Zaten duygu dolu günler yaşıyordum. Canım annemin ölüm yıldönümü bugün 10 Haziran 2006 Bugün tam 18 yıl oldu aramızdan ayrılalı yüreğimin parçasının Böyle duygu yoğunluğu yaşadığım günde sosyal medyada bir video ilişti gözüme.

“Kim Milyoner Olmak İster” yarışmasına katılan kızın hayat hikâyesini dinlerken inanın içim öyle bir acı yaşadı ki annem ve ablamım acısıyla beraber bir kez daha yoğruldu.

Yarışmaya Ankara’dan katılan 29 yaşındaki Aylin Karakuş’un yürek burkan acı hayat hikâyesi yarışmanın sunucusu Kenan İmirzalıoğlu ve ekran başındaki milyonları olduğu gibi beni de ağlattı.

Hıçkırarak ağladım.

Annem ve ablamın acısını Aylin’in anne ve abisinin acısıyla karıştı.

Son zamanlarda hiç ağlamamıştım bu kızın hikâyesini izleyene kadar.

Gözlerimden yaşlar aktı, yüreğim sızladı.

Annemin ölüm yıldönümüne rastlaması ise acımı bir o kadar daha katladı.

6 Şubat Hatay depreminde annesini, abisini ve bir bacağını kaybeden Aylin Karakuş’un hikâyesi herkesi olduğu gibi inanın beni de derinden etkiledi.

Duygusal bir insanım, kimseyi ağlarken görmeyeyim

Eşlik ederim ona

Yarışma stüdyosuna protez bacağı ve bir elinde koltuk değneğiyle giren Aylin Karakuş 30 yaşında ve Ankara’da yaşayan genç bir kız,

Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsünde doktora öğrencisi.

“Benim için çok kritik bir olay var” dediği 6 Şubat depremini anlatırken milyonları ağlatırken yarışma boyunca da gözyaşları hiç kesilmedi.

Ankara’da doktora eğitimi gördüğü sırada ailesini görmek için Hatay-Antakya’ya giden Aylin, Ankara’ya döneceği 6 Şubat günü maalesef orada depreme yakalanmış.

Saat farkıyla yakalandı asrın felaketine,

15 saat enkaz altında annesi ve abisiyle kalan genç kızı Ceyhan’da okuyan erkek kardeşi çıkarmış moloz yığınlarının altından.

99 kişiye mezar olan yaşadığı apartmandan sağ kurtulan 4 kişiden kişilerden sadece biri oldu Aylin Karakuş.

Babası kurtarılırken annesi ve abisini maalesef aynı enkazda kaybetmişti Aylin.

Sol bacağını diz üstünden kaybetmişti

“Ona çok büyük borcum var” dediği sol bacağından asılı kalarak onun sayesinde hayatta kaldığını ifade ederken, yüreğinden gelen acı yüzüne vururken sunucu Kenan İmirzalioğlu’nu da ağlattı.

“Kaybettiğim bacağıma sevgilerimi sunuyorum” diyerek sözlerine devam eden Aylin şöyle diyordu. “Depremde beton yığınları arasında sıkışmıştım ve bacağımdan baş aşağı asılı kalmıştım. Çok üşümüştüm ama nedeni soğuk değil aşırı kan kaybından dolayıydı. Hayatımı bacağıma borçluyum, ona asılı kalmasaydım çok karanlık bir boşluğa düşüp kaybolacaktım. Bacağım koptu ama ben hiç acı duymadım. Ve bugün ayaktayım. Ayakta durmak zorundayım. Depremde kaybettiğim abim ve annem için hayatta kalmak zorundayım.  Doktora öğrencisi olan abimin bıraktığı bayrağı devraldım, onu bana miras bıraktı. Onun için ayağa kalktım. Annem de benim kızım doktor olacak diye hep severdi beni ve akademisyen olmamı çok isterdi. Onların arzusunu yerine getireceğim”

Aylin, “Ben ağlamak istemiyorum hep gülmek istiyorum. Hep yaşamak istiyorum” derken hıçkırarak ağlamaya devam etmesi ise milyonların o acıyı hissetmesine yetti.

Hiçbir sebep yokken, hiç kimsenin suçu yokken binlerce canların ölmesine çok üzülen genç kız Aylin “İnanın bacağımı kaybettiğime hiç üzülmedim. Bir gün bile benim bacağım gitti ne yapacağım diye de demedim. Ama annem ve abimin ölmesi beni bitirdi. Hayatım onlardan sonra çok değişti. 30 yaşına nasıl geldim diye düşünürken abim 29 yaşındaydı” derken acının en derinini yaşadı ve yaşattı herkese.

Evet, maalesef asrın felaketinde çok acılar yaşadık

Anne acısı, kardeş acısı kesinlikle benzemiyor hiçbir acıya.

Anne ve ablasını kaybeden biri olarak bu acıyı en derin yaşayanlardan biriyim.

Onun için ağladım Aylin’le birlikte

Ablamı 40 yaşındayken kaybettim ve 24 yıl oldu görmeyeli, anneme anne diyemeyeli ise bugün 18 yıl oldu.

Seni de unutmadım aslan babam.

Allah kimseye böyle acılar yaşatmasın.

Milletimize, ülkemize zeval vermesin.

Canım annem, güzel ablam ile tüm anne ve kardeşler yeriniz nur mekânınız cennet olsun.

Canımızın yarıları, yüreğimizin parçaları.