Yaşam yolunda yaşanılan olaylar ve duygular bir müddet sonra insanın ruhunu ve bedenini yoruyor. Yaşama dair Yapılan mücadelenin içinde birde insanların sizin üzerinize oynadığı oyunlar eklenince yorgun olan sadece beden olurken bunun üzerine birde ruhun yorgunluğu ekleniyor ve gün geçtikçe daha da içinize dönüyor daha da güveniniz sarsılıp yalnızlaşıyorsunuz!

E tabi kafa kaldırmıyor bir müddet sonra ve diyorsunuz ki; ben bunu hak edecek ne yaptım?” Ben bunu hak edecek ne yaptım gibi onlarca soru arasında gezinirken beyin denilen minnacık şeyin içi  ziyadesiyle kurtlanıyor ve alış kapasitesi bittiği noktada dinginlik sessizlik arayışına giriyor sistem dışı  çalışarak!  Sonra ki aşamada hissedilen tek duygu arayışı huzur ve sessizlik oluyor, bu arayış o kadar hızlı ilerliyor ki etrafta yaşanılan ne varsa her şeyi bertaraf ederek görmenizi ve duymanızı engelleyerek bir başınıza kalmaya mecbur bırakıyor o minnacık beyniniz sizi ve gelinen nokta; yalnızlık ve yorgunluk!  Öyle hemen de normalleştiremiyorsunuz dağılan ve karmakarışık olan ruhunuzu çünkü yılların birikimi denilen şey beden yorgunluğunda ki gibi içilen kas gevşetici bir ilaçla ayağa kaldıramıyorsunuz ne yazık ki bu sebeple yaşam yolumuzda yol alırken bizi yalnızlaştıran ve onlarca soruyu minnacık beynimize yükleten ne varsa acil tarafından uzaklaştırmak gerekliliğe inanıyorum hem de tek kalemde çünkü yalnızlık denilen şey biz tercih ettiğimizde ve derecesini kaçırmadığımız sürece keyiflidir ama birilerinin yüzünden olduğunda eziyetli ve şizofrenik bir durumdur, dolayısıyla birilerinin; şu üç günlük dünyada bize bunu yapmasına müsaade etmemeli ve hastalıklı beyinleri kendimizden uzaklaştırmalıyız ki bizim ruhumuz arayışa girmesin! Hayat zaten bir takım şeyleri yaşamamıza engel koyuyor birde üzerine insanların kentsel dönüşüm misali bizleri topyekünden  yıkıp kendi emelleri doğrultusunda yeniden inşa etmelerine izin vermemeliyiz! Yani demem o ki sevgili okuyucum; insanları siz nereye koyarsanız o kadar size müdahale edebilirler ve minnacık beyninizi karıştıramazlar!  Dolayısıyla yalnızlık gibi lezzetli duyguyu kısa süreli aralıklarla siz tercih eder ve tadını çıkarabilirsiniz! Kimsenin duygularınızı allak bullak etmesine izin vermeyiniz!

Bu hayat sizin!

Bu beyin sizin!