Bugün konuşulması gereken asıl şey medyanın gücünden çok, güçlülerin medyası olmalıdır. Çünkü onlar emellerine kısa zamanda erişmek için medya alanında inanılmaz derecede pahalı yatırımlara imza atmaktadırlar. Bu planlı bir yatırımdır. Onlar bu yatırımların meyvelerini kısa zamanda alarak güçlerine güç katmaktadırlar.
 
Sınırları kaldıran internetin ortaya çıkışı hayat tarzlarımızı kökten değiştirmiştir. İnternet kullanıcılarının çığ gibi artması sosyal medyanın gücünü de o ölçüde artırmaktadır.  Bugün tabir caizse en güçlü iktidar sosyal medyadır. Artık hiçbir şey eskisi gibi gizli saklı kalmamaktadır. Bir yerde cereyan eden hadise anında bütün dünyaya yayılabilmektedir. Bu durum bir domino etkisi yaparak birçok şeyi kısa zamanda değiştirebilmektedir.
 
Fizikî sınırların aşılmasında başarılı bir rol üstlenen sosyal medya, adeta patlamaya hazır bir bomba gibidir. Bu bombanın kimin üzerine patlayacağının kararını yine dünyanın lider ülkeleri vermektedir. Yani başta ekonomik alanda olmak üzere, bilişim alanında ve silah sanayisinde güçlü olan aktörler sosyal medyanın da mutlak hakimi durumundadır. 
 
İletişim Çağının En Büyük Handikabı: İletişimsizlik....
 
İletişim araçlarının altın çağını yaşadığı bir zaman diliminde olmamıza rağmen bu çağın en büyük meselelerinden biri de iletişimsizliktir. Bunun en önemli nedeni iletişim araçlarının iletişim amacından çok, iktidar ve hakimiyet vasıtası olarak kullanılmasıdır. Bu o meşhur bıçak meseline benzer. Cerrahın elinde hayat kurtaran bıçak, katilin eline geçince hayat söndürmektedir. İletişim araçları da  amacının dışında güç gösterisi için kullanıldığında iletişime değil, iletişimsizliğe ve gücün zehirli meyvesi olan dayatmaya hizmet etmektedir. Bu durum iletişim çağında iletişimsizliği beraberinde getirmektedir.
 
Toplumu yönlendiren medya, özellikle günümüzde çok geniş bir etki alanına sahiptir. Medya derken sadece gazeteler ve sosyal platformlar anlaşılmamalıdır. Sinema sektörü de bu devasa çeşmeyi besleyen oluklardan biridir. Başta Hollywood olmak üzere, dünyadaki sayılı sinema sektörleri güçlülerin dünyaya egemen kılmak istedikleri düşünceleri yayma görevini üstlenmiş bulunmaktadırlar. ABD'nin bu kadar büyümesinde ve sesini bu derece güçlü duyurmasında Hollywood'un tesiri yazılı ve görsel medyadan az değildir. Aksine daha fazla olduğunu söylemek bir hakkın teslimi demektir.
 
Günümüz dünyasında sinema sektörüne büyük paralar harcanmaktadır. Egemen güçler pahalı yapımlarla dünyayı kendi düşünce eksenlerinde döndürmektedir. Hiç kimse maddî ve manevî karşılığını alamayacağı bir sektöre körü körüne yatırım yapmaz. Bu pahalı yatırımlara imza atanlar, insanların bilinçaltlarını yeniden inşa etmektedir.
 
Sinema ve diziler demişken Türk sinema ve dizi sektörüne de birkaç satırla değinmekte fayda vardır. Bugün televizyonlarımızda her gün onlarca dizi dönmektedir. Bunların kahır ekseriyeti de bizi anlatmaktan, dinî ve millî değerlerimizden uzaktır. Sanki birileri kendi dünyalarını ve hayat tarzlarını bizlere empoze etmek için sinema ve dizi sektörünü aktif olarak kullanmaktadır. Dizilerimiz Batı kültürünün Türkiye distribütörü gibi çalışmaktadır. Varsa yoksa Avrupaî düşünceler ve yaşam biçimleri... Bizim dizi yapımcılarımız ve yönetmenlerimiz  adeta Batı'nın gönüllü misyonerleri gibi çalışmaktadır. Bugün toplum bu kadar çok bozulmuşsa ve değerlerinden bu kadar çok uzaklaşmışsa bunda sinema ve dizi sektörünün çok önemli payı vardır.