Trabzonspor, bizim için sadece bir futbol takımı değil; köklerimizin, tarihimizin ve umutlarımızın sembolüdür. Bu takımın her ferdi, her oyuncusu bizim için değerli. Ancak, bugün bizim için çok daha anlamlı bir konu var: genç ve yetenekli oyuncumuz Abdülkadir Ömür. O, henüz 26 yaşında, belki de hayatının en güzel ve en zorlu döneminde.
ABDÜLKADİR ÖMÜR’Ü YENİDEN AYAKTA TUTALIM
Onu kapının önüne koyduğumuz, eleştiri yağmuruna tuttuğumuz ya da yüzüne söylenen sözlerle yıldızını sönmeye terk ettiğimiz anlar olmuştur. Ama unutmamalıyız ki; o bir çocuk, bizim çocuğumuz, Trabzonspor’un evladıdır.
04 Temmuz 2025 günü Abdülkadir’in Çaykur Rizespor’dan ayrıldığını ve takım aradığını spor medyasından okudum. Böyle durumlarda rüzgarda bir yaprağın kendi iradesi dışında olmadan bir o yana bir bu yana sallanmaları geldi gözümün önüne. Üzüldüm doğrusu. Evet, belki hataları, noksanları ve eksiklikleri olabilir. Hatalar insanlar içindir; hiç birimiz mükemmel değiliz, hepimizin hataları ve eksik yönlerimiz vardır. Ancak, genç bir futbolcu olarak bu kardeşimizin yaptığı yanlışları, hataları gelinen bu aşamada görmezden gelip, yeni bir sayfa açmasına imkan tanımamız gerekmez mi? Ömür’ün hatalarını eksikliklerini unutup bir tarafa bırakarak hep birlikte açacağımız bu yeni sayfada onun yaşamasına, gelişmesine, büyümesine ve takımıyla özdeşleşmesine fırsat tanımalıyız, engel olmamalıyız. Ömür, genç bir futbolcu, kendini geliştirecek, hatalarını düzeltecek ve yeniden ayağa kalkacak güçte. Onun için tek önemli olan şey, ona sahip çıkmamızdır. Çünkü o, bizim çocuğumuzdur, bir baba da çocuğuna sahip çıkmak zorundadır (Hataları olsa bile, hangimiz babamıza karşı hatalar yapmadık ki).
Trabzonspor taraftarı olarak bizler, Abdülkadir Ömür’ün yanında olmayı, onu suçlamak yerine desteklemeyi, hatalarını bağışlamayı ve yeniden güçlenmesini sağlamayı seçmeliyiz. Bu sadece onun değil, hepimizin sorumluluğu. Çünkü bizler, çocuğumuza sahip çıkmakla, onun önünü açmakla; korkmaksızın, sevgiyle ve sabırla yaklaşmakla büyük işler başarırız. Bu süreçte yöneticiler, teknik direktörler ve en önemlisi bizler, taraftarlar olarak, Ömür’ü ayağa kaldırmak için el birliğiyle hareket etmeliyiz.
Unutmayalım ki, Abdülkadir Ömür gibi genç yetenekler, bizim takımıza ruh ve umut katan, yüzümüzde tebessüm ve içimizde sevgi yaratan isimlerdir. Biraz sevgi, biraz sabır, biraz da yürek... Bu üçüyle, onun yeniden ayağa kalkacağına ve bizleri gururlandıracağına inancım yüksektir.
Kalbinde Trabzonspor olan bir çocuk var. Adı Abdülkadir Ömür, Onun kalbindeki Trabzonspor ateşinin hiç sönmediğine sonsuz inanıyorum. Onun kalbi her zaman bizimle, Trabzonspor’la atıyor. O bizimle büyüyor ve güçleniyor. Bizler onun önünde durmak yerine, elini tutup birlikte yürümeliyiz. Cumhuriyetimizin, şehrimizin ve takımımızın sevgiyle, sabırla ve güvenle ileriye gitmesini sağlayacak yegane güç, insan sevgisidir. Abdülkadir Ömür’ü yaptığı hatalardan dolayı değil, sevgiyle, sabırla ve inançla yeniden ayağa kaldırmak bizim en büyük görevimizdir.
Gelin, onun bu yolu yürüyüşünde yan yana duralım. Çünkü sevgiyle, birlik ve beraberlikle aşamayacağımız engel yoktur. Trabzonspor’un ve bizim güzel yarınlarımız, bu genç çocuğun yeniden sahalara dönmesiyle daha güçlü olacaktır.
Trabzonspor’un adıyla, bizim sevdamızla, onunla ve hep beraber kazanacağız. Çünkü bizim sevgiyle bağlı olduğumuz bu takıma ve gençlerimize, asla ve asla umutsuz bakmak yok.
Çünkü Trabzonspor, bizim kalbimizin en derin köşesidir.