30 Mart yerel seçimlerinin ardından sonuçlar değerlendiriliyor ve herkes bir yorum yapıyor. Bu yorumlar arasında, Hizmete oy verildi, İstikrara oy verildi, Muhalefet ciddi proje sunamadı gibi tespitler yapıldı. Bana göre seçmen risk almadı,

30 Mart yerel seçimlerinin ardından sonuçlar değerlendiriliyor ve herkes bir yorum yapıyor. Bu yorumlar arasında, Hizmete oy verildi, İstikrara oy verildi, Muhalefet ciddi proje sunamadı gibi tespitler yapıldı. Bana göre seçmen risk almadı, işleyişini bozmadı. Daha geniş bakalım, Muhalefet  Partileri, Karadeniz’de köylere çıkacak otomobillerinin yakıt parasını bile zar zor buldu. İşsize iş verebildi mi? Ekonomik destek sağlayabildi? Yapamadı. Bence iktidarın en büyük avantajı hizmetler olduğu kadar halkın beklentilerine cevap verebilecek pozisyonda olmasıdır. Kimisi oğluna iş bekliyor Kimisi oğluna tayin bekliyor. Kimisi Sosyal Politikalar Bakanlığından destek alıyor Kimi Milli Eğitimden Kimisi Tarım’dan. Kimi seçmenin ev taksit ödemesi var. Kimisinin otomobil ödemesi. Bankada Doları, Eurosu olanlar iktidara bir şey olursa 2001 krizi gibi olur mu diye korkanlar konuştu, eleştirdi, sandık başında gitti AK Partiye oy verdi. Seçmen kişisel beklentilerine oy verdi. Elbette ki muhafazakarlık var. Elbette ki hemşehricilik de var. Muhalefetin işi zor. Seçmen bir şeyler görmek istiyor. Bahçeli çok  vaatte bulunmadı. Kemal Kılıçdaroğlu ise akaryakıt üzerinden söylemde bulundu. Şeffaf belediyecilik dedi. Olmadı. Yerelde şu tespiti yapalım. Volkan Canalioğlu 2011 seçimlerinde 84 bin oyla seçildi. Bu seçimde 124 bin oy aldı. Kuşkusuz seçmen sayısı arttı. Ancak Volkan beyi 2011 seçilerinden 40 bin daha yukarıya taşıyan nedir? Belediyede yaptığı hizmetten çok insanların bireysel işlerini görmesidir. Çok söyledim ama bu kez yazalım. Merkez sağ uzun, merkez sol kısa-kısa iktidarlar oldu. Geçmiş iktidarlar döneminde yaşanan şu: Gayri safi milli hasılanın yüzde 20’si ile hizmet yapıldı yüzde 80’i faize gitti, banka zararlarına gitti. Çarçur edildi. Bugün ise tersi, yüzde 80’i ile hizmet yapılıyor, yüzde 20’si arada kaynıyor. Türkiye için tehdit ne? Üretim azaldı. Artmalı. Kişisel banka kredileri ve kartlar şişti, BDDK daha da kredi kartlarını sınırlandırmalı. Harcıyoruz,  harcıyoruz Ya karşılığı.. Yok.