CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun; Belediye başkanlığı seçimlerinde gösterdiği aday belirleme başarısı tam bir” Siyasi mühendisliğidir.”
Kemal Bey, sürprizleri çok seviyor. Kavgacı değil, uzlaşmacı…”Ben “ değil, ”Biz” diyenlerdendir…Sakın bir güç..
Başarılı insanları keşfediyor. Bulup çıkarıyor. Kendisine rakip olsa bile, bu kişilere destek veriyor. Yanıldıklarından ders alıyor..
Marifeti kendinde sayanları zaman içinde ayıklıyor. Ülkenin çıkarı, kendi çıkarının önünde koyuyor.
 Ülkenin geleceği için olağanüstü fedakârlıklarda bulunuyor. Her görüşteki insanları buluşturuyor. Devleti biliyor, tanıyor.
 
*
Kılıçdaroğlu, genç yaşından itibaren itibarlı işlerle uğraşmış; yaptığı işlere de itibar kazandırmıştır. Kamuda Genel Müdürlük, Müsteşarlık gibi önemli görevlerde bulunduktan sonra parlamentoda Genel Başkan olarak görev yapıyor.
 Bürokrasinin ve siyasetin   imbiğinden geçmiş, bilgisini, birikimini, deneyimini zirveye çıkarmış; damıtmış, hayatının her anını devlet ve millete amade geçirmiş bir devlet ve siyaset adamı.
Zarif, beyefendi kişiliği herkesin takdirini topluyor.  Çok başarılı bir siyaset profilini çizerek, kusursuz bir ciddiyetle  görevini yerine getiriyor.
Kılıçdaroğlu, bir siyasi gelişmenin kavranmasında ve uygulanmasında dirayet gerektiren noktayı, işin en hassas ayrıntısında kavrayan yönetim ustalığıyla dikkat çekebilen yetenektir.   Olayların yorumlanmasında makul olmanın disiplinini kullanır.
Ve o makul noktanın önemine işaret eden tasnif ve tarif mahareti ekler. Siyasetteki üstün akıl kullanma yeteneği, bu iki meziyeti mezceden isabetten kaynaklanır. Türkiye’de, iz bırakan bir siyasetçidir.  Bürokrasi ve siyasette, adı hiçbir şaibeye karışmamıştır.
 
CHP,  demokrasi ve özgürlüğünün en fazla olduğu partidir.Parti içinde olsun, yönetim kadrolarında olsun farklı ve kişisel çıkar üslup kullananları görüyoruz. Bu kişiler partiye zarar veriyorlar.
Partinin haberi ve izni olmadan televizyonlara çıkıp, parti adına konuşan yeni ve eski partililer, CHP’ zora sokuyor ve bunun hesabını parti veriyordu.
Böyle devam ederse, CHP’nin beklentileri umut verici olmayabilir. Genel Başkan Kılıçdaroğlu  ; bu kişilerin makul üslup ve mana bütünlüğü ile düzenleyici müdahaleler yaptı. Genel Başkan bu konuda haklı. Herkes parti disipline uymak zorundadır.
 
*
 
Ve siyasette” Altın kural”… Halkla bütünleşmektir.. Her yerde altın kuraldır… Futbolcu misali... Koşacaksın. Terleyeceksin. Vatandaş sana değil, sen vatandaşa gideceksin. Kemal Bey bunu yapıyor..
Koşuyor… Terliyor… Ziyaret ediyor.. Vatandaşla diyalog kuruyor... Ülkenin sorunlarını gündeme getiriyor. İçten ve samimi olarak. Her kesimi kucaklıyor..
Kadınların..Gençlerin..Yaşlıların Haksızlığa uğrayanların ;haklarını savunuyor.
 
Siyasetin  Fakültesi... Üniversitesi" yoktur. Siyasetin okulu "Gençlik kollarıdır... Kadın kollarıdır...Seçmendir.. Tecrübedir... Birikimdir.Deneyimdir. Başarıdır..”
Hiçbir şey başarının yerini tutamaz. Başarılı olmak için siyaset üreteceksin, çalışacaksın.
Kemal beyin yaptığı gibi siyaseti yapacaksın. Topluma örnek olacaksın..
 
 
*
CHP İstanbul milletvekili Akif Hamzaçebi’nin üstün niteliklerini çok yazdım. Bazı özelliklerini tekrar etmede, Türk siyaseti adına faydası vardır.
Siyasette temkin, günlük dilde kullandığımız anlamından çok farklıdır. Temkin sadece ölçülü olmak değildir. Hitabet, ciddiyet, bilgi donanımı, üslup, diploması gerektirir. Elbette ki nükteye yer vardır, ağırbaşlılık, tutarlık, güvenirlilik vazgeçilmez disiplin olarak tezahür eder.
Bütün mesele düşündürmektir, güven vermektir, bilgili, donanımlı olmaktır, milletvekili ve parti üyeleri ile uyumlu çalışmaktır., Sözünün eri olmaktır, vatandaşa güven vermektir. Her görüşteki insanların ”İşte siyaset ve siyasetçibudur” demesidir.
Hamzaçebi, bu üstün özellikleriyle takdir toplayan bir siyasetçidir.