Kimi Filistin’i göz yaşını sele çevirerek hiç kimseye pabuç bırakmak istemedi. Kimi evinin camına Filistin bayraklarını astılar, kimileri şapkalarını Filistin bayrağından yaptılar. Bunların tümü güzel ve iyi de bu savaşı kim ve neden başlattı? Savaşı başlatanlar işin bu boyutunu bilmiyorlarmıydı ki?

Güç denemesi hayali olunca bu böyle oluyor. FKO (Filistin Kurtuluş Örgütü 1971)  ve Hamas (2007) şeklinde iki ayrı gruba bölünen Filistin’i gerçekten kim idare ve sevk etmektedir. Bu nasıl bir dava ki Hamas gerilla savaşı yürütürken Abbas komutasındaki FKO her şeyi normal görüyor. Olup bitenlere gıkı çıkmıyor. Yirmi bini geçen ölü sayısına karşılık üç-beş kişi takas edilmiş. Peki İsrail’in böylesi bir vahşet için pusuda beklediğinden habersiz gaflet ve delalet içerisinde bulundular.

İsrail beklediği ortamı nihayet yakalamış olmanın memnuniyeti içerisinde önce Filistinlilerin Kuzey Gazzeyi boşaltmalarını isteyip ardından kaçan sivil, savunmasız ve Filistinli olarak doğmaktan başka hiçbir günahı olmayan masum bebekler kendi ülkelerinde muhacir duruma düştüler.Ardından işgalin ikinci aşaması başladı ve slogan değişti. Filistinlilerin İsrail’i terk etmelerini istediler.Savaşta yapılmayanı fütursuzca yapıyorlar. Hastaneler bombalanıyor, İsrail askerleri önlerine çıkan canlı ya da cansız tüm hedefleri imha ede ede ilerliyorlar. Amma Filistinliler hiçbir reaksiyon gösteremediler bile. Belki söylemediklerini, sessiz döktükleri gözyaşlarında dile getirdiler. Çünkü ortada denk bir askeri güç yok idi.

Kendi vatanında garip olmak çok acı ve hüzün verici bir şey. İsrail askerleri arkalarında sadece enkaz bırakarak ilerliyor. Arap devletlerinde tıs yok. Sadece İran etkisindeki Husiler kendi güçleri esasında tepki gösteriyorlar. Adeta Filistinlilerin çığlıklarına kulaklarını tıkayan Arap ve Müslüman geçinmekte olan ülkelerde tık yok.

Bazı arkadaşlar değişik iletişim kanallarında boykot çağrısı yapıyorlar.Öyle çiklet, cola gibi İsrail ürünlerini boykot etme girişiminin hiçbir inandırıcılığı yoktur.  Sloganlar atıyorlar: “Kahrol İsrail!” İsrail hiçbir şeyi duyacak durumda değil, o sadece planını uygulamaya çalışıyor. Uyguluyor da. Alman Faşizmine rahmet okutan İsrail’i kim durduracak. Hiç kimse. Halk bir poşet su ya da bir parça ekmeğe muhtaç durumda.  Kadınlar sıkıca sarıldıkları çocukları, güçleri yettiği kadarıyla kaçıyorlar. Kaybedilen, küçülen ve daralan Filistin toprakları Kuzeydoğu Filistin’de şimdilik sakin yaşayanlar için de gün gelecek aynı zalimce senaryo tekrar edilecek. Ona göre de Mahmut Abbas boşu boşuna huzuru hayal etmemeli.