Yeni sezon öncesinde Cevat Ocak arkadaşımız Trabzonspor’u Farabi’deki özel odasından bizim için analiz etmiş ve tam 8 maddede artılarını ve eksilerini ortaya koymuş: Aynen aktarıyorum:  
 
1-Trabzonspor tıpkı geçen sezon gibi bu sezon da çok güzel goller atıyor ve de çok güzel goller yiyor! Defansın göbeğindeki sıkıntı aynen devam ediyor. Burada uyumlu bir ikili oluşturulamadı. Bence şimdilik en iyisi Hüseyin-Hosseini ikilisidir.
 
2-Alınan futbolculara baktığımız zaman bu bölgedeki yumuşaklık devam ediyor. Daha çok teknik yönleriyle öne çıkıyor. Burada savaşçı futbolculara ihtiyaç var. Bu görevi biraz olsun A.Parmak yapıyor.
 
3-Evet Sosa’nın gidişi kayıp olarak gözüküyor. Ancak bu bölgeye transfer çalışmaları devam ediyor. Bence geç kalındı. Aslında bu bölgedeki sıkıntı sadece stoperlerden kaynaklanmıyor. Trabzonspor’un orta sahası çok yumuşak oynuyor. Rakip burayı çok rahat geçerek direkt defans ile karşı karşıya kalıyor.
 
4-Sosa’nın geçen sezon ikinci yarıdaki etkisiz futboluyla şampiyonluğun kaçtığı da unutulmamalıdır. Novak ise sadece hücum bölgesinde etkiliydi. Savunma yönü zayıf alınan sol bekin henüz özelliklerini göremediğimiz için şimdilik etkisi konusunda bir şey söyleyemeyiz(Sakatlanmış)
 
5-Takip ettiğimiz kadarıyla Newton A. Ömür’ü on numara pozisyonunda oynatmayı planlıyor. Bence de doğru karar. Bu tür futbolcular topla en fazla buluşacağı pozisyonda değerlendirilmelidir. Trabzonspor da bir Sörloth sorunu var.
 
6-Geçen sezondan beri görüyoruz ki bu takım zaten bir şekilde gol atıyor. Newton’un yapması gereken bu takıma savunma yapmayı öğretmesidir. Özellikle de gol attıktan sonra oyunu kontrol altına almasıdır. Bunu başarabilirse yarışın içinde sonuna kadar var olur.
7-Ancak, Bu sezon Trabzonspor’u Sörloth’lu ve Sörloth’suz olarak değerlendirmek lazım. Biz Sörloth’lu olarak değerlendiriyoruz. Yeni transferler hakkında yorum yapmak erken. Trabzonspor’un zaten önemli bir iskelet kadrosu var. Uğurcan, Pereira, Parmak, Ömür, Ekuban, Nwakaeme, Sörloth.
 
8-Sonuç: Trabzonspor’un en büyük zaafı şampiyonluk havasına girmesidir. Geçen sezon da gördüğümüz bu gerçek, ne yazık ki son sezonda da öne çıkmıştır. Bu takım şampiyonluk havasını kaldıramıyor. Onun için kimse şimdiden bu takımı bu havaya sokmasın. Maç, maç maratona bakılmalı.
 
Evet ne zamanki Ankaragücü maçı öncesinde tesislerden Akyazı’ya kadar yol kenarlarını meşalelerle bordo-mavi yaptık ve şampiyonluk orada gitti. O baskıyı Hüseyin Çimşir’de bazı oyuncular da kaldıramadı.
 
YİNE GEÇ KALDIK!
 
Kadrosuna bir savunma oyuncusu takviyesi yapmayı planlayan Bordo-Mavililerin Bayer Leverkusen formasını giyen Aleksandar Dragovic’e teklif yaptığı öğrenildi. Geçtiğimiz sezon da Bordo Mavililerin ilgilendiği oyuncu Türkiye’ye gelmeye sıcak bakmaması nedeniyle transferi iptal olmuştu.

Alman kulübüne yeni bir teklif gönderen Bordo Mavililer gelecek cevap sonrası transferdeki rotasını çizecek.  29 yaşında 1.86 boyunda olan Dragovic bu sezon Leverkusen’de yeterince süre alamamıştı. Trabzonspor bir yandan da Porto’nun Venezüelalı stoperi Osorio’yu takip ediyor ve gelecek hafta ikisinden birine imza attırmayı planlıyor.
Notumuz ne? yine geç kaldık!
 
BEŞİKTAŞ BEŞİKTAŞ’TIR
 
Trabzonspor’un yıllar içinde en zor yendiği takım Beşiktaş’tır. Doğru, Şenol Güneş dönemindeki kadro derinliği yok ama Şenol hoca kadar zeki bir teknik adamları var. Ayrıca önde Gökhan Töre, Lens ve Larin’le birlikte hucüm hattını tamamladılar.

Savunması sağbek hariç hazır. Orta sahada Atiba yaşlı ama dinamik. Onun yanında iyi oynayan bir Oğuzhan ile görev adamı  Necip var. Onun için diyorum ki Beşiktaş her zaman Beşiktaş’tır. Yenilmeyeceksin.
 
O TÜNELLER GERİ GELSE
 
Meslektaşım, kardeşim Turgay Beşyıldız’ın haber61’deki nostalji yazılarını okuyncu benim de aklıma yer altı tünelleri geldi. Futbolcular soyunma odalarından çıkar ve o beton zeminde krampon sesleri tüneli inletirdi. Konfetiler hazırlanır kaptan arkadaşlarına bağırırdı: ‘Haydi arkadaşlar’
 
İnanılmaz bir çıkış olurdu. Trabzonspor güneyden çıkardı rakipleri kuzeyden. Avni Aker’de ayrı bir heyecanfırtınası eserdi. Tribünler daha maç başlarken coşardı. Stadlar modernleşti seyirciler artık eskisi kadar ateşli değil, futbolcular ise yürüyerek çıkıyorlar. O tüneller geri gelirse çok daha farklı olur.
 
FANATİĞİN SÜRPRİZLERİ VAR
 
Yaşar Temel Kaynar. Pandemi ve lig arası derken stresten uzak yaşadı. Artık Pazar günü yaklaşıyor ve stres başladı.

Kuyumcular Çarşısı’nın girişinde kendisi ile karşılaştık ve Beşiktaş maçını konuştuk. Trabzonspor yenerse burada cümbüş var dedi ve mesajını verdi: ‘Benim bütün düyam Trabzonspor’un başarısı üzrine kurulmuş.’ Trabzonspor fanatiği üzmemeli.
 
RİZE’NİN ÇINARI ÖMER AKMEHMET
 
Fatih Sultan Kar. Rize’nin en önemli arşivci gazetcilerinden. Güzel insan Fatih Sultan Kar, Ömer Akmehmet’i şöyle anlatıyor: ‘Rize için çok büyük bir değerdir. Rize’nin sporda gelişmesi ve Karadeniz’in spor merkezi olması için saçını süpürge eden adamdır o.

Çocukluğumda Rize Şehir Stadı’nda yapılan etkinliklerde yerinde duramayan hep hareket eden bir adam olarak tanıdım kendisini. Sonra İstanbul’a gidince kısa bir kopma oldu. Ve yıllar sonra evine gittim, Yüreği Rize sevgisi dolu olan ve Ömer Akmehmet ile bir söyleşi yaptım. 2 Eylül 2013 tarihinde hayatını kaybeden Ömer Akmehmet’i rahmetle minnetle anıyorum.’
 
BİRAZ DA NOSTALJİ
 
MAÇ MI, KONGRE Mİ?
 
Trabzonspor’un maç veya kongresi, İnşaat Mühendisi Aziz Bahadır yanında İl Genel Meclis üyesi Ömer Tosun, yanlarında telefonla konuşan Ali Haydar Gedikli ve Volkan Ramoğlu var.