Türkiye ne zaman üretim ekonomisinden uzaklaştı işte o zaman kaybetti.
Kaybettiğini anlayamadı.
Çünkü hazır vardı.
Olmayan da dışardan geliyordu.
Gelen de hissedilmiyordu.
Dolar 1.25, 1.5 TL seviyelerinde idi.
3.5 olduğunda ne oluyoruz diyemeden 6 TL’ye kadar çıktı.
Ve sonrasında da olan oldu.
Zamlar ard arda geldi.
Kimisi açık oldu, kimisi gizli.
Kimisi rafta, kimisi depoda zamlandı.
En popüler bisküvi satan holding bile 105 gramlık bisküviden 1 tane Çaldı(Çıkardı) ve öyle sattı.
İddiaya göre bazı dolarlarını da yurtdışına kaçırdı.
2001 krizinden itbaren üreticiye yansımayan yansımaya başladı.
Ya da tücar ve aracı yansıtmaya başladı.
Deterjan dahil, kağıt dahil tüm ürünlere yüzde yüz zam yapıldı.
Ömer Tosun.
AK Partiye kuruluşundan beri il yöneticisi ve il genel meclisi üyesi olarak ciddi hizmetler veriyor.
Düzgün bir tüccar.
Oğlu Hac farızasından gelecekken pazara uğradı.
Misafirlerine pilav ikramı için Baldo pirinç aldı.
Kilosunu 6.5 TL’den aldı.
Aradan bir ay geçmedi.
Aynı tüccara uğradı ve pirinç sordu. Baldo pirincin kilosu tam 17 TL’ye yükselmişti.
Yani nerede ise yüzde 125’lik bir artış.
Arpamızı, pirincimizi buğdayımızı neden ithal edelim ki.
Demek ki önce ürtime döneceğiz.
İkincisi ise denetime.
Fırsatçılar çok.
Fırsatçı dediklerimiz kimler?
Tüccar diyor ki, dolar yükseldi.
6 TL oldu.
‘Ben depomdaki malı kilosunun iki katına satmaz isem onu yarın yerine koyamam.
Batarım.
Türk parası ile satacağım ve sonra dolar ile alacağım.’
Kendince önlem alıyorlar.
Devlet denetleyecek.
Ama bir yandan da esnafı ve tüccarı da sıkıştıramıyor.
Dolar 6 TL.
Kilogramını 3 TL’den satarsa zarar edecek.
Arada kısa sürede malı götürmek ve zengin olmak vurgun vurmak isteyen de var.
Bunlar zaten bilinir.
Şu anda şikayetler de başladı.
Ayakta kalmak isteyen ile vurgunu vurmak isteyen ayıklansın
ve cezalandırılsın.