Her yıl olduğu gibi bu yılda değişmez bir yazgıymış gibi orman yangınları birbirini takip ediyor. Ancak bu kötü gidişata dur diyecek birileri lazım. Her seferinde bir daha anlaşıldı ki hangarlara alıp konan yangın söndürme araçları birden yoklara çıkmaz. Ancak herkes her zamanki gibi suçluyu kendi sorumluluklarında değil de başka tarafta arıyor. Bu ormanlar bizim, bizlere dedelerimizden emanet edilmiş yerler.
İnternet sitelerinde yer alan haberlere göre bu yangın öylesine durup dururken çıkmamış. Arkasında gizli büyük güçler varmış. Hani 21 kişi tutuklanmış bu yangınlar nedeniyle. Durum böyle olunca bu söylentiyi de kulak ardı edemedik gitti. O kadar yazılacak, söylenecek soru var ki. Yangın söndürme uçakları yine yok ya da yetersiz. Ormanlar çayır çayır yanmakta, elliden çok köy boşaltılmış yangın nedeniyle. Ülkemiz yangına müsait bir doğa örtüsünü barındırıyor. Bu nedenle herkesten çok biz tedirgin olmalıyız.
Ancak onca hengame arasında barınaklardaki hayvanseverlerin gayretleri gerçekten takdire değerdi. Hele itfaiyecinin sırtladığı koca bir köpeği hızlı şekilde daha güvenli bir alana taşıması ne olur olsun bizde hele de insani kırıntılar var dedirtti. Daha önceki maden arama nedeniyle binlerce ağacın kesilmesine izin verenler bugünleri hiç mi akıllarına getirmediler. Ormanları yakmaya çalışanları günde 1 dilim ekmekle tıkayacaksın soğuk duvarların arasına bak daha bu işleri yapmaya cesaret eden olur mu!
Yangın başlamadan gerekli tedbirler alınmalı. Bunun için her ildeki Orman Genel Müdürlüklerine yeterli destek verilmeli. Yoksa yanan sadece ormanlarımız değil, nihayetinde pek çok vatandaşta yangında rahmetlik oldular. Onları rahmetle anarken; yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Bu iş biraz gönül işidir. Ormanlara, yol kenarlarına gelişigüzel cam kırıkları atmamalıyız ve atanları da uyarmalıyız. Andız ve benzeri ateş yakmamaya dikkat etmeliyiz.