Seçim dönemi siyasette tansiyon bir türlü düşmüyor.

Hem yerelde hem de Meclis’te her gün birbiri ardına kavga gürültü görüntüleri servis ediliyor.

Rize'de başladı, İYİ Parti Merkez İlçe Başkanlığı'nın 3'üncü Olağan Kongresi'nde partililer arasında tekme ve yumruklu kavga çıktı.

Salon dışına taşan kavga polisin müdahalesiyle sona erdi.

Önceki akşam Meclis’te bütçe görüşmelerini izliyordum, CHP Lideri Kılıçdaroğlu konuştu. Ak Parti grubu laf atınca kürsüyü yumrukladı.

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş müthiş bir hatip buna rağmen konuşurken söylediği hiçbir şeyi tamamlayamadı.

Meclis’te sözlü sataşmalarla küfürlerle bir yere varılamayacağı açık.

Her nedense sonu bir türlü gelmiyor, kavga dün de devam etti.

TBMM’de tartışmaların devam etmesi üzerine Genel Kurul'a 10 dakika ara verildi.

Araya girilince AK Parti Bursa Milletvekili Zafer Işık, İYİ Parti Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs'e yumruk attı.

Örs, hastaneye kaldırıldı.

Örs'ün kalp pili olduğu, kavgadan dolayı ritim bozukluğu oluştuğu yazıldı. Örs, bir gün yoğun bakımda tedavi altında kalacak, kalp pili de değişecek.

Örs’e buradan bir kez daha geçmiş olsun diyoruz.

Bütçe görüşmelerinin böylesine agresif geçmesine bir anlam veremiyorum.

Meclis’te sükûnetin sağlanması için içerinden bir ölünün mü çıkması gerekiyor.

Makul ölçülerde tartışmalar, sözlü atışmalar olabilir elbette; ancak partililerin kan davalısı gibi karşı karşıya gelmesi toplum nezninde büyük tepki topluyor.

Parti tabanında bazı taraftarlar için bu görüntülerin karşılığı olabilir; ama sormamız gereken şu: Bu görüntüler gazi Meclis’e yakışıyor mu?

Hangi ideoloji veya partili olursa olsun siyasette nefret diline asla katlanamıyorum, kabul edemiyorum.

Meclis Başkanı’na hiç mi saygı duyulmaz, hiç mi saygınlığı olmaz.

Ne kürsüdeki konuşturuluyor ne de Meclis Başkanı’nın ikazlarına kulak veriliyor!

Belli ki seçim öncesinde tabanda saflar birleştirilmeye çalışıyor.

Hemen her seçim öncesinde benzer tablolarla karşılaştık, bir daha yaşamamak temennisiyle.

Son birkaç gündür CHP Lideri’nin vizyon belgesi konuşuluyor.

Gerek parti içerinden gerekse bazı çevrelerden eleştiri alsa da Kemal Bey böyle bir yol izleme gereği duydu.

Kemal Kılıçdaroğlu oluşturduğu kadro ile dışarıda küresel ölçekte önemli lobilerden işaret aldı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ironi yapsa da yine de niyetini belli etti.

Altılı masanın cumhurbaşkanı adayı olarak sınıf arkadaşını (CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu) görmek istediğini söyledi.

İYİ Parti Lideri Meral Akşener ve masanın bazı paydaşları Kılıçdaroğlu’na mesafeli ve karar bir türlü çıkmadı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’da, İstanbul CHP İl Başkanı Kaftancıoğlu ve Kılıçdaroğlu ile yaşanan üstü kapalı soğuklukta ilginç bir twit yazdı ve vizyon belgesinin açıklandığı gün:

“Halkın sesi, Hakkın sesidir” Mustafa Kemal Atatürk. notunu düştü.

Az kaldı Ocak ayı ilk günlerinde adaylık konusu gündemden kalkar diye düşünüyorum.

Ekrem İmamoğlu hakaret davasından sonra bir karar verecek.

Bu saatten sonra Cumhurbaşkanı aday olmasa bile İstanbul adaylığı riskli.

Meral Akşener ‘Ben Başbakan olacağım’ diyor.

Ekrem İmamoğlu ya İyi Parti’nin Cumhurbaşkanı adayı olur mu?