Karadeniz Teknik Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı’nın Sahil tesislerindeki basın toplantısını izledim.
Toplantıda birçok başlık ön plana çıktı. Bunlardan en önemlisi KTÜ’nün artık medikal sektöre malzeme üretimi anlamında ortak çalışma yapılmak istenilen bir üniversite haline geldiği.
Ayrıca Rektör Çuvalcı’nın dağıttığı kitapçığı incelediğimizde Farabi Hastanesi’nin ameliyatlarıyla öne çıktığını ve sağlık turizmi konusunda da adımlar atıldığını görebiliyoruz.
KTÜ’nün Pandemi sürecinde koronavirüse yakalananlarla ilgili yoğun bakıma girenlerin normal yaşama dönüşü anlamında başarılı olduğunu da söyleyebiliriz.
Başta Başhekim Prof. Dr. Celal Tekinbaş olmak üzere tüm Farabi ekibine teşekkür ediyorum.
KTÜ rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı basın buluşmasında sağlık turizmine vurgu yaptı.
Sağlık turizmi ile ilgili bir hak teslimi yapalım. Bu sözü ilk ve en fazla dillendiren ve derneği yıllar önce kuran, son toplantısına Türkiye’nin en saygın bilim adamlarını getiren yine bir sağlık çalışanı Mustafa Yılmaz’dır.
KTÜ’nün özellikle son 5 yılda yaşadığı ekonomik sıkıntılardan kurtulması için sağlık turizmine ihtiyacı var. Trabzon’da devlet hastaneleri ve Özel hastanelerde belli bir aşamayı geçmiş hastalara şu deniyor
‘Seni bir de Fakülte(Farabi) görsün’
Çok zor ameliyatları yapabiliyorlar.
Rektör Hamdullah Çuvalcı, basın buluşmasında Gürcistan’ın yıllık 8 milyon dolar ile sağlık turizmine ciddi harcama yaptığının altını çizdi.
Şunu sordum, yurtdışında poliklinikler açmayı planlıyor musunuz?
Rektör bey cevabı verdi:
’Acele etmiyoruz. Sadece Gürcistan değil, dünyanın her tarafından hasta geliyor. Önce onlara Kampüs içinde en güzel hizmeti verme anlamında bir alt yapı oluşturalım. Süreç işliyor. Acele etmemek lazım.’
İşin başı sağlık. Trabzon, KTÜ, Trabzon Üniversitesi ve Avrasya ile hem eğitim üssü hem de sağlık üssü diyebiliriz.
Burada KTÜ ve Farabi hastanesi her alanda ağabey rolünde. Çeşitli gruplarda tam 74 bin 326 ameliyata imza atılmış. Bunlardan 3 bin 466’sı A grubu ameliyatlar olmuş.
Zira her bölümün asistanından profuna kadar donanımlı akademisyenleri var. Hem de basın toplantısındaki kitapçıkta gördüğümüz gibi en yeni görüntüleme cihazları ve tedavi cihazları mevcut.
İki noktada uzun yıllara dayanan gözlemimi aktarmak ve katkım olsun istiyorum.
1-Farabi hastanesi bir daha geri dönmemeli. Yok Temizlik malzemesi alınamadı, yok eleman yok, akademisyenlerin döneri ödenemedi! Medikalcılar ve Ecza depoları alacaklarını alamadı, bunlar yaşanmamalı.
2-KTÜ her alanda iyi. Ortopedi, Göz, Kulak Burun Boğaz, Nefroloji, Bevliye, Endoktrin, Genel Cerrahi, Göğüs, Kardiyoloji, Hematoloji. Hatta Psikiyatri. Ancak yapılması gerekenler var. Biliyorum Medikal onkoloji hem de Radyasyon onkolojisi(Kanser) bölümleri zordur. Bu bölümler güçlendirilerek, hastalığa yakalananların tanılarının konulması ve tedavilerinin yapılması konusunda çok titiz davranılmalı ve bu alanda hastaneye yatan hastalara belli bir süre sonra ‘Artın sen iyisin, normal yaşamana bakabilirsin’ denerek taburcu edilenlerin sayısı artırılmalıdır.
Yanlış teşhiş ve yanlış tedavi Türkiye’de hekimlik müessesesinde arkada acı tablolar bıraktığı gerçeğidir. Patoloji de en kritik yerdir. En parlak Profesörler patalojik sonuçlara inceleyenler olmalıdır. Ameliyatlar sonrasında toplanan konsey en son ihtimal olarak Kemoterapiyi düşünmeli. Tomografi ve bir ilerisi PET denen cihaz sağlıklı insanda bile çeşitli riskleri, farklı lezyonları, kistleri ortaya koyabilir. PET sonuçları titizliklei okunmalı buna göre hastaya tedavi uygulanmalıdır.
KTÜ Farabi hastanesinde başarılı ameliyatlar sonrasında kemoterapilerin sınırlı verilmesi, belli bir dönem sonrasında kesilmesi ve insanların yaşama döndürülmesi konusunda hassasiyet ortaya konması Farabiyi Türkiye’nin doğusunda gözbebeği yapacaktır.
Kanser teşhisi konanların bitmeyen kemoterapilerle yorgun düşürüldü ve belli bir süre sonra da yaşamdan koptuğu hastane olmamalıdır Faraebi! Ahmet Kayacık, Salih Çamoğlu, Ahmet Şefik Mollemehmetoğlu, Turgay Murtezaoğlu ve Cevat Ocak’ı ve dahalarıı orada kaybettik.
Demem o ki, KTÜ ve Farabi iyi yolda.
Küçük dokunuşlar büyük sonuçlar getirecektir.
