Türkiye’nin hem insan kaynağına hem de ekonomik kaynaklarına musallat olmuş trst örgütü PKK dün kendini feshettiğini açıkladı. 33 bin insanımızın, 7 bin güvenlik görevlimizin yaşamına mal olan 2 trilyon dolarlık bir kaynağı heba eden terör örgütüne karşı Türk Silahlı Kuvvetleri, Polisimiz ve jandarmamız zafer kazanmıştır. Kahramanlarımızı kutluyoruz.

Evlatlarını şehit verip ‘Vatan sağ olsun’ diyen anne ve babaların ellerinden öpüyorum.

Karnında henüz doğmamış bebeği ile dul kalan kadınlarımız, delik çorapları ile cenaze evinde dolaşan şehit çocuklarına saygılarımı sunuyorum.

Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları öylesine büyük bir mücadele verdiler ki.

Önceki akşam anneler gününde yaptıkları paylaşım bizleri hem gururlandırdı hem de duygulandırdı.

Çanakkale Savaşından bugüne Mehmetçiğin ruhu hiç değişmedi.

O ruh, Askerlik için değil şehitlik için yola çıkmalarıdır.

Onun içindir ki, anneler askere gönderdikleri çocuklarının avuçlarına kına yakar.

-PKK’nın Kandil’deki baronları hangi ülkelere gidecekler?

-Silahları nasıl toplanacak?

-YPG Suriye Savunma Bakanlığı bünyesine geçecek mi?

-PKK’nın siyasi kanadı gelecekte terörist başı Öcalan için neler isteyecek?

Bunların hepsini düşünüyorum. Bunları düşünüp sorgularken PKK neden silah bırakıyor diyemeyiz.

Türkiye Cumhuriyeti devleti çok büyük bir devlet.

Ne olup bittiğini adım adım takip edecektir.

Türkiye’de gerçek barışa engel var!

Bir Merkez Medya var, birde Muhalif Medya.

Merkez Medya’nın kapsama alanına Sabah, Hürriyet Gazeteleri, ATV, A Haber ve CNN Türk televizyonları giriyor. NTV elinden geldiğince objektif gidiyor ve çoğu zaman da etliye sütlüye bulaşmıyor. Reyting derdi de yok. Cumhur İttifakına yakın medyaya TGRT ile Kanal 7 grubunu da ekleyebiliriz.

Muhalif Medyanın başını Cumhuriyet Gazetesi, Sözcü Gazetesi ve TV’si, Halk TV, Oda TV internet sitesi, Nefes Gazetesi, T24, TV100, KRT Televizyonu ile Fatih Altaylı, Yılmaz Özdil ve Ruşen Çakır’ın Youtube kanalları çekiyor.

Dün her iki televizyon, gazete ve internet sitelerine baktım.

Hürriyet ve Sabah’tan PKK’nin silah bırakma sürecine tam destek var.

Cumhuriyet ve Sözcü’den ise her başlığında eleştiri olan haberler yer aldı.

Türkiye’yi en fazla patinaj ettiren konu sağ-sol, Alevi-Sünni çatışması idi. Bunu çözmüştük.

Atılan son adımlarla Türk-Kürt olarak bölmeye çalışanları da mağlup ettik.

Fakat unutmamak lazım ki, başbakanın asıldığı darbeye de, 12 Eylül darbesine de basının bölünmesi çok ciddi zemin hazırlamıştı.

Onun için Türkiye’nin birlik beraberliği için, dışarıya karşı güçlü bir savunma hattı kurmamız için sadece PKK’nin silah bırakması yetmez.

Basının da objektif ve hoş görülü olması gerek.

Gazeteciler birer tetikçi haline dönmüş.

-Ne pahasına olursa olsun Tayyip Erdoğan gidecek!

-Ne pahasına olursa olsun ‘muhalifler iktidara gelemeyecek, Ekrem İmamoğlu seçim sandığını göremeyecek’ diyenler var.

Onun için Türkiye’deki en büyük tehdit, her biri nükleer füzeye dönmek üzere olan kalemlerdir.

O kalemlerden maalesef Demokrasi, İnsan Hakları, Barış

Değil kin, nefret ve kan akıyor kan.