Sevgili okurlar geçen sezonun bitimine beş altı hafta kala takımımızın oynadı futbol tüm sporseverlerin gönlünde taht kurmuştu. O günler genel kanaat bu takıma nokta (en az üç en fazla dört)transfer yapılırsa çok rahat şampiyonluğun favori takımı haline gelir idi. Yönetim bu gerçeği biliyor olmasına rağmen ekonomik olanaksızlıklar elini kolunu bağladığı için bu yöntem yerine şu anda uygulanmış olan yöntemi seçti. Borçların Ziraat bankasınca yapılandırılması ve de Yusuf’un satılması yeni bir adım atmalarını sağladı.
 
İlk adımda geleceğine inanılan genç transferler yapılırken, ikinci adımda banko oynayabilecek transferlere yöneldiler. Bu çalışmalar yapılırken takım planlaması göz ardı edildi ve onca transfere rağmen takımın beyni sayılan orta saha alternatifi en az alan olarak elde kaldı.
 
Sevgili okurlar üç kulvar da yarışacağını düşünerek takımı çok basit olarak baştan aşağı birlikte değerlendirmek gerekirse. Kalede Uğurcan’ın alternatifi Erce’nin ne vereceği belli olmamasına rağmen ciddi sakatlık olmazsa bu mevkide, durdurucularda ve de ileri uçta ciddi bir sorunumuz gözükmüyor.
 
Sağ kenarda Pereraya alternatif Kamil Ahmet olur gibi duruyor ancak sayısal olarak sorun var Sol kenarda Novak’a alternatif Abdurrahim yeterlimi soru işareti orda da sayısal olarak sorun var. En can alıcı bölge olan orta sahada Onazi sakat Obi Mikel hazır değil forvet arkası Sosa ve kenar oyuncusu Abdül kadir Parmak o bölgeye çekilerek orta saha yapılmış tek alternatif Doğan Erdoğan var. Sayısal olarak en çok sorun takımın beyni dediğimiz bu mevkide var.
 
Sevgili okurlar yarışacağımız üç büyük takımın orta saha zenginliklerine bakarsak yeni gençlerden sürpriz isimler çıkmazsa işimizin bir hayli zor olacağı görülüyor. Gençler demişken dışardan yapılan onca genç transferini irdelemekte fayda var. Akla üç beş tanesi normal gelse de on iki genç transfer yaparak amacın kendi alt yapında oynayan gençlerin önünü kesmek değil de nedir?
 
En zor zamanda yüzünü alt yapıya döndüğünde sana aslanlar gibi beş futbolcuyu verip yüzünü güldüren, birini satarak bütçene büyük katkı yapan bu yapıyı eller üzerine tutmak yerine önlerini kesmek anlamına gelen transfer yapmak hiçte yakışık almamıştır. Zira hala o yapıda yeni Yusuflar yeni Abdul Kadirlerin olduğunu herkes biliyor.
 
Sonuç olarak yapmaya çalıştığım üç kulvar da yarışacak takımın alternatiflerinin belli bir kalitede ve de yeterli sayıda olmaları çok önemlidir. Benimde asıl vurgu yapmak istediğim transfer yaparken takım planlamasının dikkate alınarak doğru yapılmadığıdır. Yoksa Onazi tam iyileşir, Obi Mikel ve de gelen santrfor hazır hale gelirse yenemeyeceğimiz takımın olmadığını bende biliyorum.
 
Ne var ki milli araya rağmen haftalar hızla ilerliyor bizde yoğun maç trafiğine yeniden başlamış olacağız. Sıkıntımız Avrupa maçları dâhil oynadığımız peş peşe maçlarda ki gibi eğer alternatif futbolcular yeterince katkı vermezse fizik olarak düştüğümüz duruma düşme olasılığımız bir hayli yüksek olacak. Futbolun cilvesi buya daha şimdiden Abdulkadir ve Yusuf Sarı en az bir ya da bir buçuk ay sahalardan uzak kalacak Takım planlaması tüm bu olasılıkları hesaba katarak yapılan işlemin adıdır. İyi haftalar