TÜRKİYE VE FİNLANDİYA KARŞILAŞTIRILMASI
 
11 Nisan itibari ile Finlandiya’da 267 kişi korona virüs nedeniyle öldü Türkiye’de ise 3 841 kişi.
 
Bize Finlandiya’daki rakamlar az gibi gözüküyor ama nüfus olarak büyük ülkelere oranlandığında pek de az değil.
 
Örneğin Türkiye’nin nüfusu 83 milyon. Finlandiya’nın ise; 5,5 milyon. Türkiye’nin nüfusu 16 kat daha  fazla Finlandiya’dan ki 267 ölüm Türkiye’ye oranlandı zaman bu  4 272 kişi olur.
 
Nüfusa oranlama yapıldığında; Türkiye’de milyonda 46 kişi korona virüsünden ölmüş. Finlandiya’da ise milyonda 49 kişi ölmüş (Almanya’da milyonda 91 kişi, İsveç’te 322, Norveç’te ise 41 kişi. Belçika’da milyonda 756, İspanya’da 572, İtalya’da 508, Fransa’da 408, ABD’de 247, İngiltere’de 472, Hollanda’da 318, İsviçre’de 213, Avusturya’da 69 ve Rusya’da 14. Çin’de resmî rakamlara göre milyonda 3.)
 
Buradan milyonda ölüm sayısına bakıldığında Türkiye 46 Finlandiya ise 49 olarak gözüküyor.
 
Yani Finlandiya biraz önde.
 
Peki Finlandiya ne önlemler aldı?
 
Finlandiya okulları hepten kapattı Mart ayı ortasında. Sınırları da kapattı. 10 kişinin üzerinde birarada  toplanma yasağı koydu. 70 yaş ve üzeri yaşlıları ayrıştırdı ve ziyaretlerini yasakladı ama onların yürüyüş ve alışveriş  yapma amaçlı dışarı çıkışlarına engel koymadı. Huzurevlerine ziyaretleri kesinlikle yasakladı ki personel hariç dışarıdan birinin girmesi yasak. Sadece telefon ile görüşmek mümkün. Restorantları ise; Nisan başından itibaren sadece dışarı satış olacak şekilde kapattı. AVM, market, dükkanlar, berber, güzellik salonları gibi yerleri kapatmadı ama halk böyle yerlere akın etmiyor. Yurtdışından gelenlere kendi evinde 14 gün karantina uygulanıyor ama yürüyüş ve alışveriş serbest. Korona virüsü testi pozitif çıkanların yüzde 90’ına evde tedavi uygulanıyor ama ev karantinada değil, komşuları binada korona virüslü birinin olduğunu bilmiyorlar. Maske takma zorunluluğu da yok.
 
Bu arada başkent Helsinki’nin de bulunduğu 1,7 milyon kişinin yaşadığı bölgeye giriş-çıkış yasağı da koydu ama kısa sürede kaldırdı. Ülke içinde seyahat serbest.
 
Kuzey’deki Tornio şehrindeki İsveç sınırından iş için İsveç’e giriş - çıkışlara izin verdi ki sonuçta o bölgede korona virüsü yoğun oldu. İznin nedeni de; Fin Anayasası, vatandaşlarının ülkeye giriş veya çıkışlarının, seyahatlerinin engellenemeyeceğini belirtiyor.
 
Meclis’ten her uygulama için karar çıkmalı ki bu nedenle bazan önlem kararı alınması nerdeyse  2 haftayı bulabiliyor ki restoranların kapatılması da uzadı.
 
Türkiye karar verme ve uygulama bakımından  ‘Başkanlık Sistemi’ nedeniyle avantajlı.
 
Finlandiya’dan çok daha sıkı önlemler var Türkiye’de.
 
Finlandiya’da hiç sokağa çıkma yasağı da  olmadı.
 
Halka kurallar sunuldu ve uyulması istendi.
 
Sonuç olarak ölüm rakamlarında Türkiye ile hemen hemen aynı seviyedeki.
 
Finlandiya ilk ve orta okulları 14 Mayıs günü açacak. Diğerleri ise uzaktan eğitime devam. Haziran ayı başından itibaren 10 kişi sınırlaması 50 kişiye çıkacak, maçlar seyircisiz oynanacak, restorantllar da açılacak. Kosava, yasaklar gevşetilecek ama 70 ve üstü yaşlılar için aynınuygulamalara devam.
 
Bunun nedeni de sağlık sistemi yeterli olduğu sürece aşısı bulunana kadar virüsün yayılması kontrol edilmeye çalışılacak. Vaka sayısı artmaya başlarsa yeniden kısıtlamalar yapılacak.
 
Önlem almanın önemini İsveç ile komşu ülkelerini karşılaştırınca görüyoruz.
 
İsveç’in koronada gevşek önlemleri nedeniyle ölü sayısı nüfusa oranlandığı zaman; Norveç ile Finlandiya’nın yaklaşık 7 katı. Türkiye’nin de 7 katı ölümlü vaka var İsveö’te. .
 
Finlandiya’nın ve birçok ülkenin önlemleri gevşetmesi biraz İsveç modeline dönüş gibi gözüküyor ama ülkelere büyük bir ikinci dalga ile geri dönecek ki çoğu ülkedeki kontrollü gevşek önlemler, korona virüsü yayılımını patlatacak. Bu bekleniyor.
 
İsveç sisteminde; ‘nasılsa virüs herkese bulaşacak’ düşüncesi var.  Sağlık altyapısı yeter ki tıkanmasın da; virüs kapmışlar gelsin. Yaşlılar ise; zor kurtulacak ki İsveç Hükümeti  “Koruyamadık yaşlıları!” diyor. Yani koronaya yaşlıları kurban ettiler, ekonomileri de fazla zarar görmedi.
 
Finlandiya’da da; 108 sayfalık hükümet raporunu okuduğumuzda, önlemlerin gevşetilmesinin nedeni olarak sağlık altyapısının şu ana kadar yeterli olması ve zorlanmaması görülüyor. Ne zaman ki sağlık sisteminin tıkanacağı öngörülür, o zaman sıkı önlemler yine geri gelir ki bu da rapordan gözüküyor. Aşı bulunana kadar virüsle bu şekilde mücadele devam edecek. Şimdilik 4-5 ay daha devam. Bu gevşetme gerektiğinde ise; sıkı önlemler gelecek ve kademeli bir şekilde yavaş yavaş sağlık sistemini zorlamayacak şekilde virüsün insanlara bulaşması zamana yayılacak.
 
Taktik; kontröllü sağlık sistemini zorlamayacak şekilde bşr mücadele.
 
Ve iki yıl daha bu şekilde devam edilebilir. Aşı bulunsa bile herkese aşının ulaşması zaman alacak.
 
İkinci büyük dalgayı ise; ülkeler bekliyorlar.
 
Restorantlar, kafeler, barlar gibi yerler ve kalabalık toplantılar virüs için en uygun yayılma ortamı. Bu Fin hükümetinin raporunda belletilmiş.
 
Camilerin Türkiye’de açılması da uzatılmalı ki kendi seccadeni sersen de orada kontrol zor. Dünyadaki yurttaşlarnızın da camilerin açılması yönünde acele  etmemesi gerek. En kolay bulaşma ortamı orada oluşuyor.
 
Bayramı da uzaktan kutlayıp ve bayramlaşacağız ki buna mecburuz.
 
Sonuç olarak; Türkiye önlem almada çok seri davranıyor ki bu ‘Başkanlık Sistemi’nin avantajı. Uygulamada ise; yaşlıları ziyaret tamamiyle yasaklanmalı;  torun sevmeyi ve yakınlarını görmeyi belli süreliğine  unutmalılar.  Huzurevlerine kesinlikle torpil de olsa dışarıdan kimse girmemeli, ziyaretçi kabul edilmemeli. Halk zorlama ile değil, gönüllü olarak kurallara bilinçli olarak uymalı. Bu virüsün aşısı bulunana kadar mücadele bu şekilde devam edecek.