‘Ben yaptım oldu demekle bu dünyada hiçbir şey olmuyor. Siz tek başınıza böyle bir karar alabilirsiniz ama dünya sadece sizden ibaret değil. Sadece BM'nin bugün üyesi 196 üye var. Bütünüyle bu karar içerisinde, şüphesiz ki ben 196 dünya ülkesinin buna tavır koyacağına inanıyorum.
İİT Dönem Başkanı sıfatıyla ABD'yi, attığı bu son derece yanlış, provokatif ve hukuk dışı adımdan bir an evvel geri dönmeye davet ediyoruz.
Bu tarihi zirve ile bir kez daha Kudüs’ün sahipsiz olmadığını göstermiş olduk. Trump’ın açıklamasının ilk işaretleri gelmeye başladığı andan itibaren İTT dönem başkanı olarak yoğun mesai sarf ettik.

Bu kararın gayrı meşru ve kabul edilemez olduğunu anlattık. Taraf olan bir ABD’nin artık İsrail ve Filistin arasında arabuluculuk yapması söz konusu olamaz. Arabuluculuk konusu artık İİT’nin tüm yetkilileriyle görüşmez suretiyle kim olacağının görüşülmesi lazım. Çünkü taraf olanla değil tarafsız olanlar bu süreç yürütülebilir.’
İslam işbirliği teşkilatının İstanbul’daki buluşmasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sözlerinin özeti bunlar.
İslam coğrafyası büyük bir coğrafya. Kuşkusuz zengini var, fakiri var.
Kabullenemediğimiz uygulamalar var.
Dünyanın bugün en fazla ihtiyacı olan petrolü, bu teşkilatın üyesi ülkeler üretiyor.
Kaymağının yendiği yerler ise belli!
Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’da topladığı zirve sadece Kudüs için değil,
tüm islam coğrafyası için yeni bir başlangıç olmalıdır.
Bir elin nesi var misafi.
İstabul’da 50 ülkenin lideri tek ses verdi.
Kudüs Filistindir.
Filistinin Başkenti de Kudüstür.
İstanbul’daki buluşmaya katılanlardan ABD ve İsraili kızdırmamak için geri adım atan,
‘Aslında biz gittik ama…’ diyecek olanlar olacaktır.
Ne olursa olsun Trump’un kararından sonra hem Tayyip Erdoğan’ın hem de liderlerin şu fotoğrafı Türkiye’nin liderliğidir.
Şunu biliyoruz,
Karar ABD Başkanının aile kararı olsa da, hepimizi kızdırsa da İstanbul’daki fotoğraf göstermiştir ki,
Her şerde bir hayır vardır!
İstanbul buluşması da hayırdır.
Türkiye’nin dört bir yanında hassasiyet zirvede.
Protestolar var.
Trabzon’da da Kudüs hassasiyeti üst noktada.
Kudüs’e giden ve Mescid-i Aksada nöbet tutanlar da Trabzonlular.
Hafta sonunda da bir büyük protesto yürüyüşü gerçekleştirecek olan da Trabzonlular.
Sivil toplum örgütleri bugün büyük yürüyüşle alakalı olarak kamuoyunu bilgilendirecekler.
‘Ben katılsam ne değişir’ dememek lazım.
Bir slogan var ya,
‘Susma susdukça sıra sana gelecek.’
Bu sloganı polis bir dönem suç unsuru sayardı.
Solcu öğrenciler bundan çok çektiler.
Türkiye’nin geldiği noktada herkesin kullanması gereken bir slogan.
Kudüs’e yönelik kararlara karşı verilen tepkiye uyuyor.
Türkiye için de geçerli.
Düşüremedikleri iki ülke kaldı.
Birisi de Türkiye.
Ateş, bugün lüks içinde yaşayan ama uyur gezer olanları da yakar.