15 Temmuz, dehşetin yüzlerden okunduğu mahşeri bir geceydi. Peygamber ocağının emir komuta zincirine meydan okuyanları; tankları kendi halkının üzerine sürüp havadan rastgele ateş edenleri; ne zaman ısıracağı belli olmayan, sahibinin sesi olan aç köpekleri; sözüne kandığımız, insan suretine aldandığımız it sürülerini; şahsî ikballerini milletin ikballerinin üstünde tutanları;
Ebu Cehil'in karısı misali hıyanet ateşine odun taşıyanları; bu milletin canına kast eden bölücülere alkış tutanları; bizden görünüp de bize kuyu kazanları; kendini dev aynasında görüp de azanları; büyük bir akıl tutulmasıyla cinnet getiren hıyanet mihraklarını; millete kumpas kurarak demokrasiyi hiçe sayanları; hayır hasenat kisvesiyle himmet parası toplayıp milleti soyanları; yandaşlarıyla aynı ateşte yanacak Ebu Cehil'in eniklerini; hangi kitaptan konuştuğu belli olmayan sözde hocanın döneklerini; derisine kan kokusu sinmiş paralı elleri (paralelleri); çatlak sesler çıkaran dilli düdükleri; efendilerinin etekleri altında saklanan hödükleri; bu çağın Yusuflarını kuyulara atanları; bu şerefli millete tarifsiz acılar yaşatanları; kalpleri taşlaşan bu insan müsveddelerini üzülerek gördük.
15Temmuz gecesinde kalpleri taşlaşan bu insan müsveddelerini üzülerek gördük.
15 Temmuz gerçeği, hakikatte eşref-i mahlukat (yaratılanların en şereflisi) olan insanın insaftan ve izandan, genel ifadeyle İslâm'dan uzaklaştığında nasıl canavarlaşacağını esfel-i safilin (aşağıların en aşağısı) seviyesine düşeceğini gösteren somut bir olaydır. Bugüne kadar onlarca şiir ve yazı kaleme alarak 15 Temmuz gerçeğine vurgu yapmaya, yarınlarımızın teminatı olan gençlerimizi bu konuda uyarmaya çalıştım. Çünkü unutmak felâkettir.
15 Temmuz, yarınlarımıza kasteden çirkin bir darbe girişimiydi. O gece milletimiz birlik ve beraberlik konusunda çok ciddi bir sınavdan geçti. Çok şükür ki kadınıyla erkeğiyle, yaşlısıyla genciyle, İslâmcısıyla sosyal demokratıyla o zor sınavı başarıyla geçtik. Barış zamanlarında gevşek (rahat) bir duruş sergileyen milletimizin bağımsızlığımızın tehlikeye girdiği zor zamanlarda nasıl birlik ve beraberlik içinde yek vücut olabileceğini büyük bir mutlulukla gördük. Keşke bu güzel tabloyu sadece zor zamanlarda değil de bütün zamanlarda diri ve iri tutabilsek. Temennimiz bu güzel görüntüyü tüm zamanlara yaymaktır.
Binlerce yıllık köklü bir tarihe ve zengin bir medeniyete sahip olan şerefli milletimiz gelmekte olan tehlikeyi çabuk sezme ve gereğini yapabilme yeteneğine ve idrakine sahip müstesna bir millettir. Allah bizlere 15 Temmuz gibi karanlık günleri ve zifiri geceleri göstermesin. Şayet böyle bir durum hasıl olursa bu millet gözünü bile kırpmadan o gece yaptığı gibi canını ortaya koyarak devletine ve milletine sahip çıkar. Bundan en küçük bir endişemiz yoktur. Bugün biraz dağınık görünsek de öyle bir durumda çabuk toparlanabiliriz.
Zaman değişir ama millete kastedenlerin niyetleri kolay kolay değişmez.
"Tarih tekerrürden ibarettir." derler. Zaman değişir ama millete kastedenlerin niyetleri kolay kolay değişmez. Gençlerimiz çok ve doğru şeyler okusunlar. Hıyanet odaklarına karşı her zaman teyakkuzda olsunlar. Atatürk'ün deyimiyle dahili ve harici bedhahlara karşı daima uyanık olsunlar. Allah milletimize bir daha 15 Temmuz ve benzeri bir olay yaşatmasın.
Başta şiir ve deneme türünde olmak üzere, önemine binaen 15 Temmuz'la alakalı çok sayıda metin kaleme aldım. Çünkü bu gibi hıyanetleri, ibret olsun diye, hafızalarda canlı tutmalıyız. Bu konuda kaleme aldığım bir şiirimi okurlarımızla paylaşmak istiyorum: "15 Temmuz gecesinde/Kabından taşanlar gördüm/Korku yoktu nicesinde/Ölüme koşanlar gördüm//Alınları ter bürürken /Kimi kâbuslar görürken/Kimi düz yolda yürürken/Sarp dağlar aşanlar gördüm//Tank altına yattı yiğit/Son kurşunu attı yiğit/Bir doğdu, bir battı yiğit/Bu hâle şaşanlar gördüm//Temmuz ayında üşürken/Belâlardan savuşurken/Şehadete kavuşurken/Sevinçten coşanlar gördüm//Vuslata erelim diye/Goncalar derelim diye/Baharı görelim diye/Temmuzda pişenler gördüm//Hak nasip etti visali/Neş'eye döndü ye's hâli/Leş kargaları misali/Yurduma üşenler gördüm//Sönmesin son ocak diye/Canlar verildi hediye/Şehitlere kucak diye/Toprağı eşenler gördüm//İşbirlikçi zalimleri/Şeytan dostu âlimleri(!)/Zulme hizmet talimleri/Yarayı deşenler gördüm/Trabzon'unda, Ağrı'nda/Şehitler yatar bağrında/Cennet vatanın uğrunda/Toprağa düşenler gördüm."