Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavı stresi geçen hafta sona erdi.
2019 yılında 8. sınıfı başarıyla tamamlayan 1 milyon 210 bin 112 öğrenciden 1 milyon 74 bin kişi  LGS'ye girmek için başvuru yapmıştı.
Oldukça heyecanlı ve gergin bir bekleyiş sonrası çocuklarımız inşallah istedikleri okullarda eğitim-öğretim hayatına devam ederler.
Milyonlarca öğrenciler arasında benim de kızım vardı.
Herkes için hayırlısı neyse o olur inşallah.
LGS sınavlarına giren bir çok öğrenci kardeşimizin mutsuz-huzursuz ve keyifsiz yorumlarını okudum.
Çoğu şikayetçi.
Bir taraftan Pandemi süreci diğer taraftan eşit şartlarda çalışmamak diğer taraftan da bakanlığın “şu şekilde çalışın şuralardan soru çıkar” şeklindeki yönlendirmesi öğrencilerin isyanına neden oldu.
Valla kendilerini ters köşe olmuş hissediyorlar.
Gözyaşı döken çocuklarımıza yazıktır-günahtır.
Ülkemizde ne yazık ki eğitim sistemi bir türlü istenen noktaya gelmedi.
Yaz-boz tahtası haline gelen eğitim sistemi hem öğrencileri hem de velileri perişan etmiş durumda.

HAVALİMANINA AMAN DİKKAT!

Trabzon havalimanında pistin onarımı iyi oldu.
Bozuk ve risk içeren pistten kurtardık.
Havalimanları şehirlerin çok önemli vizyondur.
Ne kadar iyi işler ve hizmet verirse şehre o kadar artı değer sağlar.
Trabzon havalimanında temizlik-hijyen ve güvenlik noktasında şükür sorun yok.
Fakat bazı yerlerde aksamalar oluyor.
Havalimanı içinde çoğu insan ya maske takmıyor takan da yarım-yamalak takıyor.
Bu konuda güvenlik güçlerinin daha duyarlı olması lazım.
En ağır yaptırım şart!
Bir de havalimanı içinde güvenlikteki arkadaşların yüzü biraz gülsün.
Ağlama duvarı gibi bazılar..

HANİ HER ŞEY GÜZEL OLACAK TI?

Koronavirüs salgını ilgili yaşadığımız bu kötü dönem bize hayatın ne kadar değerli bir o kadar da özgürlüğün ne kadar kıymetli olduğunu gösterdi.
Yasaklı günlere, evde kalmalara hiç birimizin dönme isteği yok.
Hele şu yaz ortamında.
Hele şu ekonomik krizde.
İyi ama virüs hala aramızda hala pusuda.
Hani biz akıllanacak kurallara uyacak daha dikkatli olacaktık.
Hani çevremize-ormanlara-canlılara daha çok sevgimizi verecektik?
Hani yerlere tükürmeyecek, çöplerimizi muhafaza edecektik?
Hani biz-birimize karşı daha saygılı ve anlayışlı olacaktık.
Hani biz temiz-hijyen ve sağlıklı bir yaşamdan yana olacaktık?
Hepsi boş hepsi hikaye.
İnsanoğlu bildiğini okuyor.
Biz akıllanmayız ve asla düzelmeyiz..
**
SERA GÖLÜ YETİM EVLAT MI?
Trabzon’un merkeze en yakın en güzel tesislerinin olduğu alandır Sera Gölü.
Uzungöl’den farkı yok fazlası var.
Fakat ne yazık ki gereken ilgi ve sahiplenmeyi göremiyor.
Tesis işletmeleri Sera Gölü’nü cazibe merkezi haline dönüştürmek için çaba sar ediyor ama nafile.
Gölün içinde bot ve ördek araçlarla gezme keyfi yasak.
Sandal yok.
Öyle bakacaksınız sadece.
Göl üzerinde zıplayın gibi aktiviteler için girişimler olmuş izin çıkmamış, konaklama tesisi yapalım denmiş onay verilmemiş.
Hangi proje sunulmuşsa rafa kalkmış.
Düne kadar sera gölünde bir tesiste 45 kişi çalışırken şimdilerde bu sayı 10’a kadar düşmüş.
İşletmecilerin heyecanı ve şevki kırılmış.
Yazıktır-günahtır sera gölü yetim evlat muamelesi görüyor

FATİH PARKINDA AİLE YERİ YOK MU?

Trabzon’un göbeğinde Fatih Parkı yeni düzenleme ile hizmet vermeye başladı.
Güzel oldu.
Estetik-hijyen ve temiz bir görüntüye sahip.
Fakat bir eksiklik söz konusu.
Eski hali döneminde parkın üst kısmında sadece ailelerin kullanacağı bir alan vardı.
Şimdi o alanda yok.
Parklar sadece erkeklerin oturacağı alanlar değildir.
İnsanlar ailece meydanın içinde rahatsız edilmeden çay içemeyecek sohbet edemeyecek mi?