AVCININ LİSTESİNDEKİ YABANCILAR GELMEK İSTEMEDİ!

Sezon başında aldığı yabancılardan olumlu katkıları alamayan ve ligin alt sıralarında yer alan Trabzonspor’da gözler ara transferlere çevrildi. Türkiye Kupası'nda Trabzonspor’un Adana Demirspor’a penaltılarla elenmesinden sonra Abdullah Avcı, Diabate, Plaza ve Bilal’i kadro dışı bırakmıştı. Avcı, 4 yabancı istedi. 3'ünden 2'si Türkiye’ye gelmeyi düşünmediklerini iletti. Diğeri ise oynadığı takımdan ayrılmak istemediğini yönetime bildirdi. Bu oyunculardan olumsuz cevap alınması üzerine yönetim, Avcı'nın kendilerine sunduğu B planı oyuncular için harekete geçti.

Takımda kalan birçok yabancı Abdullah Avcı tarafından yönetime verilen rapor doğrultusunda gönderilmesine karar verildi. Bunun üzerine kollarını sıvayan yönetim Teknik Direktör Avcı’nın istediği dört oyuncuyu transfer edebilmek için kolları sıvadı. Ara transferin başlamasına az bir zaman kala Trabzonspor yönetimi, Avcı’nın verdiği isimleri kampa kadar takıma kazandırmak istiyor. Bu transferler gerçekleştirilebilir mi? Orası soru işareti! Ama bu kadro yapısıyla da Trabzonspor’un Süper Ligde üst sıralara tırmanması çok zor! Burada aslında Trabzonspor Başkanı Ağaoğlu ve yönetimine şunu sormak lazım. Bir alt lig takımı Adana Demirspor karşısında son yarım saatlik uzatmada rakip 10 kişi kalmasına rağmen üstünlük sağlayıp, tur atlayamayan bu takımın bu sezon başındaki transferlerini kim nasıl ve ne amaçla yaptı?

Üstelik de bir süre önce bir yaygın gazetede tam sayfa röportajı yayımlanan Ağaoğlu'nun, “Transferde %90 başarılı olduk!” sözleri hafızalarda çok taze iken! Sahiden Ağaoğlu bu sözleri inanarak mı söyledi yoksa Trabzonspor kamuoyunu aldatmak/kamuoyu algısı yaratmak için mi? Neresinden bakarsanız bakın, geçen sezon şampiyonluğu perde arkası oyunlarla kaybeden ve Ziraat Türkiye Kupası'nı kazanan Trabzonspor'un bu sezonda bu kadar büyük bir düşüş yaşaması Başkan Ağaoğlu ve transferde etkin olan yönetim kurulu üyesinin başarısızlığıdır. O nedenledir ki, bu başarısızlığın faturasını bu yönetim mutlaka ödemelidir! Trabzonspor futbolda devrim yapmış bir kulüptür! Bugün sıra takım hâline getirilmiştir ve bunu Trabzonspor sevenlerinin kabul etmesi asla olanaklı değildir.

NEWTON’A VAR TAKIMA YOK

Haziran sonunda Alanyaspor ile oynanan Türkiye Kupası final maçını kazanıp kupayı müzesine götüren Trabzonspor’da şampiyonluk primi 4 ay geçmesine rağmen bir türlü futbolculara verilmedi. Takımdan ayrılan Novak, Sosa, Sörloth’a da primleri gönderilmedi. Sadece eski Teknik Direktör Newton’a verildiği duyumunu aldım. Trabzonspor yönetimi bu konuda neden çifte standartlık yapıyor.

Başkan Ağaoğlu, Trabzonspor Bursaspor’u 5-1 mağlup edip Türkiye Kupası’nı aldıktan sonra takımdan ayrılan kaleci Victor, orta saha oyuncusu Yuri, santrafor Gusiev ve kaleci Ramazan ile birçok isim ayrılmıştı. Rahmetli Kenan (Amca) İskender, Takımdan ayrılan futbolculara kupa primlerini banka hesaplarına yatırarak; “Trabzonspor’da hiçbir futbolcunun parası kalmaz” demişti.

Türkiye kupası alınalı dört ay oldu. Sayın Ağaoğlu Kupa finali öncesi futbolculara kupayı kazanın ertesi gün 100 milyon TL olan kupa primi banka hesaplarınızda demişsiniz. Bu zamana kadar İngiliz Hoca hariç hiç kimseye verdiğiniz sözü yerine getirmediniz. 100 milyon TL değil 100 TL bile futbolcuların ve emeği geçen kim varsa hesaplarına paraları yatmadı. Ne oldu paralar uçu mu verdi!

SPORUN ÖZÜ ANLAMLI BU SÖZDE SAKLI

Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sporun özünü ifade eden “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim” sözü futbol sahalarımız ve Spor salonlarımızdan kaldırılmıştı. Bu çok yanlış bir karardı. Çünkü sporun dili, dini, ırkı yoktur. Dünya insanlarını biraya getiren, onları buluşturan, uygulamaları ile onları etkileyen, bütün dünyada takip edilen en önemli olgudur. Olimpiyatların ruhunu fiziksel ve ahlakı yenilenme olduğunu düşünürsek, spor yoluyla uyumlu, saygın, barışçı, “ideal insan” yetiştirmek olimpizmin temel unsurudur. Daha hızlı, daha yüksek, daha güçlü olurken ahlaklı olmak en önemlisidir. Çünkü kazanmak adına illegal yollar kabul edilemez.

Trabzonspor Divan Başkanlığı bu konuda çok önemli hassasiyet göstererek Denetleme, Sicil, Müze Kurul Başkanları ile birlikte toplantı yaptı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu sözünün yeniden stadyumlarda yer alması için bir çalışma başlattı. Sayın Cumhurbaşkanına, siyaset partilerinin başkanlarına bir yazı gönderdi. Bu çalışma çok önem taşıyor. Divan Başkanı bu konudaki hassasiyetini Trabzonspor için çok büyük anlam ifade eden ve rahmetli olan, Özkan Sümer’in adının verildiği akademi alt yapı tesislerinin açılışında yazılı olan “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim” sözünü göstererek bu yazının yazılmasını sağlayan yönetim kuruluna teşekkür etti. Aynı sözün tüm stadyumlarda yazılmasının öneminden bahsetti.

Bu sözü her futbol sahasına her spor salonuna giren sporcu okumalı. Spor sadece fiziksel etkinlik değildir. Psikolojik, ruhsal ve kültürel değerlerde taşır. Her sporcu sporun temel fiziksel çalışmaları yaparken, kazanırken de ahlaklı olma düsturundan vazgeçmemeli. Bunu her daim okumalı. Yoksa dopingli kazanma, şike yoluyla sporu lekeleme, sporun belası iddia yoluyla ahlak sorunu yaşama gibi tüm bu sporda kabul görmeyen olumsuzluklarla karşılaşırız. Divan Başkanlığının başlattığı bu anlamlı çalışmayı olumlu buluyor ve destekliyoruz. Bu konuda başta Sayın Cumhurbaşkanımızın ve siyasetçilerimizin hassasiyet göstereceğine inanıyoruz. Beşiktaş Vodafone Park Stadyumu’nda bu sözün yazılı olmasını sağlayanları da kutluyoruz. En kısa zamanda Akyazı Şenol Güneş Kompleksi içindeki stadyumda da bu yazıyı görmek istiyoruz.

KOLEJ TRABZONSPOR’UN KANAYAN YARASI

Trabzonspor Divan Kurulu üyesi sevgili büyüğüm ve değerli abim Hasan Fehmi Bayraktar sosyal medya hesabından “Trabzonspor Üniversitesi veya koleji” kurmak mı zor! Diye gündeme getirmişti. Ne demiş Bayraktar

Divan Kurulu Başkanı... İyi bir hazırlık dönemi için yeterli zaman var. Asıl iş size, Divan kuruluna düşüyor. Yönetime samimi, tavsiye ötesi, yol gösterici diyalog çağrısı yaparak başvurular için dokümantasyonları hazırlayıp tamamlayıp, gerekli mercilere başvuru ve dağıtımları için bağlayıcı bir protokol yapılmalı... Sanırım çok müteşekkir olur Trabzonsporlular diye bir mesaj yayınladı. Trabzonspor Divan Başkanı Sürmen, Bayraktar’ın bu önerisini dikkate alıp tüm divan delegelerinin telefonlarına mesaj gönderip bu konuda görüş ve önerileri yazmalarını veya şu telefonla bizlere sorularını yazdırabilirler demişti.

Rizespor maçı öncesi Divan Başkanı Sürmen Başkanlığı’nda diğer kurum başkanları ve Trabzonspor Başkanı Ağaoğlu, Asbaşkan Alp ve Başkan Yardımcısı Doğan bir toplantı gerçekleştirdiler. Toplantıda Trabzonspor Üniversitesi veya kolejinin kurulması gündeme geldi. Herkes kolej konusunda hem fikir oldu. Asbaşkan Mehmet yiğit Alp ve Başkan Yardımcısı Ertuğrul Doğan kolej olayına sıcak baktılar. Başkan Ahmet Ağaoğlu karamsar davrandı. Ağaoğlu’nun, karamsar kalması bizlere muamma, ama şunu söyleyeyim yıllarca Trabzonspor adına kolejin olmaması kanayan bir yara. Trabzonspor’a üst düzey anlamında yabancı oyuncuların çocukları eğitim alamadığı için Trabzon’u tercih etmiyor. Trabzonspor Tesislerinin yanında Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nden almış olduğu bina var. Bu bina çok güzel Trabzonspor koleji olur. Başkan Ağaoğlu, kolej konusunda karamsarlığı bırak düğmeye bas.

TAVŞAN CEVDET VE TAVUK ALİ’NİN TELEFON MUHABBETİ

Faroz’un havasına suyuna muhabbetine kurban olayım. Faroz’nun kahvesinde kooperatifinde veya kayık damlarında oturup muhabbete başla, zamanın nasıl ve ne şekilde geçtiğini hiç anlamazsın. Sıkıntılarını, kederlerini ve hastalıklarını unutursun. Epey zamandır Faroz’dan bir şeyler yazmamıştık. Egemen Korkmaz yıllarca Trabzonspor’da oynadı kaptanlık yaptı. Bu senede Abdullah Avcı ile yardımcı hoca olarak Trabzonspor’a geldi. Faroz’u çok seven Egemen boş zamanlarında mahalleye gelip zamanını burada geçirir. Geçenlerde Yalıspor Başkanı İsmail Erkaya ile sohbet ederken Tavşan Cevdet ile Tavuk Ali arasında geçen konuşmayı anlattı.

“Egemen Korkmaz’ın Faroz’a geldiğini öğrenen Tavşan Cevdet, Egemen’i görmek ister, ancak bulamayınca arkadaşı Tavuk Ali’ye Egemen az önce burada gördüm nereye gitti. Tavuk Ali’de bilmiyorum der. Tavşan, Tavuk Ali’den, Egemen’in telefonunu ister. Tavuk Ali’de Egemen’in telefonu yerine başka bir telefon numarası Tavşan Cevdet’e verir. Tavşan Cevdet kendi cep telefonu ile Egemen’in telefonunu aradığını zanneder karşısına yabancı bir bayan çıkar. Tavşan Cevdet şaşırır. Ertesi gün Tavuk Ali’ye rastlar, kızgın bir şekilde Egemen’in telefonunu aradım bana yanlış telefon verdin deyince Tavuk Ali ‘Hala onu anlamadım mı? Egemen mi çıkacaktı telefona. Telefona çıkan Egemen’in sekreteri idi. Sen de sorsaydın sekretere Egemen’in büroya saat kaçta geleceğini” deyince etraftakiler kendilerini tutamayarak gülme krizine girer.

FUTBOLA SEVDALI İŞ İNSANI

Amatör sporda yöneticilik yapmak fedakârlık ister. İşinden, aileden, zamanından fedakârlık yapmak gerektiği gibi karşılıksızda cebinden de gençler için para harcarsın. Trabzonspor’un başarısında bu tip amatör ruhlu yöneticilerin katkısı büyüktür.

Kuşku yok bütün amatör sporuna hizmet eden başkan ve yöneticiler kıymetlidir. Ama onlardan biri var ki yaptığı farklı işler, kendini amatöre adamış, gençler için çalışan Soğuksu Kulübü Başkan Yardımcısı iş insanı Mustafa Öztürk. Tam bir futbol tutkunu amatör futbolun hastası, gençleri amatör sahalarda seyretmesi maçlarda bu gençlerin yaptığı güzel hareketlerden haz duyuyor. Pandemi dolayısı ile amatör maçların oynanmaması Mustafa kardeşimi üzüyor. Bir an önce amatör maçların başlamasını dört gözle bekleyen Mustafa Öztürk iş yorgunluğunu amatör maçları seyrederek atmak istiyor.