Devlet Bahçeli’yi koalisyon Hükümeti(Ecevit-Yılmaz-Bahçeli) döneminde yakından tanıdım. Başbakan Müşaviri kadrosuyla görev yaptığım bürokraside önemli desteklerini gördüm. O dönemde mesai verdiğim yılları, nadir duyulan taze bir heyecanla daima hatırla

Devlet Bahçeli’yi koalisyon Hükümeti(Ecevit-Yılmaz-Bahçeli) döneminde yakından tanıdım. Başbakan Müşaviri kadrosuyla görev yaptığım bürokraside önemli desteklerini gördüm. O dönemde mesai verdiğim yılları, nadir duyulan taze bir heyecanla daima hatırlayacağım. Bahçeli’yi Başbakan Müvarliğim sırasında, tanımaktan fevkalade onur duyduğumu belirtmek isterim. Koalisyon dönemindeki başarılı, uyumlu çalışmaları, partililere olan hâkimiyeti, Türkiye’nin çıkarları konusundaki dirayet ve ciddiyeti,  ülkeye hizmet etmekteki samimi gayret ve muvaffakiyeti, her türlü takdirin üzerinde, çok saygın bir devlet ve siyaset adamı olarak kabul görmüş ve milli mesuliyet duygusunun seçkin bir canlı örneği olmuştur. Bahçeli, her dönemde Türkiye’nin bekasını, geleceğini kişisel geleceğinden de ve parti geleceğinden üstün tutmuş, MHP’li gençleri sokağa dökmemiş, kavga yerine barışı, sağduyuyu ve demokrasiyi hakim kılmıştır. *** Benimde birlikte çalışmaktan ve tanımaktan onur duyduğum, adeta hayatımın doktorasını yaptığım Devlet eski Bakanı, yazar, şair ve besteci Yılmaz Karakoyunlu’nun söylediği gibi, Devlet Bahçeli, sert bakışı, sağlam duruşunun altında nezaket sahibi oluşunun yanı sıra yüreği insan ve vatan sevgisi ile dolu kişiliği vardır. Bahçeli’yi çok iyi tanıyan ve yakınında çalışmış olan aziz dostum Prof. Zakir Avşar ve  Yılmaz Karakoyunlu büyüğümle, geçtiğimiz günlerde birlikte olduk. Söz gayet tabii Bahçeli’ye geldi. Her üçümüzün de söylediği tek şey vardı hakkında: Devlet Adamı. Prof. Dr.  Zakir Avşar, uzun yıllar birlikte çalıştığı Bahçeli’yi çok sever, sayar. Bunu artık siyasetten çok uzak durmayı özellikle tercih etse de zaten her vesile ile ifade eder. Aynı kabine’de birlikte çalışan Yılmaz Karakoyunlu, Bahçeli’yi anlatırken ’Rahmetli Ecevit salona girdiğinde elindeki sigarasını söndürüp, ayağa kalkacak kadar zarif, çeketinin düğmesini hiç açmayacak kadar nezaket sahidir’ der. Ben de aynen katılıyorum. Diplomasi dilini kullanan, eleştirirken bile incitmeyen, saygınlığını elden bırakmayan çok saygın siyasetçiler vardır. En hızlı çalışan ve en kapsamlı ölçekte mana yaratan niteliğimiz zekâ imiş. Zekânın en güçlü türüne “Sözel zekâ” diyoruz. Üstelik bu zekâ türü, bize en tanıdık gelen ve bizim en iyi bildiğimiz türdür. Çağdaş zekâ anlayışında ‘Sözel zekâ’ en güzel örneklerini başarısını kanıtlamış siyasetçileri bulur. Bu niteliklerde sözel Zekayi doruklarda kullanan üstün yetenekli kişiler daima dikkat çeker saygı görür. Türk siyasetinde benzer üstünlükleri sergileyen çok değerli kişiler görüldü. Sözel zekâ ustaları arasında Devlet Bahçeli de dikkat çeken isimler arasındadır.. MHP lideri Bahçeli, düşünce derinliklerinde bütün değerlerin kavrandığı zihni olgunluğun timsali olarak, sözel zekayı, soğukkanlı, kendinden emin, eleştirilere açık, demokrasiyi özümsemiş, yüz ifadesindeki gülümsemeyi eksik etmeden, dikkatli olarak içten ve samimi ustalığında sergiler. Bahçeli  “tenkit” sanatını, omurgasından çok, eleştirilere, saygılı, ölçülü, diplomasi dilini kullanarak, nezaket sınırlarını aşmadan, bilgi ve belgelere dayalı kullanır. Akıl ve mantığı, doğru düşünmenin yöntemi olarak zirveye taşır.. Bu tutumu çevresi tarafından takdirle karşılanıyor. *** MHP, Siyasi Partiler arasında, fevkalade seçkin ve saygın bir yer işgal etmektedir. Meclis’te üçüncü parti ve sayıca az ama donanımlı, bilgi birikimi fazla kadroları mevcuttur. Türk Milliyetçiliğini temsil eden MHP’nin başında Devlet Bahçeli gibi, donanımlı, değerli ve yetenekli siyaset ve devlet adamı tarafından yönetilmesi ülke adına büyük bir şans, Parti tabanı için ise büyük bir onurdur. Devlet Bahçeli ile yaklaşık bir saate yakın sohbet etme imkânını buldum. Çok samimi,içten konular konuştuk.”Aslında bunu kimse bilmez, ben Trabzonlu sayılırım. Trabzon’daki Fettahoğlular benim çok yakın akrabamdır. Bu nedenle kendimi hep Trabzonlu sayarım” dedikten sonra ekledi: “Ben Takım olarak Beşiktaşlıyım. Trabzonspor’un hayranı ve destekçisiyim. Bazı yanlış anlaşılmalar nedeniyle bana darıldıklarını duydum ve çok üzüldüm. Trabzon ve Trabzonspor bütün başarıları, övgüyü hak ediyor. Türk sporunda Anadolu ihtilalini, mucizesini gerçekleştirmiş, bütün Anadolu takımlarına öncü olmuştur. Bütün Karadenizlilere en iyi dileklerimi sunuyorum” Bahçeli, ülkenin gidişatı ve geleceği konusunda da çok ciddi kaygıları ve belgeleri var.”Sizler, Karadenizliler olarak, tüm siyasi mülahazalar dışında; samimi ve içten olarak sayın başbakanı uyarmalısınız. Ne zaman ülke kaosa sürüklenmişse, hukuk devleti askıya alınmışsa, yabancılar işlerimize karışmışsa sonumuz çok kötü oldu. Bu gidişatın sonu da çok kötü olacak. Kendisini uyarın, etrafında bunu yapacak kişiler yoktur” Bahçeli’nin gösterişten uzak, şov yapmayan mütevazı yaşantısını de biliyoruz. Parti tabanında taşkınlığa izin vermez, ,haksızlık ve yolsuzluğa bulaşanları affetmez. Dahası Bahçeli, seçim öncesinde aday olmak isteyenlerin güvenlik soruşturmasını yaptırır, adı şaibeye karışan, yargılanan, yanlış yapanları ayıklar ve aday göstermez. Bu özelliği ile de dürüstlük abidesidir Bahçeli. Çalışma arkadaşları öteden beri hep nitelikli insanlar olmuştur. Geçmişte Zakir Avşar Hoca’dan dolayı pek çok danışmanını tanırdım. Gazetecilikten dolayı  da, neredeyse tüm milletvekillerini bilirdim. Yerel düzeyde de yine pek çok tanıdığım MHP’li dostum vardır. Hepsine de şunu söylerim: Devlet Bahçeli hem MHP’nin hem ülkenin şansıdır. Allah uzun ömür, sağlık ve afiyet versin. Kadim dostum Özel Kalem Müdürü sevgili Fikret Hayali ile Başdanışmanı meslektaşım Metin Özkan ise bu bilge liderin nezaketini, samimiyetini, bilge kişiliğini yansıtan isabetli tercihlerdir.