Şu mübarek Ramazan günlerine seçim atmosferinin denk gelmesi, eminim benim gibi birçoğunuzu rahatsız ediyordur. Ne yana baksak siyasi bir çalışma, ne tarafa dönsek siyasi bir çatışma. Ağız tadıyla, manevi havasıyla bile şu günleri seçim yüzünden maalesef geçiremiyoruz.

Her şey bir tarafa da, Filistin’de Gazze’de yaşanan katliam, soykırım, zaten başlı başına tadımızı kaçırmaya, bizi bizden almaya yetiyor. Şu mübarek günlerde Gazze’de açlıktan ölen çocukları duydukça iftar açasım bile gelmiyor.

Ülkedeki yoğun siyasi gündem bir tarafa şöyle dursun, bir de Trabzonspor-Fenerbahçe maçı ve ardında yaşananlar sürekli gündemde kalmaya ve bizi germeye devam ediyor. Bilen de bilmeyen de yorum yapıp ateşi harlamaya devam ediyor.

Dedim ya, şu mübarek günleri tam anlamıyla idrak edemeyelim diye sanki her gün yeni bir gündem ortaya atılıyor. Şimdi de tarihçi İlber Ortaylı Trabzon’da bir süre maç oynatılmamasını teklif edip bir de Trabzonspor yöneticilerinin ve şehrin ileri gelenlerinin Fenerbahçe takımına karşı bir özür bildirmediklerini söyledi.

Trabzon ve Trabzonspor ile ilgili ileri geri konuşanlar hakkında aslında çok şey yazmak isterdim ama şu mübarek günler buna hiç müsait değil! Bir şehir spor üzerinden ancak bu kadar düşman ilan edilebilir. O kent ki; üstelik spor üzerine, futbol üzerine sayısız başarılarla dolu bir tarihe sahip.

Aslında sadece Trabzonspor değil, bu şehri de çekemiyor bu bazı kesim. Düşünsene her yerde, her alanda bir Trabzonlu söz sahibi, hep lider, hep yönetici pozisyonundalar. Özellikle sporda ve siyasette söz sahibi olmasını çekemiyorlar işte.

O kadar da değil demeyin, inanın o kadar. Gel de şimdi milliyetçilik duygularımız kabarmasın, bu başarılarla nasıl sevinmeyelim gurur duymayalım? Türkiye Liseler Arası Okul Sporları futbol müsabakalarında, Yavuz Sultan Selim Anadolu Lisesi futbol takımı Türkiye şampiyonu oldu.

Dünya kupasını Trabzon’a getirmek için de 3.kez mücadele edecekler. Gençleri ve emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Şimdi nasıl kıskanmasınlar bu başarıyı? Nasıl çeksinler Trabzon’u söylesenize.

Milliyetçilik duygularımız yüksek diye gelen geçen bizim üzerimize oynuyor. Vatan, millet, bayrak, deyince en ön saflara koşar bu kentin insanı uğruna mücadele etmek için. O yüzdendir ki üzerimize oynanan oyunlar hiç bitmedi, bitmeyecek de.

Bu kenti germeyin, insanlarını bu kadar yargısız infaz etmeyin. Şehzadeler şehri bu kent, tarih boyunca başarılarıyla her zaman öncü olmuştur. Yeter artık bu şehri kötülemekten vazgeçin. Trabzon Türkiye’nin TR’sidir, çimentosudur.

Sözlerime son verirken, vicdanı ve imkânı olanlar için her yazımda hatırlatıyorum, deprem ve deprem bölgesindekileri ne olur unutmayın, her daim hatırlayın. Gazze’de de soykırım var, unutma, unutturma! Kalın sağlıcakla.