ABD'de Trump'ın gelişi de savaşları durduramadı. Rusya ve Ukrayna kurmayları sayısız defa bir araya geldi, olmadı. Trump kendisini Nobel'e aday görüyor ama Gazze'deki soykırımı bitireceğim diyemiyor!
Ağzını açsa ‘Epstein dosyalarının’ önüne konulacağını çok iyi biliyor. Zaman, zaman çıkış yapar gibi oluyor ama çaresiz susuyor.
Karanlığa yumruk sallıyor!
Dünyanın kamplaşıyor olduğunu defaatle yazdık.
Tarihi günlerden geçtiğimiz çok açık.
Türkiye bu noktada kendine yeni bir alan açıyor.
İsrail'in güneydeki yayılmacılığına karşı TBMM özel oturumla toplandı. İsrail'den Türkiye'ye karşı olan tehditler sıradan açıklamalar değil.
İki ülke arasında ekonomik ilişkiler tamamen donduruldu.
Bu sırada Çin'de önemli bir zirve gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan'ın elini tutup uzun süre o şekilde yürüyerek sohbet etmesi İran'da da geniş yankı uyandırdı.
O zirvede ABD'ye özellikle Çin cephesinden ilginç göndermeler yapıldı.
15 yıl önce bir öngörüde geleceğin yükselen iki ülkesinin Türkiye ve Çin olacağı söylenmişti.
Her ne kadar iç dış sıkıntılarımız da olsa süreç oraya evriliyor.
Önümüzdeki aylarda çok ciddi gelişmelerin olacağı da uluslararası basında iddia ediliyor.
Araştırmacı ve ekonomist Ramazan Kurtoğlu da geçen gün önemli noktalara temas etti.
Şunları yazdı:
“Aklı başında her ülke “sessiz ve derinden “ sadece para-gıda-su üzerinden değil, çok sıcak çatışmaların yaşanacağı üçüncü dünya harbine hazırlanıyor. Bu savaşı artık “İsa-Mesih”yer yüzüne inse bile durduramaz! Hükümetin 81 ilde sığınak kararı doğru.
ABD, halkı için şehir dışında son on yıldır yeraltı sığınakları yapıyor, gıda, su, tohum stokluyor.
3.Dünya savaşı başladı, taktik nükleer silahların kullanılacağı kesin gibi. Zira çok sayıda nükleer silah sahibi ülke var!”
Başta da söyledik, Siyonizm tehdidi dünyanın başının belası.,
Fransa ve bazı Avrupa birliği ülkeleri Filistin’i devlet olarak tanıyacaklarını söylemişlerdi.
Sonra ABD Filistinlilerin vizelerini bile iptal etti.
Birleşmiş milletlerde görüşmeler devam ederken Fransa’nın da çark edeceğini bekleyebilirsiniz!
İsrail diye bir şey yok. Tamamen Amerika ve onun içinde yuvalanmış, her yere sirayet etmiş yapı var.
Erbakan hoca her sözüne “Siyonist İsrail ve Amerika” diye başladığında ‘hoca da başka bişe bilmez mi, aynı sözler aynı sözler’ diyen bizlerdik.
Şimdi yaşanan gelişmelerden sonra da ‘Erbakan Hoca demişti’ diye sürekli tekrar yapan yine bizleriz!
Sadece dünyada değil, içerde de gerilim zirve yapmış durumda.
İktidar ve muhalefet mutlaka orta yol bulmalı.
Ortam sertleştikçe, siyaset kurumu zarar görüyor.
Siyaset kurumu yıprandıkça saha dışı müdahalelerin zemini oluşur.
Onun için önce yumuşama sonra diyalog!
Hem de acil.