Sevgili okurlar geçen hafta yazdığım yazının başlığı ‘Trabzonspor yine kimsesiz’ idi.
Geçen bir haftada yaşananlardan sonra keşke haklı çıkmasam diyorum. Başkanımız Sayın Ahmet Ağaoğlu’nun sert mesajları, maçı katleden hakemlere bir etki yapmazken ancak kendisinin cezalanmasına sebep olabildi.
Federasyon ve kurullarının Trabzonspor’a bakışlarında bir değişiklik olmadığı önceki gün oynadığımız Alanya maçında tekrar kendini gösterdi.
Sezon başında büyük kaptanımız Cemil Usta’nın adını lige vererek ağzımıza çalınan bir parmak bal ile adeta idare edin dediler.
Maçın 25. dakikasında Abdulkadir’in kırmızı kart gördüğü pozisyondan önce hakem, aynı futbolcumuzun rakip ceza alanında biçilmesini görmezden gelmişti. Yetmedi yanında cereyan eden ve direkt kırmızı kartla cezalandırdığı pozisyonda topa yapılan hamleyi ve de dokunuşu görmeyip sadece ayakların buluştuğu noktayı görüp direk kırmızı çıkartması ne niyetle buraya gönderildiğinin açık göstergesi değil de nedir?
 
Yönetim Bu Gerçeği Artık Görmeli
 
Yıllardır devam eden son iki haftada doruk noktasına çıkan hakem rezaletleri dayanılmaz olunca dün sahada çok önemli bir direnişe tanık olduk.
Başta on kişi kalan takımımız olmak üzere taraftarda yapılan haksızlıklara daha fazla dayanamayıp takımı ile birleşip yetmiş beş dakika on kişi oynayan takımı ile bir tarih yazdılar.
Sporla ilgilenen herkesin çok iyi bildiği gibi futbolu yöneten kurulların tümü siyasetin vesayeti altındadır.
Yönetim ve şehir olarak iktidara verilen destek yanında şehrimizden olan dört Bakanın da olması hiçbir işe yaramamaktadır.
Bu beklenti hak edilmeyen bir talep değil tersine hakkımızın yenilmesini önlemek isteğidir.
Bu şehrin ve de camianın bunu beklemesi çok mu bir şey istemektir?
Yıllardır yaşadıklarımızdan öğreniyoruz ki böyle bir hakkımız siyaset tarafından karşılık görmüyor.
O zaman Büyük ATATÜRK’ÜN söylediği gibi ‘Muhtaç olduğun Kudret asil kanında mevuttur.’ sözünde olduğu gibi biz de camia, taraftar ve takım birleşerek hakemi de yenip neler başarabileceğimizi gösterdik.
Bu da gösteriyor ki siyasetin gücü ne olursa olsun camianın ve de taraftarın gücü yanında esamesi okunmaz bile.
Kaldı ki hiçbir siyaset böyle bir güce karşı gelemeyeceği gibi yok da sayamaz. Nitekim siyasetin yalnız bıraktığı Başkana taraftar sahip çıktı ve dosta düşmana neler yapabileceğini gösterdi.
Sayın başkan gücünü bunlardan aldığında söylediklerin boşa gitmeyecek herkes tarafından dinleneceğini çok yakında göreceksin.
Sonuç olarak Pazar günü Şenol Güneş Stadyumunda haksızlığa karşı direnişin muhteşem bir filmini büyük bir heyecan içinde izledik.
Emeği geçenler ile tepkileri ile tüm nefesini tüketenleri yürekten kutluyorum.
İyi haftalar.