Hayatımızın ne anlamı var? Eğer hayatımıza hiçbir anlam veremiyorsak, yaşamıyoruz demektir. Her gün aynı rutini yaşamaya razı olduysak, hayatımızın anlamını yitirdik demektir. İnsan hayal ettiği müddetçe yaşar diyen şair, aslında hayatın anlamlı olması için hayal kurmak gerektiğine vurgu yapıyordu. Ama hayallerimiz mi fazla? Yoksa hatıralarımız mı? Eğer hatıralarımız hayallerimizden fazla ise, o zaman anlamsız bir hayat yaşıyoruz demektir.
Çoğumuz “Ey gidi eski günler!” diye konuşmaya başlamıyor muyuz? Böyle bir cümle kuran kişinin, hayatının anlamsızlaştığını kolayca söyleyebiliriz. Hayallerimizin olması, bir çaba gerektirir; durup dururken hayal kurmak olmaz. Okuduğumuz kitaplar, bize hayaller kurdurmaya katkı sağlar. Digital çağın en önemli hastalıklarından biri de bu; hayal kuramamak! Bir romanı roman gibi okumak başka, filmini izlemek bambaşkadır. Roman okurken hayal kurarız; hayatımızı anlamlı kılmaya çalışırız. Bunu sağlayan romandaki kurgu ve kelimelerdir. Ama filmini gördüğümüz aynı roman, bizi hayallere götüremiyor. Çünkü hayal kurmak için düşünmek gerek.
Film izlerken salt gözümüz ve kulağımız işbaşındadır; duygularımız işbaşında değildir. Osmanlı şairi, rüyasında sevgilisini görmüş. Evinin dış kapısından dışarı çıkarken, yerlerde sürünen elbisesi,biraz yukarı kalkmış ve ayağını görmüş. Uyandığında, rüyasında gördükleri üzerine şiir yazmış. Şiir yazmak duyguların yoğunluğunu yaşamakla ilgilidir. Şiir hayatımızı anlamlı kılan önemli bir malzemedir. Ama şiir, gizemli bir dünyanın malıdır. Gizemin olmadığı bir dünyada, şiir yazmak ne mümkün? Onun için bir Yunus Emre’miz yok, Yahya Kemal’imiz yok. Digital dünyada her şey gözle görülür ,elle tutulur durumdadır. Bu durumdan da şiir çıkmaz; nitekim şiir çıkmıyor. Bu çağdaki şiirler sanki mevsimlik…
Müzikler de öyle… Bütün bunlar, modern dünyanın anlamsız bir hayata mahkum olduğunun işaretleri… Modern hayat, hayatımızı anlamsızlaştırarak, bizi hayallerimizden uzaklaştırdı; hayal kurmamıza engel oldu. Hayal kuramadığımız için “Benim zamanımda…” diye başlayan cümleler kurmak zorunda kalıyoruz. Bu şekilde kurulan cümlelerle, kimse ile iletişim kurmamız mümkün olmuyor. Çünkü bu zaman, başka zaman…
Sosyal bir varlık olan insanın, anlamlı hayatının temeli, sağlıklı bir iletişime dayanır. Digital dünyada insan ilişkileri ve iletişim becerileri, teknolojinin marifetiyle bozuldu… Bu bozulma dolayısıyla yaşadığımız hayat, daha bir anlamsız oldu. En okumuşumuzdan, en okumamışımıza kadar; en zenginimizden en fakirimize kadar, hayatımızın anlamı kalmadı… İletişim kuramadığınız bir dünyada, hayatın diğer alanları teferruat olarak ortaya çıkıyor. Yazık… Modern insan, yeniden kendini anlama çalışmalı ve hayatını anlamlı hale getirmeli ki mutlu olabilsin… Mutluluk da mevcut imkânlardan keyif almasını bilmektir. Hayatımızı anlamlı kılmadıkça, mutlu olmamız mümkün değildir!.. Eğitimin bütün çabası yetişmekte olan insanımızın hayatını anlamlı kılmaya odaklanmalıdır… Gerisi kolay…
Çok Okunanlar

Trabzonspor’da Anthony Nwakaeme’nin açıklamaları maçın önüne geçti

Trabzon’da Acı Olay: 24 Yaşındaki Suat Yılmaz Evinde Ölü Bulundu

Trabzonspor Banza’nın yerini onunla dolduracak: 4.5 Milyon Euro Hazır!

Trabzonspor'dan Federasyona Rest: Madalyayı Reddettiler!

Trabzonspor'dan bir hamle daha geldi. Gabonlu yıldız oyuncu için şartlar zorlanacak

Trabzonspor Teknik Direktörü Fatih Tekke, Neden Özür Diledi?