İçişleri Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde işbaşı yaptırılan bazı çalışanların, terör örgütleriyle iltisaklı olduğu iddiasıyla teftiş başlatıldığını açıklamıştı.

Hükmü açıklanmayan karar geçerli olmamakla birlikte varsa iddialar ve deliller bunların da sonuna kadar gidilmesi lazımdır.

Başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, Ankara, Mersin, Adana gibi illerde belediyelere alınacak elemanlar noktasında dikkatli olunması gerektiğinin altı kalın çizgilerle çizilmişti.

Başkanlar her bir CV’yi, GBT’yi göremeyebilirler, ancak teşkilatlar, insan kaynakları teyakkuzda olmalıdır.

Türkiye Cumhuriyeti terörle mücadelede büyük bir yol katetmiştir. Bu cumhuriyet tarihinin son 40 yılındaki en önemli kazanımlarından biridir.

Türkiye, artık PKK sorunuyla vakit kaybedemez.

Her kim bu oyunlara alet olursa bedeli ne olursa olsun kesinlikle en ağır şekilde ödemelidir.

Demokrasi gölgesi altına sığınarak terörle iltisaklı olanlara alan açmak vebal ötesinde çok tehlikeli bir yola girmek olur.

İçişleri Bakanlığı şu açıklamayı yapmıştı:

‘İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı şirketlerde işbaşı yaptırılan personelden: 455 PKK/KCK, 80 DHKP-C, 20 MLKP, 2 MKP, ayrıca bazılarının FETÖ ve diger terör örgütleriyle iltisaklı olduğu yönünde tespitler üzerine, Bakanlığımızca özel teftiş başlatılmıştır.’

Müfettişler bu tespitler üzerine gidecektir.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu önceki gün bu iddialara 11 Büyükşehir Belediye Başkanı ile cevap verdi:

Cevabını özetleyelim:

“Sayı veriyorsunuz, bunlar terörist diyorsunuz hükümde bulunuyorsunuz sonra teftiş başlatıyorsunuz. Ne teftişi sen bakanlıksın, terörist konusunda takdirde bulunmuşsan, netleşmişse tut kulağından götür at hapse.  Açıkçası bu işin prosedürü bellidir.”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Belediye Başkanlarının açılmasına kısa cevap verdi:

‘Mücadelemiz terörle. Görmezden gelemeyiz.’

Dün gün boyu konuşuldu, İstanbul Büyükşehir Belediyesine kayyum mu atanmaya çalışılıyor?

AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş konuyla ilgili açıklamalarda bulundu:

‘Belediye kadrolarında terör örgütleri ile bağlantılı birtakım isimler olabilir. Buradan belediye başkanına sorumluluk çıkarılmaz. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde bir terör örgütü ile ilişkili binlerce insan bulunduğu için Genelkurmay Başkanı’nı mı suçladık ki, belediye çalışanları arasında terörist bulunursa belediye başkanını suçlayalım? Böyle yaparsak kendimizi inkâr etmiş oluruz.’

MHP Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman özel teftiş ile ilgili ‘Yerinde bir karar’ açıklamasını yaptı.

Peki bu soruşturmanın siyasi sonuçları olabilir mi?

Millet ittifakı için de, Cumhur ittifakı için de olabilir. Yine Ekrem İmamoğlu’na mağdur olarak puan da yazabilir.

Fakat bütün bunlar terörle mücadele gerekliliğini gözardı ettirmez.

Türk halkı erken unutur. Ama çok erken.

1984 yılında Eruh’ta bebeklerin kurşunlaması ile başlayan,

Türkiye’nin Kaynaklarını vampir gibi çeken,

40 bin insanımızın canına malolan,

7 bin asker, Polis ve Korucumuzu şehit verdiğimiz,

Dağlıca, Aktütün ve sayısız karakolun basılması.

Bingöl’de masum silahsız 33 askerimizin şehit edilmesi.

Ve Aykübe öğretmen,

Karakola babasına götürülen ve dönüş yolunda şehit edilen anne ve bebeği.

Urfa’dan yola çıkan ve Torul’a gelmekte olan Necmettin Öğretmenin Pülümür’de katledilmesi.

Şehirlerde patlayan PKK, DEAŞ bombaları.

Ve bugün. Sayıları 150’ye inen teröristler.

Bir daha asla geri dönülemez.