Yavuz Donat, Rauf Tamer.
1970-85 aralığında sağ cenahın en fazla okuduğu yazarlar idi.
Yavuz Donat 20 yıl Tercümanda çalıştı 20 yıldır da Sabah’ta.
Donat, Trabzon ve Karadeniz’den enerji alıyor.
Trabzon Sabah-Ahaber bürosunda Ulaş Özdemir’le başladı ve sonrasında da Yunus Emre Sel, Ahmet Çağlar Yıldırım ve Özgür Özdemir ile güzel bir iletişim kurdu.
Bu kenti sevdi.
Kendisine yönelik ilgiyi de.
Ankara’da Trabzon günlerine katıldı.
Standları tek, tek dolaştı.
TAKA Gazetesi’nin Yazı işleri müdürü ve karikatürist Harun Yavruoğlu’nun demokrasi konulu çizgileri onu mest etti.
Bazılarını fotoğraf makinesi ile çekti.
Bazılarını da sütununa taşıdı.
Trabzonspor ile Rizespor krizi olunca Trabzon’a bir kez daha geldi.
Ve Yavruoğlu’nu TAKA Gazetesinde ziyaret etti.
Sohbet ettik.
Siyaseti konuştuk.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile de diyaloğlarının olduğunu bildiğimden sordum, 16 Nisan’da başarılı oldu mu?
Cevap verdi:
‘Kemal bey seçilince kendisine bir hayırlı olsun demek istedim. Ve randevu verdiler. Odasına girdim, benim arkamdan Gürsel Tekin ve Süheyl Batum’un geldiğini söylemelerine rağmen onları içeri almadı. Kendisine şunu ifade ettim. Bu ülke bir kadına Başbakanlık fırsatı verdi. Ama o kadın bu fırsatı yakalamasına rağmen değerlendiremedi. Agresif oldu. Şimdi siz Ana muhalefetin Genel Başkanısınız. Hem Kürt hem alevi olarak Türk milleti size iktidar olma fırsatı verdi. Dikkatli ve tedbirli gidin, değerlendirin.’
Gitti mi?
Donat, ‘Gitmedi, gidemedi. Bugün Partinin 81 il Başkanına bakın göreceksiniz. İl Başkanlarını  atarken sadece bir etnik kökene dayandırdı.’
Başarılı mı?
‘7 seçim kaybetti, tabela başarılı değil diyor’
Donat’ın örnekleri çok:
‘Ankara’da Mesut beyle birlikteyiz.
Bodrum il Başkanı geldi dediler.
İçeri girdi, ismini söyledi, ‘Temel’ dedi.
Bende ‘Bodrum’da Temel adı olmaz’ dedim.
Meğer Rizeli imiş.
Mesut bey partiyi Rizeli ve Karadenizli partisi yaptığı için bitirdi’
Yavuz Donat’ın yaşını tartıştık.
Ben 76 dedim ve 75 çıktı.
Yaşı ile ilgili bir anısı da çok ama çok ilginç.
Onun ağzından dinleyeylim:
‘Mehmet Ağar’la İzmir uçağına bindik. Gidiyoruz. Abi kaç yıllık gazetecisin dedi.
Bende anlatmaya başladım.
Bir kış günü Başbakanlıktan çıkarken İsmet İnönü’ye mermi attılar. Meczuptu değildi, vuramadı. Yıl 1963. Silahı ateşleyen işçi ve Kayserili. O gece Amerikan otomobiline atladık ve karda sabaha karşı Kayseriye vardık. Kayseri’de il Emniyet Müdürlüğüne geçtim. Emniyet müdürlüğü makamında sizin babanız Sayın Ağar oturuyordu. Mesleğimi hesap edin.’
Dile kolay tam 55 yıldır haber peşinde koşuyor.
Hala ayakta ve yine haber peşinde.
Trabzon ile Rize arasını bulabilecek mi bilinmez ama Trabzondan iyi malzeme topladığı kesin.