsala edip hem yürüyorlar hem de denize düz taş atarak deniz üzerinde sektirme yapıyorlar. Yosun kokusunu denizin iyodunu nefeslerine çekiyorlar. Buradan belediye başta olmak üzere tüm yetkili kurum ve kuruluşları göreve davet ediyorum. Dokunmayın sahilime! Dokunmayın benim yüreğime! Bize nostalji özlemi yaşatmayın. Romanlara, şiirlere, siyah beyaz çerçevelere hapsetmeyin canım memleketimi. (Foto: Artuğ GÜR)

İMAMOĞLU'NUN JESTİ

Trabzon'da, Trabzonspor’un aldığı başarılar halkın ağzında pelesenk olmuştur. Bu artık klişedir, bir ritüeldir. Ancak son günlerde tabiri caizse ezber bozan bir kulüp adından sıkça söz ettirmeye başladı. Üstelik bu kulüp salon sporlarında çığır açmaya, yeni yıldızları vitrine çıkarmaya aday bir kulüp. Türkiye Voleybol Federasyonu Kadınlar 2. Lig 7. Grup'ta mücadele veren İskofyaspor'dan söz ediyoruz. Keşan’ın anavatanı Çarşıbaşı ilçesinde mütevazı bir bütçeyle kısa zaman önce kurulan kulüp ligde fırtınalar koparıyor. Hayri Çakır öncülüğünde başarıdan başarıya koşan İskofyaspor'da çıta yükseldi yükselmesine ama günümüz koşullarında başarı sadece sahada ya da salonda elde edilmiyor.

Kulüp yönetimi takım için büyük özveride bulundu ama artık herkesin taşın altına elini koyma zamanı. 1.Lig yolunda rakiplerinin korkulu rüyası olan Filenin Keşanlı Sultanları'na sadece Trabzon'un değil tüm Türkiye'nin yakından tanıdığı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve eşi Dilek İmamoğlu destek elini uzattılar.

İmamoğlu çifti Çarşıbaşı'nın bu güzide temsilcisine bir otobüs hediye ettiler. Üstelik keşan motifleriyle bezenen otobüs düzenlenen törenle kulüp yönetimine teslim edildi. Futbol konuşulan şehirde Trabzonspor'dan hiçbir yönetici yoktu bu törende. Oysa pırıl pırıl takımın kazanacağı başarılar hem Trabzonspor'u hem de bu şehirdeki diğer kulüpleri ateşler. İmamoğlu'nun verdiği destek umuyoruz ki Trabzonluyum diye övünen fabrikatörler, bankerler, siyasiler ya da hayırsever iş insanlarına örnek olur da İskofyaspor'u 1.Lig'de başarıdan başarıya koşarken görürüz.

BAK POSTACI GELİYOR SELAM VERİYOR

Türk sinemasında Kemal Sunal’ın postacı karakteri hala hafızalarımızda yerini koruyor. Defalarca bıkmadan tekrar tekrar izliyoruz. O postacının dürüstlüğü, çalışkanlığı, görevine bağlılığı, enerjisi unutulmadı.

Acaba film kahramanı olan bir postacı gerçek hayatta da var mı diye düşündük. Hatta filim karakterinden de daha fazlasının olduğu kişinin adı Kadir Öztürk.

Kadir Öztürk komple özellikleri olan bir insan. Yardımsever, çocuklara yönelik projeleriyle örnek,  sporcu, maraton koşucu çevresi tarafından çok sevilen biri.

Kendi yaptığı proje ile okullarda öğrencilerde güzel Türkçemizle doğru yazmayı geliştirmek için mektup yazma ve postaya atma projesini hayata geçirdi. Öyle ki okula seyyar posta kutusu koydu. Öğrencilerin mektup atmasını sağladı. İlk etapta 61.000 kişinin bu projeden faydalandı. Bu müthiş bir rakam!!!

Bu projeyi kendi ifadesiyle “Mektup nedir? Neden Mektup? Bir düşünceyi, isteği, duyguyu başkalarına aktarmak ve haberleşmek ile ilgili metinlere mektup denir. Sevdiklerine mektup göndermek ve almak ne kadar güzel bir duygudur. Sevdiğin insandan aldığın mektupta bilirsin ki onun elinin kâğıda dokunduğunu, kokusu, belki gözyaşını kendi kelimeleri ile sana olan sevgisini, duygusunu hissedersin. Askerden alınan mektuplar, sevgiliden alınan mektupları hala saklayanlar vardır. Büyüklerimizin mutlaka mektuba dair güzel hatıraları vardır. Günümüzde bu güzellikleri tatmayan milyonlarca kişi var, hatta mektup nasıl yazılır, zarf nasıl yazılır maalesef bilmeyen binlerce kişi var. Teknoloji haberleşme araçlarında kullanılan dil bozukluğu (slm, asl, mrb, emoji gibi) yenebilir, güzel Türkçemize katkı sağlayabiliriz.” dedi.

Bu çalışmalar kapsamında “kalemden kalbe” kampanyasıyla ilköğretim okullarında çocuklarımıza güzel alışkanlıkları kazandırma projesini yaptı. Bu okullara kitap kampanyalarında öncü oldu. Okul öğretmenleriyle işbirliğinde çalıştı. Öğrenciler bu etkilere mutlu bir şekilde katıldı.

Sporculuk yönüyle; her yıl başta Uluslararası Trabzon Yarı Maratonunda hem koştu hem de PTT’nin kurumsal olarak yer almasını sağladı. Ailelerle koşuda yer aldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu’na 41. Yıl anısına adına hazırladığı posta pulu ile takdir topladı. Avrupa yürüyüş etkinlikleri kapsamında yapılan postacı yürüyüşünde birinci oldu. Her sosyal etkinliklerde severek yer aldı. Toplumda örnek bir kişilik haline geldi. Kadir Öztürk!!!

Bak postacı geliyor selam veriyor. Herkes ona bakıyor merak ediyor. Sözü gerçek oldu. Kadir Öztürk yaptığı çalışmalarla postacılığın önemini anlamını ortaya çıkardı. Öğrencilerin sevgilisi haline geldi. Onu görünce çocuklar merakla ona koştu. Bu kaybolmaya yüz tutmuş değerlerimiz açısından çok anlamlı idi.

Bizde Kadir Öztürk’ü bu anlamlı çalışmalarından dolayı alkışlıyoruz. Bu güzel insanlarımızın yaptığı çalışmaları çok değerli buluyoruz. Artık bak postacı denilince aklımıza sadece Kemal Sunal gelmeyecek; gerçekte hayatta olan Kadir Öztürk gelecek.