Dünya, dün sabah Körfez bölgesinde uzun yıllardır yaşanmayan ölçekte bir siyasi ekonomik krizin çanlarıyla uyanıverdi.
 
Suudi Arabistan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır; Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kesti. Katar'la ilişkilerini kesen ülkelerin sayısı artıyor.
 
Suudiler’de Katar Büyükelçisi'nden 48 saat içinde ülkeyi terk etmesi istendi.
 
Hava sahalarının Katar'a kapatıldığı duyuruldu.
 
Suudi Arabistan açıklamasında, Katar ile tüm hac, kara ve deniz bağlantılarını kopardığını ve 'tüm kardeş ülkelere de aynı adımları atmalarını' istedi.
 
Katar, Yemen'de Husiler'e karşı oluşturulan Uluslararası Koalisyondan "teröre destek verdiği" iddiasıyla çıkarıldı.
 
4 ülke Katar'ı Müslüman Kardeşler, IŞİD gibi terör yapılanmalarına destek vermekle, ülkelerinin iç işlerine müdahale etmekle suçluyor.
 
Dünün en çarpıcı haberinin özeti bu.
 
Bu kriz ne anlama geliyor, Türkiye’ye etkileri ne olur, Dünya bu krizden nereye sürüklenir?
 
Sayısız soru ve denklem içinde denklem.
 
ABD Dışişleri Bakanı RexTillersonb "Tarafların, birlikte oturup farklılıklarını konuşmasını destekliyoruz. Körfez İşbirliği Konseyi dağılmamalı" diyor.
 
Rusya Dışişleri Bakanı SergeyLavrov: ‘Arap ülkelerinin Katar ile diplomatik ilişkilerini kesme kararı alması kendi bilecekleri bir iş.’ açıklamasını yaptı.
 
İran’ın tepkisi ise şöyle: ‘Saldırgan davranmak krizi çözmez, sadece bölgede istikrarsızlık yaratır’
 
Trump’ın Suudi Arabistan ziyaretinde 110 milyar dolarlık silah anlaşması imzaladığını hatırlatalım.
 
Durduk yerde Katar krizinin çıkmasının arka planında neler var.
 
ABD’nin Katar’da bir yönetim değişikliği istediğini bazı çevreler dile getiriyor.
Al Thani sülalesinden bir başka prens yönetime getirilebilir.
 
Ve kriz bitince Arabistanla olduğu gibi ABD ile Katar arasında yüz milyar dolarlık anlaşmalar gelir.
 
Türkiye ile Katar arasında medya alanında ciddi anlaşmalar var.
 
Katar Emiri, Al Thani Akyazı Şenol Güneş Kompleksinin açılışına gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a eşlik eden bir lider.
 
Türkiye’nin Katar’la ilişkileri Davutoğlu döneminde başladı.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin başını çektiği bu operasyona karşı nasıl bir hamlede bulunacak.
 
Bu projenin arkasında Türkiye’yi ekonomik yönden sıkıştırma, tavizlere zorlama gibi pek çok stratejik hamle var.
 
Küresel güçlerin Orta Doğu’yu kan gölüne çevirdiğini ve istikrarsızlığa mahkum ettiğini yıllardır yazıyoruz.
 
Ne yazık ki İslam alemi bağımsız olmadığı için omurgalı bir duruş ortaya koyamıyor.
 
İslam ülkeleri ne zaman biraraya gelecek olsalar Avrupa’sı, ABD’si, Rusya’yı diğer söz sahibi ülkeler terörü tırmandırarak, DAEŞ gibi kukla terör örgütleri üreterek demoklesin kılıcını Müslüman milletlerin başında sallandırıyor.
 
Orta Doğu Müslüman milletler arasında bırakın savaşı kısa süreli bir krizi bile kaldıramaz.
 
Suudi Arabistan’ın Katar sınırını kapatması Katar’da şimdiden marketlerin boşalmasına yetti.
 
Dünya aklını kaybetti, o yüzden aklı selime çağırmanın hiçbir faydası kalmadı.
 
Orta Doğu’nun petrolü, doğalgazı, değerli madenleri emperyalist sömürge topluluklarının iştahını hep kabarttı.
 
Osmanlı böyle parçalandı, yüzyıldır ülkemizde oynanan oyunların, bitmeyen terörün, 10 yıl geçmeden tekrarlanan darbe teşebbüslerinin tek sebebi bu.
 
Ülke olarak hep ayakta kalmalı, teyakkuzda olmalıyız.
 
Ya bölge olarak, Trabzon olarak?
 
Katar’lı turistler Türkiyeye ciddi paralar bıraktılar ve bırakıyorlar. Şimdi ise insanlar raflara saldırıyor.
 
Türkiye çok dengeli gitmeli.
 
Elbette ki Katar’a da vefasızlık yapmadan!