Trabzon’un tarihî belleğinde derin izler taşıyan, kentin en eski mahallelerinden biri olan Çömlekçi, bugünlerde adeta yeniden doğuyor.
Bir zamanlar hem tarih hem de kültür kokan bu kıymetli mahalle, uzun yıllar boyunca şehrin çeperine itilen, zamanla gözden düşen, hatta zaman zaman kötü bir imajla anılan bir yer hâline gelmişti.
Ancak şimdi, bambaşka bir hikâyeyle karşımızda,
Çömlekçi, Trabzon’un gurur duyduğu modern şehircilik projelerinin başında geliyor.
1990’lı yılların başında Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla birlikte Türkiye’ye yönelen göç dalgası, Trabzon’un tam kalbine yani Çömlekçi’ye de uğramıştı.
Rus, Ukrayna, Gürcü ve Azeri vatandaşların bölgeye yerleşmesiyle birlikte Çömlekçi; kimlik, görüntü ve işlev açısından büyük bir dönüşüm geçirmişti.
O dönem, bir nevi “Lalelileşme” süreci yaşanmış, Çömlekçi kimi zaman olumsuzluklarla anılır olmuştu.
Kontrolsüz yapılaşma, sosyal sıkıntılar, altyapı problemleri bu gözde mahallenin üstüne karabasan gibi çökmüştü.
Ancak tarih sahnesinde zaman değiştikçe, vizyoner dokunuşlarla kentler ve mahalleler de değişebilir.
İşte Çömlekçi’nin asıl hikâyesi tam da burada başlıyor.
TOKİ’nin devreye girmesiyle birlikte kapsamlı bir dönüşüm planı başlatıldı.
İlk etap çalışmaları tamamlandı, fakat sürecin uzaması muhtemeldi.
Ancak Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in özellikle son dönemde Ankara’da yaptığı etkin girişimler sayesinde bugün Çömlekçi Trabzon’un sulieti oluyor.
Başkan Genç’in, hem Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Ömer Bulut hem de TOKİ Başkanı Levent Sungur ile kurduğu sıcak diyalog sayesinde ikinci ve üçüncü etaplar birleştirilerek projeye hız kazandırıldı.
Başkan’ın Ankara’da gösterdiği yoğun diplomasi trafiği, Çömlekçi’nin sadece bir yapı dönüşümünden ibaret olmadığını; bu projenin aynı zamanda bir kimlik, bir hafıza ve bir vizyon meselesi olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Bugün Çömlekçi’den geçen herkesin gözüne çarpan o hızlı inşaat çalışmaları, sabah yerinde olmayan bir yapının akşam belirivermesi; bu dönüşümün ne kadar ciddi ve planlı yürütüldüğünün somut göstergesidir.
Özellikle Trabzon’un şehir girişinde yer alması nedeniyle şehrin vitrinine dönüşen Çömlekçi, hem yerli hem de yabancı ziyaretçiler için ilk izlenimi sunan bir sahne konumuna gelmiştir. Bu nedenle bu dönüşümün bir an önce tamamlanması, sadece estetik değil aynı zamanda stratejik bir gerekliliktir.
Başkan Genç’in ifadesiyle artık “Çömlekçi şehrimizin siluetidir.”
Ve bu dönüşüm sadece yeni binalar yapmakla sınırlı değil.
Bölgeye yapılacak Çömlekçi Müzesi, devralınan ve restore edilecek üç tarihi bina, geleneksel mahalle yapısına uygun alçak katlı konutlar, alt katlarda ofis ve ticari alanlar ile birlikte bu projede tarihsel hafıza da korunuyor.
Böylece Çömlekçi yalnızca fiziksel değil, kültürel ve sosyal olarak da rehabilite ediliyor.
Kamuoyu artık görüyor ki, Trabzon’un yeni yüzü şekilleniyor.
Ve bu yüz, geçmişle bağını koparmadan geleceğe dönük bir umut vadediyor.
Ankara’ya sık sık giden, neredeyse her fırsatta proje takip eden bir belediye başkanı ve ona eşlik eden, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu gibi güçlü destekçiler sayesinde bu projelerin hayal değil gerçek olduğunu hep birlikte izliyoruz.
Evet, Çömlekçi’nin artık çoğu gitti, azı kaldı.
Bir zamanlar karanlık imgelerle anılan bu mahalle, artık Trabzon’un yeni vitrini, yeni simgesi, yeni umudu olmaya doğru hızla ilerliyor.
Trabzon değişiyor.
Ve bu değişimin adı bugün Çömlekçi.