Daha öncesinde yazmıştım. İstanbul, siyasetin başarı örneğidir. Bütün siyasi partilerin hedefinde (yani hayatında) en can alıcı başarı ölçütü İstanbul’dur.
 İstanbul başka hiçbir kentle, hatta yedi coğrafi bölgenin hiçbiriyle mukayese edilemez...
Nedense siyasi tartışmaların zemini ve hedefi, Türkiye’yi yedi bölgeye ayıran coğrafi sınıflandırmaya göre değerlendiriliyor.
Oysa İstanbul, tek başına bir coğrafi konum ve siyasi bölge olarak bağımsız değerlendirmeye alınmalıdır...
 
***
 
1946 seçimlerinde Demokrat Parti, İstanbul’u tek başına hedef almıştı. Sağladığı başarı ile bütün Türkiye’yi ikna etmiş ve dört yıl da sonra da tek başına iktidara gelmişti.
İstanbul’u siyasette doruklaştıran anlayışı; Celal Bayar getirdi...
Demokrat Parti’nin dudak uçuklatan başarısını gerçekçi niteliklerle yorumlamak isterseniz, bu İstanbul hikâyesini iyi değerlendirmeniz gerekir...
Demokrat Parti’nin Türk siyasi hayatındaki öncülüğü böyle başladı.
Bugün de aynı üslubun yol gösterici örneği açık seçik hissediliyor.
Demirel’in Adalet Partisi,Özal’ınAnavatan Partisi de aynı çizgi ve yöntemi izlediler..
AK Parti, CHP  ve diğer partiler aynı yöntemi izliyorlar..
AK Parti İstanbul’da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Enerji Bakanı Berat Albayrak gibiKaradeniz’in önemli simalarını liste başı yaptı. Soylu ve Albayrak ile ilgili izlenimlerimi gelecek yazımda aktaracağım..
CHP ise, Akif Hamzaçebi, Gürsel Tekin, Mahmut Tanal, SezginTanrıkulu, İlhan Kesici, Onursal Adıgüzel, Engin Altay, Erdoğan Toprak, Mehmet Bekaroğlu ve Aykut Erdoğdu gibi, üstün niteliklere sahip, başarılı, önemli isimleri listeye koydu. Tümünün başarı hikayeleri vardır. Gürsel Tekin ve İlhan Kesici’nin başarıları ise kitap niteliğindedir..
Çünkü İstanbul’u alan Türkiye’yi alır.
 
*
 
Bugün, CHP Genel Sekreteri, hemşerimiz Akif Hamzaçebi ile ilgili İstanbul izlenimlerimizi aktaracağız. Karadeniz’in önemli isimlerindendir. Ağırlığı ve saygınlığı olan bir siyasetçidir.
İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığına aday idi. Erken seçim kararıalınınca, belediye seçimleri ‘ikinci bahara’ bırakıldı. Öncelik  24 Haziran seçimleri..
İstanbul 1.Bölgede seçim çalışmalarını  aralıksız yürütüyor..
Seçim olmadan… Sandık kurulmadan… Yıllardan beri zaten halkın içinde. İstanbul’u harmanladı…Beştur attı Akif Bey, her kesimden oy alacak, ortak bir siyasi değerdir.
Uğramadığı ilçe, mahalle, dernek, Sivil Toplum  kuruluşu, esnaf, kalmadı..Muhtarların vazgeçilmez adayı. Tokalaşmadığı, temas etmediği vatandaş yok gibi
Ve siyasette” altın kural”…Halkla bütünleşmektir…
İstanbul’u dolaşıyor..”Beş” tur attı,
Koşuyor… Terliyor… Ziyaret ediyor.. Vatandaşla diyalog kuruyor...
 İçten ve samimi olarak. ..Dert dinliyor…Sorunları çözüyor…
Yaşlılar… Gençler. Kadınlar… Sivil Toplum kuruluşlarında…Hep vardır..
Vatandaş… Akif beye değil…Akif Bey vatandaşın ayağına gidiyor… Kadınların. Gençlerin ve Yaşlıların haklarını savunuyor. Sabah erken kalkıp, gece geç yatıyor. “Cep telefonu” 24 saat açık .Ve susmuyor..
*
Bürokrasideki başarılarından tanırım.
Yeteneklerini, insani ve siyasi etkinliklerini derinliğine tanıma fırsatı bulduğum bir olgun ve yüksek değerli siyasi şahsiyettir.
Devletin çeşitli kademelerindeki görevlerinin yanında Milli Emlak ve Gelirler, genel müdürlüğü, Ankara ve İstanbul gibi önemli illerinde; Defterdarlık yapmış, bütün görevlerinde, hizmetini kusursuz bir ciddiyetle yerine getirmiştir.
Beş dönem parlamentoda..  Üç dönem Grup Başkanvekili, bir dönem TBMM Başkan vekili olarak dikkat çeken devlet ve siyaset adamıdır.
Olayların yorumlanmasında makul olmanın disiplinini kullanır. Ve o makul noktanın önemine işaret eden tasnif ve tarif mahareti ekler...
Siyasetteki üstün akıl kullanma yeteneği, bu iki meziyeti mezceden isabetten kaynaklanır. Karadeniz’in önemli isimlerindendir. Kişiliğinin olgunlaşmasında kırk yıllık dürüst ve hakşinas bürokrasi ve siyaset mesleğinin gururlu tablosunu getiriyor.