Karadeniz Teknik Üniversitesi Türkiye’de kurulan 4. Üniversitedir.

Uzun yıllar bölge üniversitesi konumunda olan KTÜ, bünyesinden 6 yeni üniversite çıkardı.

Ordu, Giresun, Gümüşhane, Bayburt, Artvin ve son olarak da Trabzon Üniversitesi ile adeta oğul verdi.

66 yıldır dimdik ayakta.

Yeni beyinler yetiştiriyor.

Coğrafi olarak küçülürken kendi içinde büyüyor.

Küçülen dünyada büyüyen, büyüleyen üniversite oldu.

KTÜ, Türkiye ve bölge ekonomisine her anlamda önemli katkılar sağlıyor.

Yaptığı yeni icatlarla ve yetiştirdiği beyinlerde Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri arasında yer alıyor.

Türkiye’nin en güzel kampüsüne sahiptir.

KTÜ bir taraftan çevre üniversitelerine abilik ederken diğer taraftan da kendi içinde büyüme ve gelişimini sürdürüyor.

Üniversite’nin çiçeği burnundaki Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı görevinin birinci yılı sonunda, basınla ikinci buluşmasını gerçekleştirdi.

Bir yılda yaşanan gelişmeleri gördükçe inanın bir Trabzonlu olarak gurur duydum.

12 fakülte 6 enstitü, 1 yüksekokul ve 8 meslek yüksekokulunda dünyanın 95 farklı ülkesinden Asya kıtasından bin 149, Avrupa’dan 93, Afrika’dan 208 ve Amerika kıtasından 8, toplam bin 458 öğrencisi bulunuyor.

Gerçekten bu gurur verici bir durum.

Son 7 yılda 61 bin 362 mezun verdi.

2 bin 216 akademik, 3 bin 149 idari olmak üzere 5 bin 365 çalışanı ile bir ilçe büyüklüğünde olan KTÜ’de bir öğretim üyesi ve görevlisine ortalama 26 öğrenci düşerken öğretim elamanlarıyla birlikte bu sayı 14’e kadar düşebiliyor.

Bu gerçekten çok önemli bir rakam.

TÜBİTAK’la 46 proje üzerinde çalışma yapılırken ABile de devam eden 8 projesi bulunan KTÜ diğer taraftan da bütün birimlerini akredite etmek için de başvuruda bulunan 21 üniversiteden biri olma özelliğine sahiptir.

Farabi Hastanesi bünyesinde önemli hizmetler yapılıyor. Kısa süre içerisinde yeni otoparkı ile önemli bir sorunu giderecekken Diş Hekimliği Fakültesi, çocuk hastanesiiçin de önemli mesafe kat etildi. Yeni yılda 40 milyon ödenekle tamamlanmış olacak.

Bir yılda neler yapılmadı ki;

Ebelik bölümü, Egzersiz Spor bölümü, Moda Tasarımı, Bilgisayar Teknolojisi, Kadın Aile Çalışmaları, Adli Bilimler Tezi, Biyofizik, Afet Tıbbi Doktora Programı, Yazılım Mühendisliği, Bilişim Sistemleri birimleri açıldı.

Araştırma Oryantasyon Programı, KTÜ Vakfı yönetimi yeniden şekillendi. Farabi Dergisi yayın hayatına başladı ve en önemle hizmetlerden biri de SMS entegrasyonuna geçilmesi oldu. Artık hastalar sıra almak için sabahın alaca karanlığında yollara düşmeyecek.

Koordinasyon kurulları oluşturulurken Sağlık turizmi birimi kuruldu. PET-CT Cihazı, Kardiyopulmer, Rehabilitasyon ünitesi hizmete girdi. Çocuk kemik iliği nakli merkezi kuruldu. Radyasyon onkolojisi kliniği yenilendi. Yenidoğan ünitesi ve doğumhane yenilenmesi inşaatına başlandı. Acil ve poliklinikler önünde hasta bekleme alanı oluşturuldu. Yoğun bakım, poliklinik, web sitesi aktif hale getirildi. En son radyoterapi tedavi teknolojisi getirildi.

Rektör Hamdullah Çuvalcı’nın gelişiyle birlikte KTÜ özlediği teknik özelliklerine de kavuştu.

Türkiye’nin milli sanayiyi kovaladığı ve yüzde 75’lere ulaştığı bir dönemde Türkiye’nin dördüncü üniversitesinin başına bir makine mühendisinin hem de alanında başarılı bir ismin gelmesi büyük bir kazanımdır.

Rektör Çuvalcı, basın toplantısını daha ziyade gazetecilerin üzerine kurdu. Gelecek olan soruları cevaplandırdı.

Ben de iki soru sordum

Farabi Hastanesi’nin durumu ile ilgili sordum ve gelecek yıl alacakları 40 milyon liralık bir katkı ile hiçbir sorunun yaşanmayacağını ifade etti.

Diğer sorum ise KTÜ’nün milli savunma sanayine büyük katkıları olan BAYKAR ile veya diğer teknoloji üreten firmalarla işbirliğini sordum.

Bu soruma Çuvalcı şu cevabı verdi;

BAYKAR’danişbirliği için teklif aldık. Onların ihtiyaç duyduğu Ar-Ge çalışmalarını yapacağız. Herkesin silah savunma sanayi yapmasına gerek yok. BAYKAR grubu IHA-SİHA yapıyor şimdi de uzay aracı yapıyor. BAYRAKTAR’ın başka bir kuruluşu olan SAHA’ya İstanbul’a ortak olduk. İşbirliği içerisinde çalışacağız. Yerli ilaç, aşı gibi durumlar var. Erciyes Üniversitesi yaptı. 6-7 ay önce basın mensubu “KTÜ niye yapmıyor” diyor. Erciyes yaptıktan sonra bizim yapmamızın anlamı var mı? Herkesin aynı konuyu çalışmasına gerek yok. Medikal sektöre giriyoruz. Firmalar bile biz arıyor ve ortak çalışalım diyor. Ham madde, kimyasal ürünler var. Ham madde dışarıdan geliyor biz yapalım. İlaç merkezimiz var, bunları destekliyoruz” dedi.

Düşünsenize kanser hastalığına çare arayan üniversite konumuna geldik.

KTÜ bu bölgenin insanına ve yatırımcısına her alanda katkı sağlıyor, sağlamalı da. Bölgenin,Türkiye’nin ihracatına en büyük katkıyı sağlayan ürünü fındıktır.

Sayın Çuvalcı da bir Trabzonlu olarak özellikle bu yıl fındık üreticilerinin yağmur sebebiyle neler çektiğini biliyor. Halen sahilde yol kenarlarında fındığını kurutmaya çalışanlar var. O nedenle makine mühendisi olarak KTÜ’nünfındık kurutma makinesini yapması için Ar-Ge çalışması yapacaklarını ve bu alana da kafa yorup üreticileri rahatlatacaklarını ifade etti.

Doğrusu bölgede Türkiye’de piyasada KTÜ’nün ürettiği veya ARGE’sini yaptığı makineleri görmek her Trabzonlu için ve bölge insanı için, KTÜ mezunları için mutluluk vericidir.

Özellikle atandığını birinci yılını dolduran Hamdullah hoca sakin mütevazı ve Trabzon ve Türk insanını seven destekleyen yapısıyla birlikte gelecek yıllarda da KTÜ’nün çıtasını daha yükseğe çıkaracaktır.