Sevgili okurlar takımın uzun haftalar yenilgisiz sürdürdüğü liderlikten sonra, yenilgi alınca ne olacağı merak konusu idi. 

Özellikle tökezlemesini isteyen büyük çoğunlukta, yenilgi tılsımı bozacak kanaati hakimdi. 

Biz taraftarlar olarak da beynimizde acaba sorularını sorup duruyorduk. 

Üstelik son haftaların formda futbolcumuz Nwakaeme bir ay sahalardan uzakta kalmıştı.

Psikolojik koşulların karışıklığı yanında, bir de oynayacağımız rakibin bize en yakın, ligin iyi ekiplerinden biri olması, olayı güçleştiren bir başka nedeni teşkil ediyordu. 

Maç başlayana kadar genellikle bu haleti ruhiye içinde olan çoğunluk hakemin düdüğü ile rahatladı.

Takım oynadığı futbol ile rakibe top göstermezken daha ilk yarı dolmadan hazırlanışı ve bitirilişi bakımından iki enfes golle öne geçtik. 

Herkes rahat bir nefes alırken işte özlenen Trabzon işte şampiyon takım demeye başladı.

Hakkını hakkına teslim etmemiz gerekirse Abdullah Hoca, olası bir krizi başarı ile yönetmiş oynattığı futbol ile de taraftarın gönlünü fethetmeyi başarmıştır. 
Böylece ilk yarıdaki oyun ile bu kritik eşik aşılmış oldu. 

İkinci devredeki oyunun başlarındaki bocalama normal sayılmalıdır. 

Rakibin kaybedecek bir şeyi yokken yaptığı baskı hocanın yerinde müdahaleleri ile geçiştirilince yine net gol pozisyonu bulan bizim takımımız oldu.

Sonuç olarak eksikleri olması durumda bile takım olma özelliği yüzünden birçok zorlukları aşıyor olmamıza rağmen, üç puanlı sistemde zinhar gevşememeye özen gösterilmelidir. 
Demem o ki Cumartesi günü takımımız oynadığı futbol ile kaldığı yerden bir adım önde başlayarak liderliğini aynı farkla korumasını bilmiştir.
Emeği geçenleri kutluyorum.

İyi haftalar.