Kalesinde erken gol gören Trabzonspor, ne telaş yaptı ne de oyundan düştü. Oyun sistemine devam etti. Fenerbahçe kalesine sık sık giden Bordo-Mavililer, Ekuban'ın nefis pasıyla ceza sahası içinde buluşan Sörloth kendine has vuruşuyla skora eşitlik getirdi. 1-1'den sonra da Trabzonspor ani kontraataklarla  konuk ekibin kalesinde gol aradı. Trabzonspor'un orta sahası ikinci bölgede rakibinin ataklarını karşılamayınca Fenerbahçe zaman zaman Trabzonspor kelesinde tehlike yaratıyor. Hakem Palabıyık FIFA kokartı taşımasına rağmen bu maçı kaldırmadı. Serdar Aziz'in göz göre göre Sörloht yaptığı kasti hareketi görmemezlikten geldi. Sarı kartını çebinden çıkarma lüzumunu bile görmedi. Yetkilerini bu yarıda hep Fenerbahçe’ye kullandı.
 
Nitekim beklenen ikinci gol geldi. Kazanılan korner atışından gelen topu iyi takip eden Campi'nın kafa pasını iyi değerlendiren Novak altı pas içinde kafayla topu ikince kez Fenerbahçe ağlarına gönder di. Bu golden sonra Bordo-Mavililer, yine oyundan düşmedi. Sörloth'un kafa şutu üst direkten döndü. Ancak 35'den sonra Trazonspor'un orta alanı sar-lacıvertli takımın kendi sahasında çıkışlarına müdahale etmekte zorlanınca konuk ekip pozisyonlar buldu. Bu pozisyonlarda Trabzonspor kalecisi Uğurcan gole izin vermedi.
 
İkinci yarıya Yusuf-Guilherme değişikliği ile başlayan Trabzonspor, yaptığı bu değişiklikle hem Sörloth'un yükünü azaltıyor hem de konuk takımın hızını kesmek istiyordu. Ancak Trabzonspor her aldığı topu ayağa oynayacağı yerde uzun oynamayı tercih etti. Kaptan Sosa ile Sörloth topu ayağında saklamaya çalıştı. Tabi Trabzonspor'a hakem Palabıyık'ta top oynatmadı. İkinci yarının son dakikalarında Uğurcan kurtardığı kritik topla Trabzonspor'u galibiyete taşıyan eller oldu. Daha doğrusu Hakem Palabıyık Trabzonsporlu oyuncuları sarı kartla yıldırmaya çalışsa da karşısına dikilen Uğurcan’ı geçemedi. Fenerbahçe’ye beraberliği getirmedi.
 
Maalesef ama maalesef son zamanlarda hakemlik alemi her geçen hafta rezilleri oynuyor. Ahmet Ağaoğlu, siz istediğiniz kadar iyi futbolcular alın, güzel takım kurmaya çalışın. Eğer Türkiye’deki yıllardır süregelen bu rezil zinciri kıramazsanız eğer dün geceki gibi hakemlerin ellerinde ve ya büyük güçlerin ellerinde figüran olursunuz. Figüran olmak istemiyorsanız galipde gelsek mağlup'da olsak beraberede kalsak artık dişlerinizi göstermelisiniz. Kafanızı bir galibiyetlre kuma gömmeyin. Sesinizi yükseltin.