Sizin de dikkatinizi çekmiştir. Büyüklüklerine göre ücret tarifesi değişiyor. Kaç yolcu aldığınız önemli değil.
Otogara girdin mi?
Pamuk eller cebe...
Deli Dumrul'un köprüsü gibi...
***
İzmir, Samsun, Kayseri, Edirne ve Çanakkale dışında tüm otogarları belediyeler işletiyor.
Çıkış ücretleri arasında kapasitelerine göre farklılıklar olsa da…
Trabzon’un yeni otogarı (165 TL) en ucuzlarından biri…
İzmir’in 1000 TL ile zirvede olduğunu hatırlatalım.
830 TL ile Kayseri..
800 TL ile İstanbul Bayrampaşa…
600 TL ile Ankara ve Zonguldak…
***
Hep merak etmişimdir. "Bu otobüs firmaları ne kazanıyor?"
Öyle ya... Yakıt ücretleri... Çalışanların maaş ve sigortası...
Kirası...
Bilip bilmediğimiz giderler, vergiler...
Elde ne kalıyor?
***
Yolcu taşımacılığının amiral gemisi karayolları...
Üç yanımız denizle çevrili ama karadan şaşmıyoruz.
Otobüs firmalarının elleri kolları bağlı…
Otogar ve otoyollara teslim olmuşlar sanki.
Geldin para, gittin para...
Otogarpara...
***
Bizim bir “zamanlama” sorunumuz var.
Son ana bırakmak, gidilecek günün sabahında akşamında bilet bakmak…
Böyle olunca da ya bilet kalmıyor ya da pahalı…
Erkenden alındığında uçakla seyahat etmek, otobüsten daha ucuz olabiliyor.
Fakat genellikle son günlerin, son saatlerin insanıyız.
O zaman kala kala kara kalıyor yanımıza...
Yollardayız; ikram faslı, çay, kahve, su, ne dersen... Krakerler, kekler...
Bir bel büken daha... Otoyol geçiş ücretleri...
Hepsi de şirketten... Masraflar adeta dipsiz kuyu...
Yolcuları, adreslerine en yakın yere bırakma işi de var, servisler...
Bütün bunların üstüne bir de otogarpara...
***
Kısa sürede tüm ülkeyi demir ağlarla öremeyeceğimize göre…
Bence İçişleri Bakanlığı bu işe bi el atmalı.
Sayın Bakanımız #AliYerlikaya…
Sayın Ulaştırma Bakanımız #AbdulkadirUraloğlu ile birlikte inceleme araştırma yaptırsa...
Çünkü milyonlarca insanı ilgilendiriyor.
Otogar ve otoyol ücretleri…
Durum, firmalar lehine bir düzeltmeyi hak ediyor…
%50 indirim mi olur? Yoksa daha da fazlası mı?
Gerçekten büyük bir sorun bu...
Herhangi bir otogar düşünelim. Otobüs, bir yolcu için uğruyor.
Diyelim ki yolcudan 550 TL alacak... Otogara 400 TL ödüyor.
Ne anladık bu işten? Şehirlerarası yolculuğu adeta sırtlayan otobüs firmaları, bir tür kamu hizmeti gördüklerinden dolayı mutlaka desteklenmeli...
Otobüsüm yok ama tüm otobüsler benim…
Yolda izde yaşananlara birebir tanık olunca yazmak, haberdar etmek istedim ilgilileri.
Bu yazı asla bir ısmarlama yazı değil.
Bir otogar çıkışı "otogar otogar" diye mırıldanırken...
Nedense "otogarpara" döküldü dilimden.
“Otogargara” güldürüsünden de esinlenmiş olabilirim...
***
Bir gün, otogarpara derdimiz de bitecek inşallah.
Yüksek hızlı tren, onca sosyal, siyasi ve ekonomik engeli aştığında...
Bizim kıyılardan da geçtiğinde...
Bizler de uygarlığın o muhteşem nimetlerinden yararlanmış olacağız.
Otogar parasıymış, geçiş ücretiymiş, servismiş... Hepsi de tarih olacak...
Çocukluk hayalimizdi, gerçekleşmedi, torunlarımıza anlatıyoruz.
Avrupa bu işi havayolu ve demiryolu ile çözmüş.
Yaşayarak ve imrenerek öğrendik ki ne kadar az otogar, o kadar uygarlık...
Otogarların yerini istasyonlar almadıkça amatörde oynamaya devam...
Ya da mahalle arasında…
***
Otogarlar...
Zaten çoğunluğunu belediyeler işletiyor.
Kurumsal bir hizmet yani...
Demem o ki cüzi bir para alınsa...
Ulaşımda ellerini değil gövdelerini taşın altına koyan firmalar biraz rahatlasa...
Sürücüler her otogara yaklaştıklarında...
"Otogarpara" diye telaşa kapılmasa...
